Akdeniz’in en iyi korunmuş ve dünyanın en iyi akustiğine sahip Roma Tiyatrosu, 20.000 kişilik yerleşimi, şimdi portakal bahçelerine bakan muhteşem manzarası ile Aspendos Antik Kenti, Antalya’nın en bilinen ve en önemli antik kentlerinden biri. Aspendos Antik Kenti nerede, nasıl gidilir, efsaneleri, hikayeleri, tarihçesi, gezilecek görülecek yerleri ve fazlası bu yazıda sizi bekliyor, keyifli okumalar!
Bu Yazıda Bulacaklarınız
Aspendos Antik Kenti Hakkında Genel Bilgi
Bugün Antalya şehrinin bulunduğu bölgenin orta kesimleri antik dönemde “Tüm Kavimlerin Ülkesi” anlamına gelen Pamfilya olarak biliniyordu. Antalya’nın ve Pamfilya bölgesinin en önemli ve bilinen antik kenti ise Aspendos Antik Kenti’dir. Aspendos, tüm Akdeniz çanağının en iyi korunmuş Roma tiyatrosuna sahip olmasıyla haklı bir üne sahiptir.
Aspendos’u Aspendos yapan ise çok yakınından geçen Köprüçay, antik dönemdeki ismiyle Eurymedon nehridir. Aspendos’u Akdeniz’e bağlayan nehirdeki ticaret trafiği sayesinde şehir bölgenin en işlek ticaret merkezi haline gelmiştir.
Aspendos gezi planınıza Köprüçay, Köprülü Kanyon ve Tazı Kanyonu’nu dahil etmeyi sakın unutmayın, zaten mesafeleri birbirine oldukça yakın.
Aspendos kentinin ana yapıları nehir yatağından metre yüksekte yer alan Akropol yani yukarı şehirde bulunuyor. Yani antik kenti gezerken yine tepe tırmanılacak. Bu yüzden antik kenti özellikle yaz aylarında ziyaret ediyorsanız, yanınıza şapka, su almayı ve rahat bir ayakkabı giymeyi unutmayın. Antik kentin girişinde bir müze mağazası bulunuyor, yanınızda getirmediyseniz buradan suyunuzu alabilirsiniz.
Antik dönemde yukarı şehrin olduğu bölüme 3 anıtsal kapıdan girilirmiş. Bugüne o kapılardan sadece bir tanesi kalmış. Antik Tiyatro’nun yanındaki yoldan yukarıya doğru tırmanmaya başladığınızda ilk olarak bu kapıyı göreceksiniz. Kapının altından geçen yol ise şehre giren ana yollardan biri. Yolun altına döşenmiş olan kanalizasyon sistemini de açıkça görebilirsiniz. Antik dönemde insanlar şehirlere yerleşirken su ve kanalizasyon konusunu çözmeye çok önem vermişler.
Aspendos, dönemdaşı olan diğer Pamfilya kentleriyle birlikte pek çok savaşa şahitlik etmiş. Sırasıyla Büyük İskender, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu idaresinde yönetilmiş olan şehir, 20.000 kişilik nüfusu ile önemli bir ticaret merkezi olmuş. Şehrin en zengin dönemlerinde Bazilika, Stadyum, Tiyatro ve su yolları inşa edilmiş. Roma İmparatorluğu yıkıldıktan sonra deprem, salgın hastalıklar ve korsan hücumlarına daha fazla dayanamayan şehrin 7. yüzyıldan sonra tarih sahnesinden çekildiği tahmin ediliyor.
Aspendos sadece ticaretten değil, çevresindeki verimli topraklar sayesinde tarımdan da ciddi şekilde beslenmiş bir şehir. Zeytinlikler, üzüm bağları, tuz yatakları, at yetiştiriciliği yapılır, el dokuması halı ve kilimler, zeytin ağacından yapılmış mobilyalar ve yüksek kaliteli Aspendos Şarabı üretilirmiş. Aspendos’ta basılan gümüş sikkeler, Akdeniz Bölgesi’nin en geçerli parası sayılırmış.
Aspendos antik tiyatrosu, antik dönemin en iyi korunmuş Roma tiyatrosu olması iyi ünlüdür. Meşhur Roma İmparatoru Marcus Aurelius döneminde (M.S. 161-180) yapılmış olan tiyatro onarım görmeden günümüze kadar gelebilmiştir. 15-20 bin kişi kapasiteli tiyatro akustiği ile de ünlüdür. 1930 yılında vizyonu ile kendisine her defasında hayran bırakan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından ziyarete açılan tiyatro her yıl Opera ve Bale Festivali’ne ev sahipliği yapmaktadır. Yani binlerce yıllık tiyatroda bugün dahi canlı gösteriler izleme imkanı bulunmaktadır.
Antik dönemde tiyatroların üstü kapatılabilir şekilde inşa ediliyormuş. Aşağıda Aspendos Tiyatrosu’nun üstü kapalı olarak resmedilmiş bir ilüstrasyonunu görüyorsunuz. İnstagram’da Sanatromi hesabı paylaşmıştı, ben de ondan aldım.
Aspendos’a gittiğinizde uğramadan geçmemeniz gereken 2 önemli nokta var.
- Birincisi tiyatro tepesi denen ve antik tiyatroyu tepeden görebileceğiniz seyir noktası. Buraya çıkmak için birazcık tırmanmanız gerekecek ama siz yine de pes etmeyin çünkü göreceğiniz manzara harika sizi bekliyor.
- İkincisi ise girişe 1.5 kilometre mesafede bulunan ve aşağıdaki efsaneye de konu olan su kemerleri. Yürümek için biraz uzak olabilir ama araç ile gidilebilir durumda.
