Almanya’nın bira ve müze başkenti sayılan, Alplerden gelen soğuk havası ile meşhur, yemyeşil parkları ve sakin insanları ile büyükçe bir köye benzetilen Münih’e götürüyorum sizi! Münih’e gitmeden önce bilmeniz gerekenler, Münih’te gezilecek yerler, Münih’te yeme-içme seçenekleri, Münih’te ulaşım, konaklama ve çok daha fazlasını Münih gezi rehberi niteliğindeki bu yazıda bulacaksınız, keyifli okumalar!
Münih’e Gitmeden Önce Bilmeniz Gerekenler
Münih’e bir seyahat planlıyorsanız gitmeden önce faydalı olacağını düşündüğüm maddeleri aşağıda sıraladım.
- Almanya’nın Berlin ve Hamburg’dan sonra 3. büyük şehri Münih.
- Şehirde yaklaşık 1 milyon kişi yaşamasına rağmen son derece sakin olduğu için Almanlar buraya 1 milyon kişilik köy diyorlar.
- Münih için Almanya’nın en soğuk şehri diyorlar, Alplerden gelen soğuk hava Münih’te takılıp kalıyor sanırım.
- Münih, Bavyera eyaletinin başkenti. Burada kraliyet devam ediyor ama politik herhangi bir güçleri yok.
- Yereller buraya Minga (Monk yani rahipten geliyor) diyor.
- Münih parklar ve bahçeler şehri, güzel bir havada giderseniz bol bol parklara vakit ayırın.
- Wifi çok yaygın, Sbahn ve bir çok noktada ücretsiz wifi var.
- Münih’te çeşmeden su içilebiliyor yani içme suyuna para vermeniz gerekmiyor.
- Pazar günleri gürültü yapmak, parti yapmak yasak, “Silent Day” diyorlar.
- Münih için Almanya’nın müze başkenti diyorlar, bazı müzelere giriş pazar günleri 1 Euro, görmek istediğiniz müzelerin giriş ücretlerini önceden kontrol etmeniz iyi olur.
Münih Gezi Haritası
Bu yazıda bahsettiğim Münih’te gezilecek yerler, yeme-içme mekanları, kaldığımız otel bilgilerinin tamamını aşağıdaki Münih gezi haritasında bulabilirsiniz.
Münih’te Gezilecek Yerler
Münih, Almanya’nın üçüncü büyük şehri, bu nedenle gezilecek görülecek çok yer, yapılacak çok aktivite var. Biz Münih’te 2,5 gün geçirdik, birkaç günümüz daha olsa dolu dolu devam edebilirdik yani bana sorarsanız Münih’i gezmek için en az 3 gün ayırmak gerek, süreniz uzadıkça yakın yerlere günübirlik rotalar yapabilirsiniz.
Biz Münih seyahatimizi Salzburg, Hallstatt, Harburg ve Rottenburg gezileri ile birleştirdik, o gezilere dair yazılarıma da göz atmanızı öneririm >> Salzburg Gezi Rehberi ve Hallstatt Gezi Rehberi
Marienplatz
Marienplatz, yani Mary Meydanı, 1158 yılından bu yana Münih’in merkez meydanı. Meydanı çevreleyen Belediye Binası, Çan Kulesi, Aziz Peter Kilisesi gotik tasarımları ile meydana karakterini kazandırıyor. Noel Pazarları döneminde de şehrin en hareketli pazarlarından biri burada kuruluyor, akşam saatleri ve hafta sonları yürümek bile zor oluyor.
Meydanın ortasında Aziz Mary Sütunu, şehri kolera salgınından korumak amacıyla inşa edilmiş. Faydası olmuş mudur bilemiyorum.
Marienplatz’tan Kalsplatz’a devam eden trafiğe kapalı olan cadde (Neuhauser Caddesi), pek çok mağazanın ve restoranın bulunduğu bir cadde, biraz alışveriş yapayım, oturup bir şeyler yiyeyim/içeyim derseniz yolunuzu buralara da çevirin.
