Türkiye’nin en turistik, hatta turizm denince ilk akla gelen şehri Antalya. Kilometrelerce uzayan plajları, birbirinden önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan antik kentleri, doğanın cömert davrandığı kanyonları, şelaleleri, dereleri, vadileri ile Antalya tam bir cazibe merkezi. Antalya’nın popülerliği şehir merkezinden ziyade ilçeleri, plajları, antik kentleri, kanyonlarından geliyor. Halbuki Antalya şehir merkezinde de gezilecek pek çok yer, yapılacak pek çok aktivite var. Antalya’nın tarihçesi, Antalya’ya ulaşım ve en önemlisi Antalya merkezde gezilecek yerler listesi ve çok daha fazlası Antalya merkez gezi rehberi niteliğindeki bu yazıda sizi bekliyor, keyifli okumalar!
Bu Yazıda Bulacaklarınız
Antalya Merkez Gezilecek Yerler Videosu
Antalya şehir merkezinde gezilecek yerler için hazırladığım videoyu aşağıda göreceksiniz. İzleyip yorumlarınızı paylaşırsanız çok sevinirim.
Antalya Merkezde Gezilecek Yerler – En İyiler Yıldızlı*
Antalya şehir merkezinde gezilecek görülecek pek çok yer var ve çoğu birbirine yürüme mesafesinde. Şehir merkezinde, Kaleiçi’nde veya Kaleiçi’ne yakın bir yerde kalırsanız yürüyerek hemen her yere ulaşabilir, şehrin gece hayatı hareketli olan Kaleiçi’nin tadını da çıkarabilirsiniz. Antalya’ya farklı zamanlarda pek çok kez gittiğim için gezilecek yerler listesi oldukça uzun, her gidişimde listede yer alan her yeri gezmedim elbette. Ancak mutlaka görmeniz gerektiğini düşündüklerimin yanına yıldız (*) ekledim, oradan ayrıştırabilirsiniz.
Gelin, Antalya şehir merkezinde gezilecek yerler listesine birlikte bakalım.
Atatürk Evi ve Müzesi*
Antalya şehir merkezinde Karaalioğlu Parkı’nın batı girişinin solunda Atatürk Evi ve Müzesi bulunuyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında Antalya Valiliği’ne ait olan bina 6-12 Mart 1930 tarihinde Antalya’yı ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk’e tahsis edilmiş ve sonraki iki gelişinde daha bu binada kalmış. Atatürk’ün Antalya’ya farklı tarihlerde geldiğinde konakladığı bu bina 1986’dan bu yana müze olarak hizmet veriyormuş. Çalışma odası, yatak odası, salonu, kişisel eşyaları ile Türkiye ve dünyada üzerinde Atatürk’ün fotoğrafları bulunan pulların sergilendiği bir oda bulunuyor. İki katlı bina, güzel mimarisi ile Işıklar Caddesi üstüne hemen ayrışıyor.
Atatürk Evi ve Müzesi girişi ücretsiz.
Aynı cadde üzerinde bir güzel bina daha göreceksiniz, orası da Öğretmen Evi olarak hizmet veriyor, yeme-içme, çay-kahve molası için uğrayabilirsiniz.
Karaalioğlu (Karaoğlan) Parkı*
Antalya merkeze gidip de Karaalioğlu Parkı’na uğramamak olmaz. Benim çocukluğumda biz buraya Karaoğlan Parkı diyorduk, şimdiki adı Karaalioğlu. Kaleiçi’nin hemen yanıbaşında, yemyeşil bir park. İçinde yürüyüş yolları, çocuk parkları, banklar, dondurmacılar, kafeler, ne ararsanız var. Parkın Batı köşesi Kaleiçi’ne çıkıyor.
Hıdırlık Kulesi
Karaalioğlu Parkı’nın sonunda veya girdiğiniz yere göre başında Antalya surlarından geriye kalan Hıdırlık Kulesi yer alıyor. 2. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen kule 14 metre yükseklikte, alt kısmı kare, üst kısmı ise yuvarlak olarak yapılmış. Bazı kaynaklar güvenlik ve savunma amaçlı yapıldığını, bazı kaynaklar ise deniz feneri ve gözlem kulesi olarak kullanılmış olabileceğini söylüyor. Roma döneminde yapılmış olan kule sonrasında beylikler ve Osmanlı döneminde de kullanılmaya devam etmiş.
Yat Limanı’na yukarıdan bakan kule ve çevresi Mart 2021 itibarıyle restorasyonda, bu nedenle ziyarete kapalı.
