Uzun bir kış sezonu, korona, pandemi derken sonunda yaz geldi, seyahat yasakları kalktı ve bütün yıl beklenen yaz tatili zamanı geldi çattı. Bu yıl bütün tüm hayatımız değiştiği gibi seyahat alışkanlıklarımız da değişti. Daha izole, kalabalıktan uzak butik oteller ve az bilinen yerler 2020 yazında gezilecek yerler listesinde üst sıralara hızlı bir giriş yaptı. Henüz nereye gideceğinize karar veremediyseniz 2020 yaz tatilinde gidilecek muhteşem yerler hazırladım. Kendi zevkinize en uygun olanları seçip tatil planınızı yapmaya başlayın!

Türkiye’de 2020 yazında gezilecek yerler listesi seyahat planınızı yaparken çok işinize yarayacak, keyifli okumalar!

1 ) Borçka ve Şavşat, Artvin 

Artvin Şavşat
Artvin Şavşat Karagöl

Yaz tatili deyince çok az kişinin aklına Karadeniz Bölgesi’nin geldiğinin farkındayım. Kalabalıktan uzak, doğa ile iç içe bir tatil yapmak isteyenler, Karadeniz’in az bilinen güzellikleri Borçka ve Şavşat’ı değerlendirebilirsiniz. Doğanın bütün cömertliğini sergilediği ve yeşilin her tonunu görebileceğiniz göller, yaylalar ve şelalelerle dolu bir seyahat istiyorsanız Artvin ve çevresi tam size göre. 

Artvin’in Borçka ilçesine yolunuz düşerse Sahara Milli Parkı, Karagöl, Maçahel Yaylası, Camili Köyü’ndeki İremit Camii, Maral Şelalesi, Klaskur Yaylası görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor. 

Türkiye’nin sakin şehirleri (citta slow) arasında yer alan Şavşat tarafına giderseniz, Şavşat Karagöl, Şavşat Kalesi, Efkar Tepesi, Cevizli Köyü’nde yer alan Tibeti Kilisesi listenizde olması gereken yerler. 

Buraların pek çoğuna toplu taşıma yok, bu nedenle kendi aracınız ile gitmeniz veya araç kiralayarak gezmeniz gerekiyor. 

Artvin yaylaları hakkında daha fazlası için; Artvin’in En Güzel Yaylaları, Borçka ve Şavşat Gezi Rehberi yazıma göz atın.

2) Rize Yaylaları

Rize Yaylaları
Rize Yaylaları

Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en popüler yaylaları Rize’de yer alıyor. Bulut denizleri, otantik yayla evlerinde konaklama ve yeme-içme, yürüyüş rotaları gibi imkanlarıyla doğada zaman geçirmek isteyenler için tam bir cennet Rize. 

Rotanızı Rize’ye çevirecekseniz Ağustos ve Eylül ideal zamanlar. Rize’de yaylaları gezmek istiyorsanız pek çok yaylaya Ayder’den günübirlik kalkan minibüsleri kullanabilirsiniz veya yerel taksileri günlük kiralayabilirsiniz. 

Rize’de mutlaka görmeniz gereken yerler; 

  • Çamlıhemşin tarafında; Pokut, Sal, Gito, Badara, Elevit Yaylaları; Çinçiva Deresi, Ortan Köyü, Palovit Şelalesi, Şimşir Ormanları ve Zilkale.
  • Ayder tarafında; Avusor Yaylası, Kemerli Kaçkar Buzul Gölü ve Huser Yaylası, Galler Düzü, Aşağı Kavrun ve Yukarı Kavrun Yaylaları ile Buzul Gölleri.

Rize’ye gidip tek seferde her yeri görüp döndüm diyemezsiniz. Buraya bir kez yolunuz düştüyse artık hep düşer, kendimden biliyorum. 

Rize’de görülecek yerler ile ilgili daha fazla bilgi için Rize Yaylaları yazıma bakabilirsiniz

3) Sinop 

Sinop Erfelek Şelaleleri
Sinop Erfelek Şelaleleri

Sinop, Karadeniz’de beni en şaşırtan şehirlerden biri. Karadeniz’de değil de Akdeniz’de gibi hissedebileceğiniz bir şehir burası. Uzun plajları, rahat ve mutlu insanları, güzel yemekleri ile seyahat planlarına pek girmeyen ama gezilecek görülecek çok yeri olan Sinop’u mutlaka yaz tatili rotalarınıza ekleyin. 