Eski ve Yeni Belediye Binaları (Rathaus)
Marienplatz’ta bulunan ve masal şatosuna benzeyen, dik kulesi olan bina eski belediye binası, gotik ve daha görkemli olan ise yeni belediye binası. Yeni olanın avlusuna da girebiliyorsunuz.
Çan Kulesi (Glockenspiel)
Marienplatz’ın en gösterişli yapısı Belediye Binası, Belediye Binası’nın en gösterişli yeri ise çan kulesi. Her gün 11:00’de çan kulesinde kuklaların yaptığı müzikli bir gösteri oluyor, 10 dakika kadar sürüyor. Bütün turistler bu anı beklediği için çok kalabalık oluyor, 10 dakika önce gidip gösteriyi izleyebileceğiniz iyi bir nokta bulmanız iyi olur.
Münih Katedrali (Frauenkirche)
Marienplatz’tan kısacık yürüdüğünüzde bütün ihtişamı ile Münih Katedrali’nin önce soğan kubbelerini sonra kendisini göreceksiniz. Katedral 1486’den beri kullanılıyor. Önündeki meydan ile birlikte çok fotojenik bir dış görüntüsü var, içerisi dışı kadar etkilemedi beni açıkçası.
Katedralin hemen girişinde “Şeytanın Ayak İzi” olduğuna inanılan bir ayak izi var. Benim ayağım kadar filan. Hikayesi de şöyle; “Yeni bir kilise yaptırmak isteyen bir adam şeytanla pazarlığa oturur. Şeytan kilise için destek olacağını ancak tek şartının kilisede ışık girecek hiç pencere olmaması olduğu söyler. Kilise yapılır, şeytan denetime gelir, ilk anda hiç pencere yok gibidir. Ancak içeriye doğru ilerlediğinde pencerelerin kolonların arkasına saklandığını fark eder. Çok sinirlenen şeytan ayak izini kilisenin girişine damgalar.” Hikaye çok inandırıcı gelmese de, kilise görülmeye değer.
St. Peter Kilisesi
Marienplatz’in bir köşesinde mütevazi yapısı ise St. Peter Kilisesi’ni göreceksiniz. Kilisenin kulesine çıkıp Marienplatz meydanını ve çevresini yukarıdan görebilirsiniz, çıkış ücreti kişi başı 5 Euro.
Gıda Pazarı (Viktualienmarkt)
Viktualienmarkt, Marienplatz’a yürüme mesafesinde kocaman bir pazar yeri, mezelerden, şarküteri ürünlerine, hediyelik eşya dükkanlarından restoranlara ne ararsanız var… Yemek yiyebileceğiniz çok sayıda büfe ve restoran da bulunuyor. Münih’teki keyifli yerlerden biri daha, uğramadan geçmeyin.
Asam Kilisesi (Asamkirche)
Sendlinger Caddesi üzerindeki Asam Kilisesi, Barok tarzın en etkileyici örneklerinden. 1733-1746 yılları arasında heykeltıraş Egid Quirin Asam ve ressam Cosmas Damian Asam kardeşler tarafından özel kiliseleri olarak inşa edilmiş. Kilisenin dışarıdan görüntüsü sade olsa da içerisi inanılmaz detaylarla dolu, içeriye gidip görün derim.
Sendlinger Kapısı
Sendlinger Caddesi’nin sonuna kadar yürüdüğünüzde şehrin hala ayakta olan üç kapısından biri olan Sendlinger Kapısı ile karşılaşacaksınız. Kapıyı görünce modern şehrin alışveriş caddesinin sonu sizi birden ortaçağa ışınlayıveriyor. Noel Pazarları zamanı burada bir pazar kuruluyor.
Filmtheater Sendlinger Tor
Sendlinger Kapısı’nın hemen arkasında bir sinema salonu göreceksiniz. Filmtheater Sendlinger Tor adındaki salon 100 yıldır burada hizmet veriyormuş. Salonun 3 metre boyundaki afişlerini ise 25 yıldan uzun zamandır aynı kişi elleriyle resmediyormuş. Kapıya kadar gitmişken bu sinemanın afişlerine de alıcı gözle bir bakarsınız belki…
Residenz
Residenz, Avrupa’nın en büyük şehir sarayı ve Bavyera krallarının en eski ikametgahı. Burası müze statüsünde, biletli girişi var, gezilebiliyor.
