2009 yılı Nisan ayında motorsikletimi aldığımda yaşadığım heyecan ve mutluluk hiç aklımdan gitmiyor. Biliyordum ki macera yeni başlıyor, gidilecek çok yol, öğrenilecek çok şey var. Minik scooterıma “Uçuç” adını vermiş ve onu çok sevmiştim. İlk görüştü aşktı bizimkisi 🙂 Ayaklarımı yerden kestiği için adı da “Uçuç” olmuştu.
Onu nasıl kullanacağım hakkında çok az bilgi ve deneyimim vardı. Onu aldıktan sonra 1 aya yakın hiç trafiğe çıkmadım. Bir arkadaşım bıkmadan usanmadan beni yollara hazırladı. Dur kalklarla başlayan çalışmalar 8 çizmeye kadar ilerledi. Sonra Anadolu Yakası’nın ara sokakları ve en son yoğun trafikli caddeler…
Evet, artık 7 aylık scooter kullanıcısıyım ama hala acemiyim. Bu işin tekniğini profesyonellerinden öğrenmek için bir süredir eğitimleri araştırıyorum. Eğitim alınabilecek alternatif çok tabii ki, benim kısa listemde kalanlar ise;
- Vespa Academy
- Honda Motorsiklet Eğitim Merkezi
Scooter kullandığım için ilk durağım Vespa Academy oldu, ancak sanıldığı gibi orada scooter eğitimi değil, vitesli motorsiklet eğitimi veriliyor idi. Gidip görüştüm, Eski Ulus Pazarı’nın olduğu yerde çok güzel bir eğitim merkezi hazırlamışlar.
Kendim için başlangıç seviyesinde eğitim almayı düşünüyordum çünkü eğitimler vitesli motorsikletlerle yapılıyordu ve benim hiç vitesli motor tecrübem yoktu. Eğitim madem vitesli motorsiklet ile yapılacak o zaman Honda bu işin uzmanı eğitimi oradan alayım dedim. Çevremde Honda’nın eğitimlerine gitmiş ve memnun kalmış pek çok arkadaşım vardı, halbuki Vespa Academy’e gitmiş kimseyi bulamadım.
Fiyatları hakkında da bilgi almak isterseniz başlangıç seviyesi çin 2 günlük eğitim Vespa’da 324 TL iken, Honda’da 280 TL.
Sonuç olarak Honda’nın Güvenli Sürüş 1 eğitimine Ağustos ayında başvurduğumda yoğunluktan dolayı ancak Ekim’in üçüncü haftasına kayıt kaptırabildim. Benimle birlikte eğitime gelmesi için yeni motor sahibi olmuş arkadaşım Özgür’ü de ikna ettim ve takvimlerin 24 Ekim’i göstermesini beklemeye başladım.
24 Ekim pırıl pırıl bir İstanbul günüydü… Sonbaharın en sıcak günlerinden birinde Honda’nın Taksim’den kalkan servisi ile Gebze’deki fabrikaya ulaştık. Kendi imkanları ile gelenlerle birlikte toplam 12 kişilik bir gruptuk.
Dizi dizi motorlar eğitim alanında bizi bekliyordu.
Konusunda ehil olduğu her halinden belli olan Tayfun Gülhan Hoca bize öncelikle teorik bilgiler verdi.
Honda’nın dünyada bireysel olarak motorsiklet eğitimi veren ilk firma olduğu ve Japonya’da bu eğitimlerden alınan sertifika ile motor ehliyeti alınabildiğini, Türkiye’deki eğitim merkezinin Avrupa’da açılan ilk eğitim merkezi olduğunu ve Avrupa’da açılan merkezlerde eğitim verecek kişileri de eğittiklerini öğrendik.
Bizim hocamız da Japonya’da eğitim almıştı, etkilenmedim desem yalan olur.
Eğitim grubunda benim dışımda motorsiklet kullanan kimse yoktu. 1.seviye güvenli sürüş eğitimi olduğu için hiç bilmeyenler katılıyordu. Ben ise ilk defa vitesli motorsiklet kullanacaktım 🙂
Teorik eğitimden sonra 2 günlük eğitimimizin ilk günü öğleden sonra motorların üstünde uygulamaya geçtik. 12 kişilik grupta 4 kadın vardı ve 2 tanesi motorsiklet üzerinde grubun geneline oranla geride kalıyorlardı. Sık sık düşüyor yada yol dışına çıkıyorlardı. Ancak grup halinde yapılan çalışmalara da devam ediyorlardı. Hocamız gruba uygumaları için çaba gösteriyordu.
Slalom ve dönüş çalışmalarına başladığımızda fark daha da hissedilir hale gelmişti. Ve ne yazık ki hiç istemediğimiz bir kaza ile günümüzün tadı tuzu kaçtı. Arkadaşlarımızdan biri gazı kontrolsüz açınca motor altından kaçmış ve onu fırlatmıştı.
Buraya kadar beklenebilecek bir durumdu, asıl bundan sonrası tatsızdı. Çünkü Honda’nın web sitesinde olası yaralanma durumlarında revir ve ambulansın eğitim alanında olduğu söylenirken, ne revir açıktı ne de ambulans çalışıyordu. En yakın 112’den ambulansın gelmesi yaklaşık yarım saat sürdü, bu sırada düşen arkadaşımızı hiç kıpırdatmadan sabit şekilde tutmaya çalıştık. Kol, bel, bacak bölgelerinde ağrısı olduğunu söylüyordu, hepimiz çok endişelenmiştik. Anında müdahele yapılamamış olması ise hepimizi hayal kırıklığına uğratmıştı.
Neyse ki ertesi sabah sadece doku zedelenmesi olduğunu ciddi bir hasar olmadığını öğrenerek rahatladık. Ancak kaza yapan arkadaşımız ve onunla beraber gelmiş olan 2 kişi daha eğitimi bırakmıştı 🙁
İkinci gün hepimiz için daha heyecan verici idi. Dönüşler, yokuşlar, daireler derken ikinci gün çok yorucu bir o kadar da hızlı geçmişti. Günün sonunda Honda CBF 500 ile yaptığımız 3 tur hepimizi mutluluktan deliye döndürmüştü. Ayaklarımız geri geri giderek, güvenli sürüş 2 eğitiminde buluşma sözleriyle Honda’nın eğitim merkezine veda ettik.
Motorsiklet kullanmaya yeni başlamış yada başlayacak herkese kesinlikle tavsiye edebileceğim, profesyonel, motor kullanmanın ana mantığını kavramaya yönelik, iyi hazırlanmış 2 günlük eğitim programı beni tatmin etti, 2.sine de gitmeyi kesinlikle düşünüyorum.
Motorsiklet eğitiminde hayata dair çok önemli bir dersi hatırladım: “İleride ulaşmak istediğin yere bak, ileriye bakarken yakın mesafede gideceğin yolu zaten göreceksin.”
Tekrar etmekte fayda var, motorsiklet kullanmak için eğitim şart!
2 Yorumlar
bence acemi bir insana 500 cc lik bir motorsiklet ile eğitim verilmemesi gerek.
Burak ilk eğitimler 159 CC ile yapılıyor.