Sinop’a giderseniz uzun bir gezilecek yerler listesi sizi bekliyor: Tarihi Sinop Cezaevi, Diyojen Heykeli, Sinop Çarşısı, Aladdin Külliyesi ve Camisi, Pervane Medresesi, Sinop Arkeoloji Müzesi, Deniz Şehitleri Anıtı, Etnoğrafya Müzesi, Hal Sinop Buluşma Merkezi, Sinop Kalesi, Balatlar Kilisesi, Aşıklar Caddesi, Şahin Tepesi, Sinop Limanı, İnceburun Deniz Feneri, Hamsilos Koyu ve Tabiat Parkı, Akliman Tabiat Parkı ve Mesire Yeri, Erfelek Tatlıca Şelaleleri, Boyabat Bazalt Kayalıkları Tabiat Anıtı, Boyabat Kalesi.

Türkiye’nin en mutlu insanlarının yaşadığı Sinop’a gitmeden önce Sinop gezi rehberi yazıma da bir göz atın. 

Karadeniz Bölgesi’nde gidilecek daha pek çok yer var elbette. Bu listeye aldıklarım daha sakin ve doğa ile iç içe bir tatil isteyenler için ideal olan yerler. 

4) İğneada, Kırklareli

İğneada
İğneada

İğneada’ya gittiğinizde Bulgar GSM operatörlerine geçmemeye dikkat edin. Bu uyarıdan da anlaşılacağı üzere Bulgaristan’a en yakın noktada yer alan şehir, dalgalı Karadeniz kıyısında uzun sahiller vadediyor. Karadeniz’i yüzmek için tercih etmeyenler Mert Gölü, Kıyıköy gibi yerlerde tatlı suda kano keyfi benzeri alternatifleri değerlendirebilirler.

İğneada’ya gittiğinizde ülkemizin en önemli doğal varlıklarından biri olan Longoz Ormanları mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında yer alıyor. Dupnisa Mağarası, Demirköy Tarihi Dökümhanesi, Kıyıköy, Mert Gölü, Hamam Gölü, Sarpdere, Manyetik Yol gidip görebileceğiniz yerler. Ayrıca çok yakın zamanda Türkiye’nin en büyük glamping tesisi de İğneada’da açıldı. 

İğneada İstanbul’a yakınlığı nedeniyle bu listede en çok tercih edilebilecek yerlerden biri olacaktır. Ben İğneada’ya gitmek için otobüs yolculuğunu tercih ediyorum. Böylece yakın olduğu kadar hesaplı da oluyor. Otobüs biletimi almak için de farklı firmaları bir arada sunan Enuygun.com’u kullanıyorum.

5) Saros Körfezi ve Çanakkale Şehitlikleri  

çanakkale
Çanakkale

Yine İstanbul’a yakın, bu kez harika bir denize sahip bir yer önereceğim: Saros Körfezi. Ege Denizi’nin kuzeyine bakan ve yaklaşık 60 kilometrelik bir alanı kaplayan körfez boyunca pek çok mesire yeri, plaj, kamp ve piknik alanları yer alıyor. Gökçetepe Tabiat Parkı, Danişment Orman Kampı, Erikli Sahili en popüler olanları. İstanbul’dan bir hafta sonu gidip gelmek için bile çok uygun bir alternatif burası. 

Saros Körfezi’ne kadar gelmişken özgürlüğümüzü borçlu olduğumuz şehitlerin ebedi ikametgahı olan Çanakkale Şehitlikleri de mutlaka gezilip görülmeli. Hem deniz hem de tarih turu yapmak isteyenler için harika bir alternatif. 

6) Gökçeada, Çanakkale 

Gökçeada, Çanakkale
Gökçeada, Çanakkale 

Çanakkale’ye kadar gittiyseniz, Gökçeada mutlaka listenizde olsun. Bozcada gibi kalabalık olmayan Gökçeada’da hala bakir koylar bulabilirsiniz. Eski Rum Köyleri, güzel yemekleri, uzun plajları, sörf ve dalış imkanları ile Gökçeada aradığınız izole tatili size sunabilecek yerler arasında. 

Gökçeada’ya feribot ile geçeceğiniz için hafta sonları uzun kuyruklarla karşılaşmamak adına hafta içi gitmenizi tavsiye ederim. 

Gökçeada’da gezilecek görülecek yerler listesine bir göz atacak olursak; Eğer Temmuz ayında giderseniz ayçiçek tarlalarına dalıp fotoğraf çektirebilirsiniz. Dereköy Tarihi Rum Çamaşırhanesi, Yeni Bademli Höyüğü, Gökçeada Kent Müzesi, Laz Koyu,  Kefaloz Plajı, Gizli Liman, Yıldız Koyu, Marmaros Koyu ve Şelalesi, Kuzu Limanı, Yuvalı Koyu (Yuvalı Plajı), Zeytinliköy, Bademli Köyü,  Dereköy, Uğurlu Köyü, Kaleköy, Tepeköy Çınaraltı, Tuz Gölü, Peynir Kayalıkları. Liste uzayıp gidiyor… 

Soğuk Ege Denizi’ni sevenler için plajlardan birinde dinlenmeli bir tatil yapıp akşam eski Rum Köylerinden birine yemeğe gidebilirsiniz. Ayrıca sakızlı muhallebisi, Dibek kahvesi ve bademli kurabiyenin tadına bakmadan adadan ayrılmayın. 