Viscardigasse
Viscardigasse, Residenz’den Theatine Kilisesi’ne doğru giden yolda sağınızda kalacak, Residenz’in bahçe kapısı ile karşı karşıya bir sokak burası. Sokaktaki arnavut kaldırımlara dikkatli bakarsanız, bir kısmının bronz taşlarla işaretlenmiş olduğunu göreceksiniz.
1923 yılı Kasım ayında Hitler, Bavyera yönetimini devralmak için bir darbe teşebbüsünde bulunmuş. 1933 yılında ülkenin başına geçtiğinde bu başarısız darbe girişiminde ölen Nazilerin anısını yaşatmak için Feldherrnhalle’de bir anıt yaptırmış. Bu anıtın önünden geçen herkes Nazi selamı vermek zorundaymış. Bavyeralılar, Nazi selamı vermemek için yollarını değiştirip Viscardigasseve’yi kullanmaya başlamışlar. Cadde üzerindek bronz taşlar, Nazi selamı vermeyi reddeden cesur Bavyeralıların anısına yerleştirilmiş.
Kraliyet Bahçesi (Hof Garten)
Yine güzel bir bahçe ile karşı karşıyayız. Kraliyet Bahçesi hem turistlerin hem de yerellerin yürüyüş yapmak, köpek gezdirmek, oturup sohbet etmek için geldiği bir bahçe. Girişi ücretsiz, günün istediğiniz saatinde giriş gezebilirsiniz.
Beyaz Gül (Weisse Rose)” Kaldırım Anıtı
Hof Garten’dan çıkıp Englishen Garten’e girmeden önce solda bir anıt göreceksiniz: “Beyaz Gül (Weisse Rose)” Kaldırım Anıtı. II.Dünya Savaşı sırasında Nazilere karşı yerel direniş sergileyen Beyaz Gül grubunun liderleri Hans ve Sophie Scholl kardeşler, bildiri dağıtırken maalesef Gestapo tarafından yakalanıp idam edilmişler. Beyaz Gülleri anmak için dağıttıkları bildirilerin bronza basılmış anıtları Ludwig-Maximilians Üniversitesi önündeki Geschwister-Scholl-Platz meydanında bulunuyor.
İngiliz Bahçesi (Englischen Garten)
Dünyanın en büyük şehir parklarından biri Englischen Garten, hepsini dolaşmak isterseniz birkaç gün harcamanız gerekebilir. Bu nedenle park için ne yapmak istediğinize karar verip ona göre rota oluşturmanızda fayda var. Nehir Sörfü, Çin Kulesi park içindeki en popüler noktalar.
Nehir Sörfü – Eisbachwelle
Deniz olmayan bir şehirde sörf yapılır mı? Söz konusu şehir Münih olunca yapılır. İngiliz Parkı’nın içinden geçen Isar nehrinin Eisbach kollunda yapay dalga oluşturulmuş ve yaz/kış gençler burada sörf yapıyor. Ben izlerken titresem de sörf yapanlar çok eğleniyor gibi görünüyordu. İngiliz Bahçesi’ne giderseniz bu aktiviteyi izlemeden dönmeyin!
Çin Kulesi (Chineser Turm)
İngiliz Bahçesi içinde yer alan Çin mimarisine uygun olarak yapılmış olan bir kule Çin Kulesi. Kulenin bulunduğu yerde Münih’in en büyük bira bahçelerinden biri yer alıyor ancak bizim gittiğimiz 2024 yılı Aralık ayında tadilat nedeniyle kapalıydı. Aynı alanda çok büyük bir noel pazarı kurulmuştu, onu ziyaret etmiş olduk.
Siegetor
İngiliz Bahçesi’nin orta batı tarafından çıkış yaparsanız kısa bir yürüme ile şehrin hala ayakta olan üç kapısından biri olan Siegetor Kapısı’na ulaşacaksınız. Berlin’deki ihtişamlı kapı ile yarışamasa da güzel bir kapı, özellikle gece fotoğrafları çok iyi görünüyor.
