Seyahat etmek, özünde bir yerden bir başka yere gitme durumu. Halbuki seyahat edene yani seyyaha sorarsanız yeni bir dünyanın keşfi… Seyahat etmek benim için ne zaman bir tutkuya dönüştü hatırlamıyorum, hatırladığım bir gezinin sonunda, “peki bundan sonra nereye gideceğim?” sorusunun beynimi kemirmeye başlaması…
Sonra bir de baktım zamanımın büyük kısmını daha önce görmediğim yerleri araştırmaya, oralara nasıl giderim diye düşünmeye harcar olmuşum. Aklımın bir köşesi hep bir sonraki neresi olacak diye çalışmaya başladı. Birkaç ay biryerlere gidemeyince sıkıntılar basar, herşeye sinirlenir oldum. “Benim gezim geldi, gitmem lazım” ağzıma sıkça takılan laflar oldu. Daha önce görmediğim bir yerin foroğrafını görsem orayı sayıklar, adını dilimden düşürmez oldum. Kendime habire gidilecek yerler listesi hazırlayıp gittikçe yanlarına tik atmaya başladım.
Evet, seyahat etmek bende bağımlılık yaratmıştı!
Peki bu bağımlılığım yan etkilerinden nasıl korunmalıydım?
Seyahat etmek de diğer bütün projeler gibi üç ana kaynağa bağlı; para, zaman, insan.
Para
Bana en çok sorulan soru; “Nasıl bu kadar çok geziyorsun? Buna çok kolay bir cevabım var: “Benim evim yok, arabam-yatım-katım yok, lüks yerlerde yiyip içmiyor, o çok beğendiğim “kırmızı” ayakkabıyı almıyorum. Ben bütün yatırımımı seyahatlerime yapıyorum. O “kırmızı” ayakkabıya elimi uzattığımda içimde bir ses “o gidiş geliş uçak bileti” diyor bana. Kırmızı ayakkabı en dayanamadığım şey olduğu için o örneği veriyorum. En ucuz havayolları hangisi, ucuza nasıl seyahat edilir, en ucuza en iyi otel nerede bulunur benim yeni uzmanlık alanlarım.
Zaman
Diğer konu zaman. “Nasıl bu kadar vakit buluyorsun, sen çalışmıyor musun?” Çalışmaz mıyım hiç, hem de çok çalışıyorum. Sehayatlerimi tamamen kendim fonluyorum. Zaman yaratılabilir bir kavramdır benim için. Haftasonu iki günlük bir kaçış, uzun haftasonu (Cuma yada Pazartesi sadece bir gün izinle), ayrıca ülkemiz tatil cenneti bayramlar, yılbaşları hepsi benim için seyahat fırsatı. Adı seyahat olunca ille de haftalarca sürmesi gerekmiyor.
İnsan
Son olarak da insan. Yani gitmek istiyorum da kimse benimle gelmiyor sorunsalı. Kimsenin gelmesini beklemeden alın sırtçantanızı çıkın, bir iki derken bir süre sonra insanlar sizinle gelmek için can atmaya başlayacaklardır. Öyle olmasa bile yanlız seyahat etmeye alışınca belki de siz zaten yanınızda kimseyi istemeyeceksiniz.
Ben seyahat bağımlısıyım, her geçen gün de artarak devam ediyor. Yeni bir yere giderken yaşanan heyecan, dönüşte cebinde biriken anılarla tedavisi olmayan bir bağımlılık. Bulaşıcı etkisi de cabası.
8 Yorumlar
Ic dunyamizi o kadar iyi tarif etmissinki ,benimde evim yok hele hele lux tuketimim sifira yakin,kullandigim akıllı telefon bile dandirik bir marka,bagimlilik,virus her ne derseniz muhtesem bisi ,takinti olarakda yorumlayabilinir,bu guzel yazi icin tsk bir borc bilirim.
Çok teşekkürler 🙂
Yurtiçi ve yurtdışı tüm uçak yolculuklarımda en uygun bileti bulmak için http://www.nhtonline.com‘u tercih ediyorum. Komisyon ücreti almadıkları için bilet fiyatları uygun, firma fiyatlarını da karşılaştırabiliyorum. Tavsiye ederim.
O virüs benim de kanıma işlediğinden beridir kendimi rota hazırlarken, bir seyahat bitmeden diğerini planlarken buluyorum. Seyahat virüsü, Dünya’nın en etkili ve bulaşıcı virüslerinden biri
En tedavi edilemez virüs 🙂
Ne güzel yazmışsın. Evet, seyahat etmek bağımlılık yaratıyor ve ben bu virüsü seviyorum. Nice yollara..
Pskiyatr Ahmet Koyuncu’nun takıntı kitabını okumanızı tavsiye ederim.
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=628373&sa=147293418
Öneri için çok teşekkürler 🙂