İstanbul’a ilk kez gelip İstiklal caddesine çıktığımda ağzımın açık kaldığını hatırlıyorum. Binalar, insanlar, oradaki hareketlilik, renklilik beni birden içine almıştı. Hala ne zaman Taksim’e gitsem aynı duyguları yaşarım. Orada kendimi iyi hisseder, sıkılıp bunaldığımda kendimi Pera‘nın ara sokaklarında dolaşırken bulurum. Oysa İstanbul‘da yaşayanların pek çoğunun İstanbul’un tadını doyasıya çıkaramadığını düşünürüm hep. Sırf bu yüzden İstanbul Gezileri organizasyonuna başlamış ve İstanbul’u İstanbullular’a anlatmaya sevdirmeye çalışmıştım.

Taksim ve Çevresinin Zaman İçindeki Gelişimi

Taksim’in her dönem farklı bölgeleri trend olmuştur. Benim üniversiteye gittiğim yılların başlarında (yaşım ortaya çıkmasın diye tam yıl vermiyorum :)) Küçük ve Büyükparmakkapı sokakları en tercih edilen yerlerdi, zamanla eğlence hayatı aşağılara doğru kaymaya başladı ve Nevizade, Çiçek Pasajı bölgesi en popüler yerler oluverdi.  Bu geçiş hiç durmaksızın devam etti. Aslımescit bir dönemin en popüler eğlence mekanı iken, birkaç yıl sonra sanatçıların, entellektüellerin Galata’ya yerleşmesi ile eğlence ve gece hayatı Galata’ya kaydı. Kalabalıktan kaçan bohemler her zaman kalabalıkları peşlerinden sürüklediler ve şimdilerde yeni moda Karaköy bölgesi… Bir sonraki popüler mekan neresi olacak hep birlikte göreceğiz.

Tüm bu hareket içinde değişmeyen belli başlı noktalar her zaman oldu, olmaya da devam edecek. Yeni çehresi ile henüz sempatimizi kazanamamış olsa da Taksim meydanı, fazla meydanı olmayan şehrimizin her zaman en önemli buluşma noktası olacak. Bütün önemli buluşmalar, stratejik konumu nedeniyle meydanda yapılmaya devam edecek. Her zaman The Marmara otelin önünde buluşulacak ya da taksiye oradan binilip gidilecek yerlere doğru yola çıkılacak. Meydanın tam karnından metrodan çıkılacak ve istiklal Caddesi’ne doğru hızlı adımlarla yürünecek…

İstanbul’da yaşıyor veya İstanbul’u iş için ve/veya turistik amaçlarla ziyaret ediyor olabilirsiniz; eğer bu şehri turist gibi değil de şehirli gibi yaşamak istiyorsanız şehrin kalbinin attığı Taksim ve Pera’daki otelleri tercih etmeli, tadını doyasıya çıkarmalısınız.

İstanbul’a gelip yolu Taksim ve Pera’ya düşenler için 2 otel önerim olacak.

Taksim’de Nerede Kalınır?

Taksim’de irili ufaklı, her zevke ve bütçeye uygun otel bulmanız mümkün elbette. Ancak Taksim otelleri arasında biri var ki, meydanın başını tutmuş 1976’dan beri Taksim meydanının bir parçası olmuş The Marmara Taksim oteli. Taksimde otel denince akla ilk belki de tek yer burası. Yıllar yılı o meydanda kavuşmalara, ayrılıklara, kavgalara, sevdalara tanıklık eden tek taksim oteli.

Türkiye’nin en köklü turizm kurumlarından biri olan The Marmara Otellleri 1978’den bu yana, yabancı otel zincirleri ile rekabet eden tek Türk kurumu olma özelliği taşıyor. The Marmara Taksim ise grubun ilk oteli. Otelin yerinde eskiden çoook eskiden Osmanlı Bankası’nın Fransız Genel Müdürü için yaptırdığı barok bir konak varmış. 1972’de otel inşaatı başlamış ve 1976 yılında hizmet vermeye başlamış.

İstanbul’un göbeğindeki bu 5 yıldızlı otelde; 293 oda, 82 suit oda bulunuyor. Yazları boğaz manzarasına sahip açık havuzu, taksim meydanına bakan fitness salonu, gençleştirici etkiye sahip masaj sauna, hamam keyfi yapabileceğiniz saunası, farklı konseptlerdeki kafe, bar ve restoranları ile sadece otel olarak değil, sosyal aktiviteler için de The Marmara Taksim’i tercih edebilirsiniz.

Ben arkadaşlarımla sakin bir buluşma için Lobby Lounge’ı, bir iki kadeh içip İstanbul manzarasının tadını çıkarmak için Raika restaurantı tercih edenlerdenim. Ayrıca taksim otelleri arasında terasından böyle muhteşem bir İstanbul manzarasına sahip nadir otellerden bir olduğu da belirtmekte fayda var.

The Marmara Taksim, 2014 yılında Trip Advisor’un her yıl gezginlerin yorum ve değerlendirmeleri sonucuna göre verdiği “Mükemmellik Sertifikası” nı almaya hak kazanmış. Böylece misafirlerinden temizlik, oda kalitesi, lokasyon gibi pek çok kategoride yapılan değerlendirmede tam not aldığını söyleyebiliriz. Mükemmel bir otel deneyimi için güzel bir alternatif.

Pera’da Nerede Kalınır?

Taksim meydanından Pera’ya doğru ilerlediğinizde kendinizi şehrin atar damarları içinde geziyor gibi hissedersiniz. İstiklal Caddesindeki kaosun yerini Pera’nın zarafeti alıverir. Müzelere bir adım, alışveriş ve eğlence mekanlarına ise yarım adım mesafede diyebileceğimiz bir diğer taksim oteli ise The Marmara Pera. Bu Hip otelin manzarası birbirinden farklı 200 odası ve 3 suit odası bulunuyor. Otelin evcil hayvan dostu olduğunu da belirtmekte fayda var.

The Marmara Taksim’de olduğu gibi Pera’nın da cafe ve restaurantı ayrı ayrı çok güzel. Otelin Mikla adını taşıyan teras restaurantı İstanbul’un en havalı 10 teras restaurantı arasında yerine almış. Terasta ayrıca bir de havuz yer alıyor ki, Pera’da bir otelde görmeyi hayal edebileceğinizden çok daha güzel. “Mükemmelik Sertifikası”nı 2013 yılında da The Marmara Pera’nın da aldığını hatırlatmakta da fayda var.

The Marmara Pera’nın bir başka özelliği ise Pera oteller bölgesinin değerini artırması. 2001 yılında The Marmara Pera olarak hizmet vermeye başlayan bu otelin açılmasıyla birlikte o bölge daha cazip bir iş, turizm ve eğlence merkezi haline geldi. O bölgede açılan pek çok otel ve restoran bu dönem sonrasında hizmet vermeye başladı.

İki otel de Beyoğlu’ndaki popüler yerlerde yürüme mesafesinde olmalarının yanı sıra; metro ve her türlü diğer ulaşım fırsatları için de harika konumdalar. Her iki otel için de Beyoğlu’nun tadını 5 yıldızlı çıkarmak isteyenler mutlaka uğrasın derim.

 

"Çok okuyan mı bilir çok gezen mi?" diyerek yola çıktım, hala cevap arıyorum. Hayallerimin peşinden yolculuklara çıkıyor, deneyimlerimi blogumda, gazete ve dergilerde paylaşıyorum. Gezmeyi, okumayı, yazmayı ve hayal kurmayı seviyorum.

Yorumunuzu Yazın