Kaldığımız otel odasında yatak başımızda da Siegetor Kapısı’nın görseli duvar kağıdı olarak kullanılmıştı.
Walking Man Heykeli
Siegetor Kapısı’nın bulunduğu Leopold caddesinin 36. numarasında Amerikalı sanatçı Jonathan Borofsky imzalı 17 metre yüksekliğindeki 1942 yapımı Walking Man heykeli var. Caddede yürürken görmemenize imkan yok zaten.
Alman Müzesi (Deutsches Museum)
Münih’in bir ünvanı da müzeler başkenti! Şehirde çok sayıda müze var. Biz tek atımlık kurşunumuzu yani gezebileceğimiz tek müzeyi yaklaşık 30.000 civarında eserle dünyanın en büyük teknoloji müzesi olan Alman Müzesi olarak seçtik. Alman teknolojisini anlatan, daha çok erkeklerin ilgisini çekecek pek çok teknolojik sergiye sahip, çocuklar için çok sayıda alan bulunan kocaman bir müze. Her bölümü ayrı ayrı gezeyim demeye kalkarsanız bir tam gün ayırmanız lazım. Hızlıca gezeyim bile deseniz 2-3 saat gerekiyor. Müze girişi 15 Euro, Münih Card aldıysanız indirimli 12.5 Euro.
Müzenin girişinde güzel bir kafeterya ve hediyelik eşya dükkanı bulunuyor, vaktiniz olursa uğrayıp bir kahve içebilirsiniz.
Isar Kapısı (Isartor)
Şehrin ayakta kalan üç kapısından üçüncüsü de 1833 yılında yeniden inşa edilen, aslında Ortaçağ’dan kalma olan Isartor. Kapının olduğu alanda komedyen ve aktör Karl Valentin müzesi yer alıyor.
Olimpia Park
Münih denince benim aklıma ilk gelen şey devasa büyüklükte parklar. Olimpia Park da o dev parklardan biri. İçinde 1972 Olimpiyatları’nın düzenlendiği stadyum, yapay bir gölet, yürüyüş alanları, BMW Müzesi (giriş ücretli) ve BMW Dünyası (giriş ücretsiz) gibi gezebileceğiniz yerler bulunuyor. Hava güzelken gelip zaman geçirmek güzel olurdu ama biz Aralık ayında gittiğimiz için kısa bir gezi yeterli oldu.
Theresienwiese
Münih’in meşhur Bira festivali olan Octoberfest’e ev sahipliğini yapan meydan Theresienwiese. Burada devasa festival çadırları kuruluyor ve festival boyunca sınırsız bira tüketiliyor. Noel pazarları zamanı da aynı alanı pazar alanı olarak kullanıyorlar. O kadar büyük bir pazar ki, dolaş dolaş bitmiyor. Kapalı alanlarının olması ise soğuk Almanya için büyük bir avantaj.
Müzeler
Münih’te vaktiniz ve ilginiz varsa aşağıdaki müzeleri de gezi planınıza ekleyebilirsiniz;
- Pinakothek Müzeleri – Alte Pinakothek
- Eski Resim Müzesi – Neue Pinakothek
- Yeni Resim Müzesi – Museum Brandhorst
- Çağdaş Sanat Müzesi – Pinakothek Der Moderne
- Haus der Kunst
Biz vaktimiz yetmediği için gidemedik ama tekrar gittiğimizde mutlaka görmek istediğimiz iki yer kaldı:
- Bavyera Kraliyet ailesinin yazlık sarayı olan Nympenburg Kalesi
- Royal Botanical Garden
Münih Noel Pazarları
Münih çok büyük bir şehir ve şehrin pek çok meydanında noel pazarları kuruluyor. Ben gittiğim, gördüğüm noel pazarlarını aşağıda sıraladım;
Marienplatz Noel Pazarı
Münih’teki en büyük ve en hareketli Noel Pazarı şüphesiz Marienplatz’ta kurulan pazar. Hafta sonları ve akşam saatlerinde inanılmaz kalabalık oluyor. Eğer Münih’e Noel Pazarları için gelme planınız varsa hafta içine denk getirmeyi düşünebilirsiniz. Pazar çevresindeki sokakların hemen hepsine taşmış durumda, gezmek için iyi zaman ayırmanız iyi olur.
