Karantinada geçirdiğimiz günler henüz geride kalmışken yeniden kapanma endişesi hepimizi endişelendiriyor. Özellikle gezmeye meraklı olan bizim gibiler için, dünyada adım atılmamış onca kara parçası, görülmemiş milyonlarca insan yüzü varken kimi hikayelere tanık olamama kaygısı da karantina fikrinin peşinden geliyor. Oturduğumuz yerden sıkıntımızı biraz olsun dindirecek, online gezi imkanlarını sizler için listeledim. Özellikle yanınızda hızlı, geniş ekranlı, mükemmel netlikte bir telefon veya tablet varsa kendinizi adeta orada gibi hissedeceğinize emin olabilirsiniz. Bana sorarsanız, iPhone 12 pro max birçok açıdan iyi bir yol arkadaşı. Hazırsanız, kemerlerinizi bağlayın, uçuşa geçiyoruz. 

Siz Evden Çıkmayın, Dünya Evinize Gelsin
Siz Evden Çıkmayın, Dünya Evinize Gelsin

Siz Nerede İsterseniz Orada: Drive & Listen 

Özellikle otomobil yolculuklarını sevenlerdenseniz uygulamayı muhakkak indirmelisiniz. Dünyanın dört bir yanından onlarca şehri, bir aracın ön camından sizlere gösteren uygulamada İstanbul’dan Barcelona’ya, Chicago’dan Mumbai’ye kadar birçok seçenek yer alıyor. Şehrin ara sokaklarını, bağlantı yollarını, gizli köşelerini ziyaret edebileceğiniz uygulama ile kendinizi bir anda Çin’de, biraz sonra Amerika’da bulabilirsiniz. Ülkeleri gezmenin en ilgi çekici yanlarından biri de onların kültürlerini tanımak biliyoruz. Uygulamanın bir avantajı da burada, dilerseniz aracın içinden dünyaya bakarken bölgenin yerel radyosunu da açabilirsiniz. Atmosfer sesi de beraberinde geliyor, böylece bilmediğiniz bir ülkenin dilini, insanların sesini de duyabilirsiniz. 

Yavaş Televizyon ile Hayata Biraz Mola Verin

Slow Television adıyla anılan yayıncılık sistemi Norveç Yayın Kurumu tarafından 2000’lerde hayata geçti. Saatler süren tren yolculukları, uzun yürüyüşler, canlı gemi rotaları kanalın favori programları arasında yer alıyor. Arkaya eklenen klasik bir müzik eşliğinde Norveç’in güzelliklerini izleyebileceğiniz yayınlar Youtube’da da mevcut. “Norwegian Slow TV” aramasıyla ülkenin en güzel rotalarına şahit olabilirsiniz. Kocaman bir dünyayı bir iPhone 12 telefonun ekranına sığdıran teknolojiye, özellikle karantina günlerinde teşekkür etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Siz ne dersiniz? 

360 Derece Fotoğraflar Adeta Canlı Gibi: Air Pano

2006 yılından bu yana dünyanın dört bir yanından fotoğrafları kullanıcılarıyla buluşturan Air Pano ayak basması bugünlerde imkansız olan birçok yere tek bir tıkla ulaşmanızı sağlıyor. Kuzey Kutbu’nu 360 derece çekilen fotoğraflarla gezebilir veya bir yanardağın püskürttüğü lavların izlerini takip edebilirsiniz. Doğanın bir cennet olduğunu hatırlatan proje, dünyanın yüzlerce yerinden binlerce manzarayı cep telefonlarınızın ekranlarına taşıyor. Sanal turu daha da canlı hale getirmek için VR gözlüklerden destek alabilirsiniz. 

Dünyanın Ötesi: Google Mars 

Dünyayı gezmek için uygulamalara baktık, peki gözü daha yüksekte olanlar için neler var? Google Mars sizleri Mars’a davet ediyor. Google Earth benzeri arayüzüyle kullanımı bir hayli kolay olan uygulama aracılığıyla Mars’ın yer şekillerini detaylarıyla inceleyebilirsiniz. Dağlar, tepeler, kanyonlar, kraterler hepsi parmaklarınızın ucunda. Karantinada Mars’ı gezerek bir ilke imza atmak için siz de hemen telefonunuzu elinize alın. Google Mars ile dünyanın da ötesine ulaşabilirsiniz. 

Müzikte Kıtalar Arası Bir Zaman Yolculuğu 

Görerek gezebileceğiniz birçok yer mevcut, peki duyarak ülkeler arası seyahat etmeye ne dersiniz? Şarkılar ülkeler hakkında bizlere çok şey söylüyor. Seyahatin bir yolu da o ülkelerin şarkılarına kulak vermekten geçiyor. “Radiooooo” web sitesi, sizi dünyanın dört bir yanında zamanda yolculuğa çıkarıyor. Eğer akıllı telefonunuz iPhone 12 Pro gibi üstün ses kabiliyetleri ile donatıldıysa ek bir hoparlöre de ihtiyacınız yok. Dilediğiniz ülkeyi haritadan seçip, istediğiniz yılı tıklayarak o dönemin en popüler şarkılarını dinleyebilirsiniz.

Dünyayı, hatta Mars’ı bile telefonunuza getiren web siteleri ve uygulamalar sayesinde gezi hevesinizi biraz olsun dindirebilmişsinizdir umarım. Dünyayı keyifle adımlayabileceğimiz günlerin umuduyla iyi gezmeler. 🙂 

"Çok okuyan mı bilir çok gezen mi?" diyerek yola çıktım, hala cevap arıyorum. Hayallerimin peşinden yolculuklara çıkıyor, deneyimlerimi blogumda, gazete ve dergilerde paylaşıyorum. Gezmeyi, okumayı, yazmayı ve hayal kurmayı seviyorum.

Yorumunuzu Yazın