Antalya Kaleiçi*
Antalya şehir merkezinde gezilip görülecek en keyifli yer neresi derseniz, kesinlikle Kaleiçi derim. Burası eski Antalya’nın merkezi ve şehirdeki ilk yerleşim olan bölge. Surlar ve deniz tarafından çevrelenmiş olan Kaleiçi, Yat Limanı, Tarihi Saat Kulesi, Hadrian Kapısı ve Hıdırlık Kulesi ile süslenmiş durumda. Kaleiçi’nde adı üstünde kale kalıntılarının yanısıra Yivli Minare, Karatay Medresesi, Etnoğrafya Müzesi gibi Antalya’nın önemli turistik noktaları da bulunuyor. Çoğu restore edilerek otel, butik otel, restoran veya kafeterya, hediyelik eşya dükkanı haline getirilmiş olan eski Antalya evleri Kaleiçi’ne ayrı bir doku kazandırıyor. Gece gündüz hareketli olan bölgede canlı müzik dinleyebileceğiniz çok sayıda mekan var. Kaleiçi’ne sadece gezmek için geliyorsanız birkaç saat ayırmanız yeterli olur, ama biraz keyif yapayım tüm müzeleri gezeyim derseniz bir gün ancak yeter.
Etnoğrafya Müzesi*
Kaleiçi’ndeki gezinize Etnoğrafya Müzesi’nden başlayabilirsiniz. Böylece Antalya’yı gezmeye başlamadan önce Antalya’nın kültürüne dair pek çok bilgiyi almış olursunuz. Her odasında farklı bir konunun canlandırması yapılmış. Örnek bir yatak odası, baş oda denen salon, yemeklerin yapıldığı yer, halı dokuma tezgahları gibi Antalya’ya özgü pek çok konunun işlendiği odaları gezebilirsiniz. Ayrıca bahçesinde Osmanlı mezar taşı örneklerinin yer aldığı büyük bir sergi bulunuyor.
Antalya Etnoğrafya Müzesi girişi ücretsiz. Kış döneminde 08:30-17:30 arası ziyarete açık.
Keçili Park*
Hıdırlık Kulesi’nin yanından Kaleiçi’ne girdiyseniz Etnoğrafya Müzesi’nin alt kapısından çıkıp önde gördüğünüz yeşillik alana doğru ilerlerseniz falezlerin üzerine kurulmuş, Yat Limanı’nı yukarıdan gören bir parka ulaşacaksınız. Parkta yörük kültürünün önemli bir parçası olan keçilerin şerefine yapılmış olan ağaçtan keçi heykeli sizi karşılayacak. Burada isterseniz banklara oturarak isterseniz falez kıyısındaki kafede oturarak manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Karatay Medresesi
Kaleiçi sokaklarında dolaşırken Yat Limanı’na inen en yoğun sokaklardan birinde sizi ana yoldan saptıracak “Karatay Medresesi” tabelasını göreceksiniz. Selçuklu Sultanı II. İzzeddîn Keykâvus zamanında ve 1250-51 yılları arasında inşa edilmiş yapının taç şeklindeki kapısı en dikkat çekici kısmı. Şu an içeride bir kafeterya bulunuyor. Büyük bir beklenti ile gitmemenizi öneririm.
Yivli Minare ve Külliyesi*
Yivli Minare Antalya’nın simgelerinden biri. Hatta İstanbul Eyüp’te bulunan ve Türkiye’nin pek çok yerinden önemli eserlerinin minyatürlerinin sergilendiği Miniatürk’te de Yivli Minare’nin de minyatürü sergileniyor.
Anadolu Selçuklu Hükümdarı 1. Alaaddin Keykubat tarafından 1230 yılında inşa ettirilen Yivli Minare Camii, Anadolu Türk Mimarisinde benzeri olmayan yivli minaresi ile örneklerinden farklılaşıyor. Minare çevresinde mavi taşlarla yapılmış işlemeler de varmış ancak günümüze ulaşamamış ne yazık ki. Ayrıca bu yapı Antalya’daki ilk Türk islam yapılarından biri.
Yivli Minare Külliyesi, pek çok Anadolu Selçuklu yapıtından oluşan bir külliye. Külliyede, Yivli Minare, Yivli Camii, Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Selçuklu Medresesi, Mevlevihane, Zincirkıran Türbesi ve Nigar Hatun Türbesi bulunuyor. Yivli Cami’nin altı kubbeli ibadet mekanı Anadolu’daki çok kubbeli cami tipinin günümüze ulaşan en eski örneği olduğu kabul ediliyor.