Rindermarkt Noel Pazarı
Marienplatz’dan çok kısa bir yürüme mesafesinde minik bir noel pazarı Rindermarkt. Ama ben minik kulesi ve yeme-içme tezgahlarının sakin olması nedeniyle burayı meydandan daha çok sevdim.
Viktualienmarkt Noel Pazarı
Marienplatz’a yürüme mesafesinde olan gıda pazarı Viktualienmarkt, Münih’teki büyük Noel Pazarlarından biri. Biz gündüz gittiğimiz halde çok kalabalıktı, akşam saatleri daha da yoğun oluyordur. Pazar 22 Kasım 2024 – 4 Ocak 2025 arası açık ancak Pazar günleri kapalı.
Karlsplatz-Stachus Noel Pazarı
Karlsplatz meydanında bir buz pateni pisti kurulmuş ve etrafında küçük bir pazar var. Paten kaymayacaksanız pazar biz gittiğimizde çok tatmin edici değildi. Pazar 22 Kasım 2024 – 12 Ocak 2025 arası açık.
Residenz Noel Pazarı
Kraliyet Sarayı’nın bulunduğu kompleks içinde mahkemelerin bulunduğu avluya bir Noel Köyü kurulmuş. Alan sıkışık, etkinlik çok olunca burası da oldukça kalabalıktı. Avluya giriş de saray kapısından olduğundan özellikle giriş oldukça sıkışık olsa da ortamı güzel bir pazar. Pazar 18 Kasım – 22 Kasım 2024 tarihleri arasında açık.
Sendlinger Tor Noel Pazarı
Sendlinger Kapısı’nın çevresinde çok büyük olmayan bir Noel Pazarı bulunuyor. Kapıyla birlikte pazar tezgahları çok güzel görünüyor, burayı gözden kaçırmayın derim. Pazar 25 Kasım – 22 Kasım 2024 tarihleri arasında açık.
Chineser Turm Noel Pazarı
İngiliz Bahçesi içindeki Çin Kulesi’nin çevresinde büyük bir noel pazarı kuruluyor. Özellikle çocuklu ailelerin tercih ettiği bu pazarda çocuklar için ekstra aktiviteler ve diğer pazarlara göre daha fazla yemek seçeneği var.
Theresienwiese Noel Pazarı
Münih’in en ünlü festivali olan Octoberfest’e ev sahipliği yapan festival alanı noel zamanı da pazar alanına dönüşüyor. Burası de-va-sa bir pazar, gez gez bitmiyor. Alanda çok sayıda festival çadırı olduğu için kapalı alanı olan bir pazar yeri olması da avantaj yaratıyor. Burayı gezmek, vakit geçirmek için epey vakit ayırmanızı öneririm.
Münih Havalimanı Noel Pazarı
Ziyaretçiler şehre gelir gelmez Noel ruhunu yakayabilsinler diye Münih Havalimanı’nın çıkışında oldukça büyük bir noel pazarı kurulmuş. Etkinlikler, konserler, buz pateni pisti, kocaman bir noel ağacının yanı sıra çok sayıda hediyelik ve yeme-içme standı ile eksiksiz bir pazar burası. Her gün 11:00’den 21:00’e kadar pazar açık. Havalimanında yer alan noel pazarı 17 Kasım 2024-31 Aralık 2024 arası açık.
Münih’ten Ne Alınır?
Münih’ten biraya dair pek çok ürün alabilirsiniz. Hofbrau gibi markaların bardakları, pek çok hediyelik eşyası, hatta ballı hardalı dahi Münih’ten alınacaklar listesine eklenebilir.
Münih’te Ne Yenir, Nerede Yenir?
Öncelikle şunu söyleyerek başlayayım; Münih veya Almanya’nın herhangi bir şehrinde ne yerseniz yiyin, ürün kalitesi ve lezzeti iyi çıkacaktır. Basit bir bretzel de yeseniz, sofra da donatsanız yiyeceklerde kullanılan malzemeler iyi olduğu için yediklerinizden keyif alacaksınız. Parmesanlı bir sandviç yiyorsanız içinin parmesan dolu olacağından emin olacaksınız. Malzeme iyi olduğundan yedikleriniz sizi rahatsız etmeyecek. En basit dükkanlardan en iyi restoranlara kadar gönül rahatlığı ile yemeğinizi yiyebilirsiniz.