7) Ayvalık ve Cunda, Balıkesir 

Ayvalık ve Cunda
Ayvalık ve Cunda

Ege Denizi sevenlerdenseniz zaten Ayvalık ve Cunda vazgeçemediğiniz yerler arasındadır. Ege’nin harika denizi, Ayvalık ve Cunda’danın harika yemekleri ile birleşince ortaya muhteşem bir tatil planı çıkmıyor mu? 

Ayvalık’ın Macaron Mahallesi’nde dolaşıp Ayvalık Tostu’nun tadına baktıktan sonra Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünden geçerek Ali Bey Adası yani Cunda’ya geçebilirsiniz. Cunda’da deniz mahsüllerinden ot yemeklerine, dondurmadan ada çayına, papalina balığından kahvesine muhteşem Cunda lezzetlerinin tadını mutlaka çıkarmalısınız. Selim ve Necdet Kent Kitaplığı’na uğramayı unutmayın. Şeytan Sofrası ise güneşi batırmak için gitmeniz gereken bir yer. Bu listeyi uzatmak mümkün, ancak alacağınız tadın yanında bu liste çok yavan kalacak. 

8) Karaburun Yarımadası, İzmir

Karaburun
Karaburun

İzmir’e gidip Çeşme ve Alaçatı gibi yerlerde kalabalıklara girmek istemeyenler için harika bir önerim var. Karaburun Yarımadası’nda denize girmek için pek çok bakir koy, sakin bir yemek yemek için kendi halinde restoranlar bulabilirsiniz. İzmir’in kuzeyinde olması ve rüzgara açık olması nedeniyle su biraz daha soğuk olsa da pırıl pırıl koylar suyun soğukluğunu unutturacaktır. 

Karaburun Yarımadası’na gitmişken Balıklıova Köyü’nde balıkçı Garibin Yeri’nde ya da Özbek Köyü’nde balıkçı Akın’ın Yeri’nde yemek yiyebilirsiniz. Saip Köyü’nde ise İstanbul’dan gelip buraya yerleşmiş çiftin Kır Kahvesi’nde bir kahve molası verebilirsiniz. Ayrıca yarımada boyunca terk edilmiş Rum Köyleri bulunuyor. Hem arabayla yol yapmak hem bakir koylarda denize girmek için yarımada çok güzel bir seçenek. 

9) Sığacık, İzmir 

Sığacık
Sığacık

Türkiye’deki sakin şehirlerden bir diğeri de Seferihisar. Seferihisar’ın popüler olması ile küçük bir balıkçı kasabası olan Sığacık’ın da çehresi değişmiş ve popüler hale gelmiş. Sığacık Kalesi ara sokaklarına kurulan ve artık meşhur hale gelmiş olan Sığacık Pazarı sayesinde ünü her geçen gün artıyor. 

Sığacık’ta bir tatil planladıysanız göreceğiniz yerler; Sığacık Kalesi, Sığacık Pazarı, Teos Antik Kenti, Teos Marina, Sığacık Kaleiçi Minyatürü, Sığacık Balık Hali, mavi bayraklı Akkum ve Ekmeksiz plajları, ayrıca günübirlik tekne turları ile ulaşabileceğiniz Papaz Boğazı, Taş Ada, Azmak, Aktaşlı ve Çamağız.

Sığacık’ta kale içindeki butik otellerden birinde konaklayabilir, akşam taze deniz ürünlerinin tadına bakabileceğiniz restoranlarda yemeğinizi yiyebilirsiniz. 

10) Datça, Muğla

İyi ki ulaşımın zor olduğu bir noktada, iyi ki çok yakınında havalimanı yok dediğim yerlerden biri Datça. Ulaşımın kolay olduğu yerler ne yazık ki çok hızlı bozuluyor ve kalabalık oluyor. İyi ki bu güzel kasaba uzaklarda… Taş evlerin ve begonvillerin süslediği dar sokakları, birbirinden güzel bükleri, Can Yücel’in şiirlerine verdiği ilham ve badem ağaçları Datça’yı Datça yapan özellikleri. 

