Boğatepe Köyü, Kars’ın meşhur peynirlerinin ilk yapılmaya başlandığı yer. Kars şehir merkezine yaklaşık 50 kilometre mesafede olan köy 2300 metre üzerindeki rakımı ile aslında yayla! Binbir çeşit bitkinin yetiştiği, özel cins ineklerinden üretilen kaşar ve gravyer peyniri ile ün salmış olan Boğatepe Köyü nerede, nasıl gidilir, Boğatepe Köyü Peynir Müzesi, Boğatepe’de kahvaltı ve çok daha fazlası bu yazıda, keyifli okumalar!
Bu Yazıda Bulacaklarınız
Kars Boğatepe Köyü Nerede?
Boğatepe Köyü Kars’a 50 kilometre mesafede, 2344 metre üzerindeki Boğatepe geçidi geçilerek ulaşılan eskiden yayla olan şu an yerleşik köy olan, Kars’ın meşhur peynirlerinin ilk yapılmaya başlandığı yer.
Kars’tan Boğatepe Köyü’ne araçla ulaşmak yaklaşık 1 saat sürüyor. Köy yüksek olduğu için kış aylarında yolun karlı veya buzlu olması riski olabileceğini göz önüne alarak yola çıkmanızı öneririm. Boğatepe Köyü’nün Google Haritalar uygulaması üzerindeki konumu için tıklayın.
Boğatepe Köyü’ne Nasıl Gidilir?
Boğatepe Köyü ile Kars arasındaki yolun tamamı asfalt. Kars şehir merkezinden özel araçlarla veya turlar ile Boğatepe Köyü’ne ulaşmak mümkün.
Kars’ta şehir merkezindeki ilçeler otogarından (eski otogar) sabah saatlerinden itibaren Boğatepe Köyü’ne kalkan minibüs bulunuyor, saatlerini öğrenmek için 0 474 212 43 83 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz.
Boğatepe Köyü’nün Tarihi ve Malakanlar
“Üretmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur!” M.Kemal Atatürk
Boğatepe Köyü’nün tarihine gelecek olursak…
93 Harbinden sonra Rus hükümeti Rusya’da yaşayan bir etnik topluluk olan Malakanlar’ı Kars’a gönderiyor, aslında sürüyor. Çarın pek çok dayatmasını ve süt orucunu reddeden, süt içmekten vazgeçmeyen Malakanlar, bu bölgeye gönderiliyor. Dünyanın en tanınmış Malakanı, ”Savaş ve Barış”ın yazarı meşhur Rus yazar Tolstoy.
Malakan, Rusça’da “süt içenler” anlamına geliyor imiş. Malakanlar’ın bu bölgeye gelmesi ile birlikte Boğatepe Köyü ve civarında peynir üretiminin hikayesi başlıyor. Köyün eski adı Zavot, Rusça’da mandıra anlamına geliyor, yani peynir üretilen yer. Sadece peynir de değil, kaz yetiştirme, tarım ve hayvancılıkta Rusya’da öğrendiklerini bu bölgede uygulama başlıyorlar ve bölgede yaşayan insanlara büyük fayda sağlıyorlar.
Ruslar Kars’ı terk ettikten sonra Malakanlar bu bölgede kalmaya devam ediyorlar, ta ki 1921’de düzenli ordu kurulup vatandaşlar askere alınmaya başlayana kadar. Çünkü Malakanlar her türlü savaşa karşı olduklarından askerliğe de karşılar. Büyük bir kısmı o tarihten itibaren Kars’ı terk ediyor. Şu an geriye kalan bir kaç Malakan var sadece.
1910 yılında, İsviçreli bir peynir üreticisi olan David Moser bu bölgeye geliyor. Bölgenin İsviçre Alpleri ile benzerliğinden etkilenmiş olsa gerek burada bir mandıra kurarak gravyer peyniri yapımını başlatıyor. Meşhur Kars Gravyeri’nin hikayesi de böyle başlıyor.
Malakanlar bölgeden ayrıldıktan Karapapaklar (Terekemeler) yerleşiyor Kars çevresindeki köylere. Peynir üretimi bu dönemde devam ediyor.
Cumhuriyet Döneminde ise Atatürk, Balkanlar’dan Filibeli Fehmi Bey’i bu bölgeye gönderiyor ve kaşkaval peyniri yapımının öğrenilmesine öncülük ediyor ve Kars Kaşarı da böyle doğuyor.
Malakanlar hakkında biraz daha fazla fikir sahibi olmak isterseniz, Tarık Akan ve Şerif Sezer’in başrollerinde oynadığı, DELİ DELİ OLMA adlı filmini izleyebilirsiniz.
Boğatepe Köyü’nün hikayesi böyle bitmiyor, buradan sonrası biraz daha hazin. 2000 yılında köye yolcu taşıyan otobüsün kaza yapması ile köyden 23 kişi hayatını kaybediyor. Bu büyük kayıp köyde yaşayanları küstürüyor, köy büyük göç veriyor. Üretim, hayvancılık, peynircilik, herşey duruyor.
Boğatepe Köyü Çevre ve Yaşam Derneği
İlhan Koçulu, bu kazada abisini kaybediyor. Köye 3 yıl sonra geldiğinde köyün artık yok olmaya yüz tuttuğunu görüyor. Geride kalan az sayıda insanın göç etmesine engel olmak için bir dernek kurmaya karar veriyor. Birleşmiş Milletlere bir proje sunuyorlar, Birleşmiş Milletler “işin içinde kadın olmazsa biz size fon sağlamayız” diyor. 2007 yılında 45 kadın, 15 erkek üye ile Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği kuruluyor.