Alman Bira Evleri
Almanya ve hatta Münih denince akla ilk bira ve bira evleri/bahçeleri geliyor elbette. Sonuçta burası biranın su gibi aktığı Octoberfest’in anavatanı. Münih’in en ünlü bira markaları Hofbrau, Augustiner ve Ayinger, hemen her yerde bu markaların biralarını bulabilirsiniz. Bir de bu markaların kendi bira evleri var ki, kesinlikle gidilmeli, görülmeli.
Münih Birası denince dört ana çeşidi var:
- Açık renkli olanlar Helles,
- Koyu renkli olanlar Dunkles,
- Buğday birası Weiss,
- Koyu renkli buğday birası Dunkles Weiss.
Almanya’nın en eski bira evlerinden biri ve en ünlüsü Hofbrauhaus, kısaca HB. Hitler’in burada konuşma yaptığı, Mozart’ın ise sık sık ziyaret ettiği bir bira evi burası. Şu an binanın bulunduğu yerde 1500’lerden bu yana bira üretimi yapılıyormuş. 1828 yılında bira evi olarak hizmet vermeye başlamış. Ancak II. Dünya Savaşı’ndaki bombardımanlara dayanamamış. Bombardımanlardan geriye sağlam kalan bira bardakları halen sergileniyor. Bina eski mimarisine sadık kalınarak 1958’de yeniden inşa edilerek Hofbrauhaus adıyla hizmete açılmış.
Bina nefis, alt katında canlı müzik oluyor, üst katın ortamı inanılmaz güzel. Yanyana masalarda sizin gibi bira keyfi yapmaya gelmiş insanlarla yan yana oturup keyifli vakit geçiriyorsunuz. Fiyatları da bu kadar popüler ve turistik bir yere göre oldukça iyi.1 litre bira 10 Euro mesela. Hofbrau Münih’in en iyi bira markalarından biri, şehirde pek çok yerde bira olarak da sipariş verebilirsiniz. Aşağıda Hofbrau’nun menüsünü paylaşıyorum, çok uzun ve detaylı bir menüsü yok, fiyatları ve yemekleri görebilirsiniz.
Augustiner bir diğer bira evi, Augustiner’in şehirde bir çok yeri var. Özellikle yoğun dönemlerde ve hafta sonları rezervasyonsuz yer bulmak sorun olabiliyor.
Biz bira evlerinden yana tercihlerimizi bir akşam Hofbrau, bir akşam Ayinger olacak şekilde kullandık. İkisinden de çok memnun kaldık. Hem ortam, hem de yiyip içtiklerimiz çok lezzetliydi, fiyatlar da çok yüksek değildi.
Alman Fırınları
Sadece Münih’in değil Almanya’nın fırın kültürünü size ne kadar övsem azdır. Ekmekleri, sandviçleri, tatlıları, bretzelleri, off yazdıkça ağzımın suları aktı, gerçekten çok lezzetli, çok doyurucu. Yorma’s, Müller, Backweck, Richart, Le Qurabac gibi çok sayıda fırın zinciri var. Hepsinin ürünleri tazecik, lezzetli. En uygun fiyatlar Yorma’s’ta oluyor genelde. Sandviçler 3 Euro’dan, bretzeller 1 Euro’dan, kahveler 2 Euro’dan başlıyor genelde.
Geleneksel Yemekler
Schupfnudeln: Bir çeşit makarna, İtalyanların elde bükülerek yapılan erişte benzeri makarnalarına benziyor, yanına lahana ve üstüne karamelize soğan ile servis ediliyor. Ben hamurişi seven biri olarak beğendim.
Elmalı tatlı veya apple strudel, Avusturya’da olduğu gibi Almanya’da da çok popüler, çok da güzel yapıyorlar. Münih’te üstüne sıcak vanilya sosu ile servis edilen bu tatlının tadına mutlaka bakın.