Akdeniz ve Ege’nin ayrıldığı yerde kurulmuş olan Knidos Antik Kenti, denizin içinde kalan kısımları ile Türkiye’deki en güzel antik kentlerden biri. Datça’da gidilecek diğer yerleri sayacak olursak; Hızırşah Kilisesi ve Hızırşah Kültür Evi, Değirmen Deresi, su değirmenleri, Eveboynu yarımadası, Yazıköy, Kelebek Değirmeni, Mehmet Ali Ağa Konağı, Knidos Datça Su Sarnıçları, Datça kaleleri, Datça Yamaç Evleri, Kumyer Kalesi, Aslanlı Mezar, Kemerli Antik Köprü, Bizans yapıları, yel değirmenleri ve tabii ki Can Yücel Evi.

Datça’nın birbirinden güzel koylarını da listeyecek olursak; Kumluk Plajı, Taşlık Plajı, Kargı Koyu, Kızlanaltı Plajı, Gebekum, Kızılbük, Hayıtbükü, Ovabükü, Palamutbükü.

11) Fethiye ve Koyları, Muğla 

Fethiye - Kayaköy
Fethiye – Kayaköy

Fethiye, Türkiye’nin en popüler turistik noktalarından biri olsa da o kadar çok koya sahip ki sakin bir yer mutlaka bulursunuz. Benim Fethiye’yi sevme nedenlerim; güzelim denizin yeşil ile buluşması, Likya Yolu’nun en güzel yürüyüş rotalarının bu bölgeden geçmesi ve pek çok antik kente ev sahipliği yapması. Fethiye’yi sadece Ölüdeniz’den ibaret sananlar için Fethiye’de mutlaka gezilecek yerler listesini aşağıda paylaşıyorum. 

  • Terk edilmiş Rum Köyü Kayaköy 
  • Saklıkent Kanyonu 
  • Kral Mezarları 
  • Gemiler Adası 
  • Çalış Plajı
  • Kelebekler Vadisi
  • Kabak Koyu
  • 12 Adalar

Özellikle Kabak, Faralya, Kelebekler Vadisi gibi koylarda sakin, kafa dinleyebileceğiniz ve muhteşem manzaralara ev sahipliği yapan harika mekanlar yer alıyor. 

12) Salda Gölü, Burdur 

Salda Gölü
Salda Gölü

Bu listede benim favorim Salda Gölü çünkü çocukluğum boyunca yaz aylarım burada geçti. 1000 metre rakımda bulunan Salda Gölü, jeolojik yapısı nedeniyle dünyada Mars ile benzerlik gösteren iki noktadan biri. Göl kıyısına kadar inen çam ağaçları, mineralli yapısı nedeniyle bembeyaz kumsallara sahip plajları ve tertemiz suyu ile Türkiye’nin Maldivler’i olarak ünlenen göl Türkiye’nin en özel ve güzel yerlerinden biri.

Salda Gölü kıyısında kalabileceğiniz otel, apart ve pansiyonlar bulunuyor. Salda Gölü Tabiat Parkı alanında piknik yapabilir, bu güzel gölün manzaralarını doya doya izleyebilirsiniz. Gölün manzaralarının bu kadar güzel olmasının nedeni, çevresinde yer alan tepelerin yarattığı akım ile pamuk gibi bulutların sürekli gölün üstünde dolanması. Günün her saati pırıl pırıl olan göl suyuna yansıyan bulutlar insanın aklını başından alıyor. 

Salda Gölü’ne gelirseniz; Haziran – Temmuz aylarında Isparta Burdur arasında yer alan Lavanta Tarlalarını ziyaret edebilir, Pisidya’nın siyasi ve dini merkezi olan Sagalassos Antik Kenti’ni ve gladyatörleri ile ünlü Kibyra Antik Kenti’ni gezebilir, Türkiye’nin ziyarete açılan ilk mağarası olan İnsuyu Mağarası’nı, Burdur Arkeoloji Müzesi ve Doğa Tarihi Müzesi’ni görebilirsiniz. 

Ülkemiz tarihi, doğal ve kültürel zenginliklerle dolu için bu listeyi çok daha fazla uzatabiliriz tabii ama ben en sevdiğim yerleri yazmak istedim. Siz de kendi zevklerinize uygun yerleri seçerek planlamalara başlayabilirsiniz. 

"Çok okuyan mı bilir çok gezen mi?" diyerek yola çıktım, hala cevap arıyorum. Hayallerimin peşinden yolculuklara çıkıyor, deneyimlerimi blogumda, gazete ve dergilerde paylaşıyorum. Gezmeyi, okumayı, yazmayı ve hayal kurmayı seviyorum.

2 Yorumlar

Yorumunuzu Yazın