İmaret Medresesi – Selçuklu Medresesi
Yivli Minare’nin karşısında bulunan İmaret Medresesi, Yivli Minare Külliyesinin de bir parçasıdır. Tipik Selçuklu mimarisine sahip olan medresenin kitabesi tahrip olduğundan tam olarak ne zaman yapıldığı ve kullanım nedeni bilinmiyor. Şu an çarşı olarak hizmet veriyor imiş ama ben gittiğimde kapalı idi, muhtemelen pandemi nedeni ile.
Tarihi Saat Kulesi*
Kaleiçi’ne Karaalioğlu Parkı’ndan girip Cumhuriyet Caddesi tarafından çıkarsanız, benim gibi, karşınıza Antalya’nın simgelerinden bir diğeri olan Tarihi Saat Kulesi çıkacak. Saat Kulesi, dış surların kuzeye bakan burcu üzerine yapılmış. Kaidesi beşgen, saatin bulunduğu kule kısmı ise kare formda yapılmıştır. Saatin tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmiyor. Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde yapılan ekleme ve düzeltmelerle günümüze ulaşmış. Eski saatten günümüze sadece çan kalmış, çanın üzerinde çarmıha gerilmiş İsa, Meryem ve Aziz kabartlamaları ve Grekçe yazılar bulunuyor ve çan Kaleiçi’ndeki Oyuncak Müzesi’nde sergileniyor.
Saat Kulesi tam çarşı girişinde olduğundan çevresindeki taksi durağı, tramvay durağı, teller, ve daha bir sürü şey ile çevrelenmiş. Keşke biraz daha iyi bir çevre düzenlemesi olsa demeden edemiyor insan.
Hadrian Kapısı – Üçkapılar*
Kaleiçi’nin çevresinde bir daire çizer gibi Dönerciler Çarşısı tarafından Karaalioğlu Parkı’na doğru ilerlerken Kaleiçi’ne giren üç kemerli ihtişamlı bir kapı göreceksiniz. Bu Kapı Hadrian Kapısı veya Üçkapılar olarak biliniyor. Antik dönemde Side, Aspendos ve Perge üzerinden gelen yolun bittiği yermiş burası. Meşhur Roma İmparatoru Hadrian’ın Antalya’yı, o zamanlar Attaleia, ziyareti şerefine yapılmış. Kapının üzerinde Hadrian’a ithaf edilen iki yazıt varmış ve bronz harflerle yazılmış, bu harfler Berlin ve Oxford Müzesinde sergileniyor şu an.
Koç Üniversitesi Suna & İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi
*Fotoğraf Akmed.ku.edu.tr adresinden alınmıştır.
Suna & İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi, Türk gelenek ve kültürünü yansıtmak amacıyla kurulmuş bir müze. Kaleiçi’nde kültür varlığı olarak tescil edilmiş olan eski bir Antalya Evi ve Aya Yorgi Kilisesi’nin satın alınarak restore edilmesi sonucu ortaya çıkmıştır.
Suna-İnan Kıraç Müzesi, dini bayramların birinci günü, yılın ilk günü ve Pazartesi günleri kapalıdır. Ancak Sağlık Bakanlığı ve YÖK’ten alınan Koronavirüs ile ilgili uyarılar ve Koç Üniversitesi’nin tedbir amacıyla almış olduğu karar gereğince 31 Mart 2021 tarihine kadar geçici olarak ziyarete kapalı. Ben gittiğimde de kapalı olduğundan ziyaret edememiştim.
Suna-İnan Kıraç Müzesisine giriş ücretlerini aşağıda görebilirsiniz:
- Tam: 5 TL
- İndirimli: 2,5 TL (14 yaş üstü öğrenciler, öğretmenler, akademisyenler, 10 kişi ve üstü gruplar)
- Ücretsiz: Engelliler ve refakatçileri, 14 yaş ve altı çocuklar, KoçAilem üyeleri, ICOM kart sahipleri, MMKD üyeleri, basın mensupları, müze personeli, 65 yaş ve üstü kişiler)
Kesik Minare – Şehzade Korkut Camii
Antalya’nın simgelerinden bir diğeri daha Kesik Minare. Kaleiçi’nde yer alan Kesik Minare adıyla bilinen Şehzade Korkut Camii’nin minaresine 123 yıl sonra 2009 yılında külah takılmış ve ciddi tepki çekmişti. Selçukluların şehri almasından sonra kiliseden camiyi çevrilmiş olan yapıda 1896 yılında çıkan yangında kubbesi ve minaresin ahşap külahı yanıyor, büyük hasar alan yapı yenilenmiyor ve Kesik Minare olarak anılmaya başlanıyor. Ben gittiğimde hala çevresi kapalı idi.