Aspendos Hikayesi – Aspendos İsmi Nereden Gelir?
Yunan efsanelerine bakacak olursak; Aspendos, Truva Savaşı’ndan sonra Pamfilya’ya gelen kahraman Mopsos liderliğindeki Argive kolonicileri tarafından kurulmuştur.
Aspendos’un ilk adı basılan sikkelerden anlaşıldığı hali ile Esivediiys imiş. Bugünkü Aspendos sözcüğü ise Persçe At ve Kutsal Yer anlamlarına gelen Aspa ve Spanta sözcüklerinin birleşmesi ile oluşmuş. Dünyanın en iyi atlarını yetiştirmekle ünlü bir şehrin adının attan gelmesi kulağa yanlış gelmiyor.
Dünyanın en iyi akustiğine sahip tiyatrosunun da bir hikayesi olmasın mı? Aspendos antik kentinin akustiğinin ne kadar iyi olduğunu anlatan bir efsane ise dilden dile dolaşır. Ben de Serik Kaymakanlığı‘nın sayfasından aldım. Efsaneye göre;
Aspendos Kralı, şehre kimin en fazla hizmet sunabileceğini görmek için bir yarışma düzenleyeceğini ve kazananın kızı ile evlenebileceğini ilan eder. Bunu duyan sanatkârlar son hız çalışmaya koyulurlar. Nihayet karar günü geldiğinde, kral herkesin çabasını bir bir inceler ve iki aday seçer.
Bu adaylardan birincisi, şehre su kemerleri yolu ile çok uzak mesafelerden su getiren bir sistemi kurmayı başarmıştır. İkinci aday ise tiyatroyu inşa etmiştir. Kral birinci adaydan yana karar vermek üzere iken tiyatroya bir daha bakması istenir. Tiyatronun en üst galerisi civarında gezinirken nereden geldiği belli olmayan bir sesin derinden ve defalarca ‘Kralın kızı bana verilmeli.’ dediğini duyar. Büyük bir şaşkınlık yaşayan kral, sesin nereden geldiğini arar ancak kimseyi bulamaz. Bu kişi, tabii ki, yarattığı şaheserin akustiği ile övünen ve sahnede çok kısık bir sesle konuşan tiyatronun mimarının ta kendisidir. Sonunda güzel kızı mimar kazanır ve düğün töreni de bu tiyatroda yapılır.
Antik tiyatroya girince siz de bir akustik denemesi yapmayı unutmayın!
Aspendos Nerede, Nasıl Gidilir?
Aspendos, Antalya şehir merkezine 46 kilometre mesafede bulunuyor. Antalya-Alanya karayolunun 44.kilometresindenden kuzeye döndükten sonra 2 kilometre daha devam ettiğinizde Antik Tiyatro’nun bulunduğu giriş kapısına ulaşırsınız. Yol üzerinde tabelalarını göreceksiniz zaten.
Aspendos Antik Kenti, Antalya’nın Serik ilçesinin sınırları içinde yer alıyor ve Serik merkezden sadece 8 kilometre mesafede. Toplu taşıma ile gelmek isterseniz, Serik’ten kalkan minibüsler ile Aspendos’a ulaşabilirsiniz.
Aspendos Antik Kenti Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri
Antik kentin giriş ücreti 60 TL, Müzekartınız varsa ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Aspendos Antik Kenti yaz döneminde (Nisan-Ekim arası) 09:00-19:00, kış döneminde (Kasım-Mart arası) ise 08:30-17:30 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Yaz aylarında Antalya’nın çok sıcak olacağını hesaba katarak sabah erken veya akşamüstü saatlerinde antik kenti gezmenizi öneririm. Günün sıcak saatlerinde Tazı Kanyonu veya Köprülü Kanyon’da serinlemeyi düşünebilirsiniz.
Aspendos Kent Planı – Aspendos Haritası
Aspendos kent planı aşağıda kabaca yer alıyor. Antik kentin girişindeki bilgi panosunda Aspendos haritası bulacaksınız. Kente girerken bir fotoğrafını çekerseniz, gezerken faydasını görürsünüz. Kente giriş Antik Tiyatro’nun hemen yanındaki gişeden yapılıyor.
Yukarıdaki haritada yer almayan su kemerleri ise girişten yaklaşık 1.5 kilometre ileride bulunuyor.
Aspendos Antik Kenti’ni ziyarete geldiyseniz, aşağıdaki yer alan Antalya’da gezilecek diğer yerleri de gezi rotanıza ekleyebilirsiniz:
- Antalya Merkezde Gezilecek Yerler
- Uçansu Şelalesi
- Sillyon Antik Kenti
- Tazı Kanyonu
- Köprülü Kanyon
- Antalya İlinde Gezilecek Yerler
Aspendos Antik Kenti Gezi Videosu
Aspendos Antik Kenti ve aynı gün gittiğim Tazı Kanyonu ve Köprülü Kanyon’u anlattığım gezi videomu aşağıda görebilirsiniz.
- Anlık paylaşımlarım için instagram hesabımı takibe alın.
- Daha fazla video izlemek için youtube hesabıma abone olun.
Sağlıkla Kalın!
5 Yorumlar
Tarihi, kent planı, görselleri ve net anlatım dili birleşince son derece başarılı bir makale çıkmış ortaya. Elinize sağlık.
Sizi tebrik ederim. Binlerce yıllık kültürleri gezmek bilen insanlara mutluluk verir. Her fırsatta gezmek gerek dünyada. Ölmeden daha çok yer görmek gerekli.
Çok teşekkürler
Çok faydalandım. kapanmanin olduğu bu günlerde paylaşımlarınız bizim gibi çok gezenlere en iyi rehber olacak. Elinize emeğinize sağlık.
Teşekkürler