Münih Nerede, Münih’e Nasıl Gidilir?
Münih, Almanya’nın Bavyera eyaletinde, ülkenin güneydoğusunda, Avusturya’ya komşu, hem havayolu hem de tren, otobüs gibi ulaşım seçenekleri ile kolayca ulaşabileceğiniz bir şehir.
İstanbul, Ankara, Antalya, Dalaman gibi Türkiye’deki pek çok şehirden Münih’e direkt uçuşlar bulunuyor. Bulunduğunuz şehre yakın havalimanlarından kalkan havayollarının rotalarını kontrol etmenizde fayda var. Münih Havalimanı’na ulaştıktan sonra otelinizin konumuna göre S1 veya S8 numaralı metro hatlarını kullanarak şehir merkezine ulaşabilirsiniz.
Münih’te Şehir İçi Ulaşım & MunichCard
Münih Havalimanı’ndan şehir merkezine her 10 dakikada bir kalkan trenler var. Tek kişi ücreti 13.6 Euro, Almanya’da havalimanına ulaşım için ödediğimiz en yüksek rakam oldu. Biletleri kiosklardan kredi kartı ile alabiliyorsunuz ve Türkçe dil seçeneği var. Şehir merkezinden havalimanına dönüş için trene binerken orta ve arka vagonlara binmek gerekiyor, ön vagonlar başka yere ayrılıyor.
Münih büyük bir şehir olduğundan gezilecek görülecek yerlere ulaşım için toplu taşıma kullanmak gerekiyor. Biz 3 günlük Munich Card alarak sınırsız şekilde toplu taşımadan faydalanabildik. Bu kart ile pek çok müzede indirim, etkinlik ve turlarda indirim gibi imkanlara da sahip oluyorsunuz. Munich Card 8,90 €’dan, Munich City Pass ise 37,90 €’dan başlayan fiyatlarla alınabiliyor. Detaylı bilgi almak için Münih Turizm Ofisi’nin resmi sitesi olan Munich Travel sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Münih’e Gitmek için En İyi Zaman
Münih’e gitmek için en iyi iki zamandan ilki şüphesiz Eylül sonu Ekim başında yapılan Oktoberfest zamanı, ikincisi ise Kasım sonu Aralık sonu arasındaki noel pazarları zamanı. Ancak ben bu şehri yazın sıcak günlerinde görmeyi, Münih’ten başlayıp Romantik Yol rotasını görmeyi isterim. Yani Münih her zaman size farklı ve birbirinden güzel seçenekler sunacak bir şehir, siz ne zaman müsaitseniz o zaman gidin.
Münih’te Konaklama
Biz Münih’te metro hattına yakın, merkeze uzak bir otelde konaklamayı seçtik çünkü merkezdeki otel fiyatları oldukça pahalı idi. Seyahat tarihimizden 2 ay kadar önce Amerika seyahatimizden aşina olduğumuz Super 8 Munich City West (Wyndham Oteller Zincirine ait) otelinde rezervasyon yaptırdık. Biz gecelik 78 Euro ödedik, gittiğimiz andaki oda fiyatı ise 151 Euro idi. Yani erken rezervasyon yaparak neredeyse yarı yarıya avantaj sağladık.
Otel yeni yapılmış binada, temiz ve küçük odaları ile bizim ihtiyacımızı fazlası ile gördü. Sabahları ücretsiz kahve servisinin olması ise bizi ayrıca mutlu etti. Siz de zamanınız ve bütçenize uygun otelleri aşağıdaki arama kutusunu kullanarak bulabilirsiniz.
Almanya’da kalacak yer seçerken kahvaltı dahil seçmemenizi öneririm. Almanya’nın tüm şehirlerinden birbirinden lezzetli ve uygun fiyata sandviç yapan zincir fırınlar var. 3-5 Euro’ya doyurucu bir sandviç 2-3 Euro’ya da kahvenizi alıp en fazla 8 Euro’ya kahvaltı işinizi halledersiniz. Otellerde genelde kahvaltı 15 Euro civarında oluyor, hiç gerek yok.
Seni sevdik Münih, güzel bir havada tekrar gelip o parkların tadını çıkaracağız, bekle bizi!