Dernek sayesinde köyde yeniden üretim başlıyor, köye geri göç başlıyor ve köye mandıralar kurularak eski usül peynir üretimine başlanıyor.
Köyde 650 çeşit bitki yetişiyor, bu endemik türlerin anlaşılması için köye uzman hekimler getiriliyor ve köy halkı eğitim alıyor. Bitki kurutma atölyeleri kuruluyor. Kadınların gelen uzmanlarla iletişim kurabilmesi için iletişim kursu, bitkileri anlayıp doğru kullanabilmek için sağlık kursu, beslenme kursu gibi kurslarla kendilerini geliştirmesi sağlanıyor. Küçük seralarda sebze yetiştiriciliğine başlanıyor.
Fransa’dan gelen bir dernek ile kardeş dernek oluyorlar, ancak Fransızlar “Fransızca öğrenirseniz size misafirler göndeririz” deyince köyün kadınları bu kez de Fransızca öğreniyor ve Eko turizme başlıyorlar. Yürüyüş parkurları, at turları, çadır kampları gibi doğa ile iç içe vakit geçirilebilecek aktiviteler düzenliyorlar.
Hedefimiz: “Kırsaldaki kadının toplumda yer alması, aile içinde söz hakkı olması, eşinin arkasında önünde değil yanında yer alması ve gelecek nesillere doğru yaşam bırakmak” diyorlar.
Derneğin kurulmasından sonra yok olmaya yüz tutmuş olan köye tersine göç başlıyor. 7 ayrı mandıra kuruluyor, köy nüfusu yeniden artıyor ve bugün köy okululnu dolduracak kadar öğrencisi var.
Artık bunların üstüne bana diyecek hiçbir şey kalmıyor. Tüm bunları bize anlatan Zümran Ömür’ü hayranlıkla izlemekten başka….
Kars Boğatepe Köyü Peynir Müzesi
Cumhuriyet Dönemi peynirciliğin başlatılması ve geliştirilmesinde öncülük eden Boğatepe Köyü’nde, bölgedeki peynir çeşitliliğini yaşatılması ve korunması amacıyla 2010 yılında, Türkiye’nin ilk peynir müzesi olan Peynir Müzesi kuruluyor.
Boğatepe Köyü Kahvaltı Yerleri
Boğatepe Köyü’nde pek çok köy evinde yöresel yemek ve yöresel kahvaltı sunuluyor. Köyde yapılan gravyer, kaşar, küflü ve küfsüz çeçil peynirinin yanı sıra reçeller, ballar, keteler, pişilerle zenginleştirilmiş mis gibi kahvaltınızı hane halkı ile sohbet ederek yiyebiliyorsunuz.
Biz de Zümran Ömür ve ailesinin evine konuk olduk. Bizi misafir ettikleri için tekrar teşekkür ederiz.
Köye kahvaltıya gitmeden bir gün önce arayıp geleceğinizi haber vermeniz lazım, sonuçta eve misafir oluyoruz, misafirliğe nasıl gidiyorsak, buradaki kahvaltıya da önceden haberli gitmek lazım.
Zümran Ömür internet sitesinden veya sosyal medya hesapları üzerinden iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz.
Zümran Ömür dışında Koçulu Çiftliği de serpme köy kahvaltısı alabileceğiniz yerlerden biri. Evin bahçesindeki binalardan birini de ürün satış noktası haline getirmişler.
Zümran Ömür Çiftliği
Zümran Hanım’ın evinin hemen altında mandrası var, mandrada çeçil peyniri (küflü ve küfsüz seçenekleri ile), Kars Taze Kaşarı, Kars Eski Kaşarı, Kars Gravyeri, Malakan Peyniri, Tulum Peyniri ve Tereyağı üretimini kendisi yapıyor. İsterseniz, burada geldiğinizde satın alabiliyorsunuz, isterseniz telefonla veya internetten sipariş verebiliyorsunuz, Türkiye’nin her yerine gönderiyorlar.
Zümran Ömür ve Boğatepe Köyü videomu da mutlaka izleyin!
Bu arada, Zümran hanım ve eşi ile ayrı ayrı sohbet etme imkanımız oldu. Bu kadar aydın, bu kadar kültürlü insanlarla tanışmak büyük bir zevk ve ayrıcalık. Kendilerini böyle geliştirdikleri için onlarla gurur duydum.
Kars Gezi Yazıları
Kars ile ilgili diğer gezi yazılarıma da mutlaka göz atın.
- Kars’ta gezilecek yerler hakkında bilgi almak için; Kars gezilecek yerler
- Kars’a gidince ne yeriz derseniz; Kars’ta ne yenir, nerede yenir?
- Kars şehir merkezinde yeni açılan; Kars Peynir Müzesi
- Kars’a Doğu Ekspresi ile gitmek isterseniz; Doğu Ekspresi’ne nasıl bilet alınır?
- Kars’a gitmişken İshak Paşa Sarayı’na da uğramak isterseniz; İshak Paşa Sarayı
Yolda Kalın!
4 Yorumlar
Yazınız ve videonuz çok güzel ve ikisininde aynı eksiği var; zümran hanımın internet adresinin bir kenara iliştirilmiş olmaması ♂️
Sağlıcakla kalın
Aslında blog yazısında internet sitesi adresi vardı ama site kapalı idi (şimdi açtılar mı bilmiyorum) o yüzden kırık linki kaldırdım.
Video ve yazı harika olmuş. Emeğine sağlık. Çok beğendim.
Çok sağol Yusufcum