Dumlupınar Ortaokulu
Bir şehri gezerken ara sokaklarında kaybolmaktan gerçekten çok keyif alıyorum. Kaleiçi’nde Kesik Minare’yi ararken girdiğim sokakta yüksek demir parmaklıklar arkasında bir bina vardı, parmaklıktan görebildiğim kadarıyla tarihi bir bina idi ama ne olduğunu bilmiyordum. Ben parmaklıkların önünde oyalanırken demir kapı açıldı ve açılan kapıdan karşıma bu ortaokul çıktı. “Ya Sevil, gezilecek yerler listesinde bu okulun ne işi var” demeden önce okumaya devam edin lütfen. Kapı açılınca karşıma bir kadın çıktı, içeri girip fotoğraf çekebilir miyim diye sordum, sadece bahçeye girmeme izin verdi. Girişte de bir plaka üzerine okulun tarihçesi yazılmıştı, aynen alıntılıyorum:
“Dumlupınar Ortaokulu
Okulumuz, 1905 yılında Rum Kız Mektebi olarak yapılmıştır. I.Dünya Savaşı sırasında hastane ve Doktor Burhanettin Onat tarafından idare odası, ameliyathane olarak kullanılmıştır. (Bu bilgiler Ağva müdafasını yöneten Topçu Yüzbaşı Gazi Mustafa Ertuğrul Aker’den öğrenilmiştir).
1927-28 yıllarında ticaret okulu olarak kullanılmış ve 1929 da ismi Mader-i Vatan (Medar-i İftar-i) İlkokulu olarak öğretime başlamış, 1929 yılında da Dumlupınar İlkokulu adını almıştır.
Yapı malzemesi taş olup, zemin, 1.kat ve bodrum katından oluşmaktadır. Bina Kaleiçi Kentsel ve III.Derece Arkeolojik Sit Alanında 1.Grup Yapı olarak tescillidir.“
Bu notu okuyunca birkaç konu beni etkiledi. İlki; bir yerin tarihinin saklanabilmesi için kişilerin kendi arşivlerinin, bilgilerinin ne kadar önemli olduğu. İşte bu yüzden bu blogu yazmaya başlamış olmaktan dolayı çok mutluyum. İkincisi ise bu okulda öğrenim gören öğrencilerin ne kadar şanslı olduğunu düşündüm, tarihle iç içe, bir tarihin içinde okuyorlardı. Üçüncü ve sonuncusu ise bu okulun tarihi değerinin biliniyor ve korunuyor olması beni çok mutlu etti. Tüm bunlar yüzünden Dumlupınar Ortaokulu’na bu yazıda yer vermek istedim.
Oyuncak Müzesi
Antalya Oyuncak Müzesi, Kaleiçi’nden yat limanına doğru inerken bahçesinde üç palmiyenin bulunduğu bir handa yer alıyor. İstanbul ve İzmir’den sonra Türkiye’nin üçüncü oyuncak müzesi olan müze, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin kurucusu Sunay Akın danışmanlığında kurulmuş. Müzede, 1860’lardan 1980’lere dek antika değeri taşıyan 3 bine yakın yerli ve yabancı üretim pek çok oyuncak sergileniyor. Özellikle çocuklu aileler ve içindeki çocuğu yaşatanlar için görülmesi gereken bir yer.
Yat Limanı
Kaleiçi denizi sarmış sarmalamış ve ortaya Antalya Yat Limanı ortaya çıkmış. 1000 tekne kapasiteli limanı Antalya Belediye işletiyor. Limandan kalkan özel tekne turları ile falezleri, Antalya kıyı şeridini ve aşağı Düden Şelalesini görmeye gidebilirsiniz.
Panoramik Asansör
Hem Antalya’ya gelen turistlerin hem de bu bölgede yaşayanların Yat Limanı’na kolayca inip çıkabilmesi için Cumhuriyet Meydanı’na kolayca ulaşabilmeleri için Tophane Parkından Yat Limanına inen bir asansör yapılmış. Yukarıdaki Yat Limanı fotoğrafında en solda görebilirsiniz. 20 kişi kapasiteli olan asansör iniş-çıkışlarda liman manzarasının keyifle izlenebilmesi için camdan yapılmış.
Deniz Biyolojisi Müzesi
Antalya Kaleiçi’nde gidebileceğiniz müzelerden bir diğeri de batık korsan gemisi olarak tasarlanmış olan Deniz Biyolojisi Müzesi. Deniz canlıları ile ilgili sergiler, Akdeniz’in ve Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğini görebileceğiniz salonlar bulunuyor. Müze Pazartesi günleri hariç her gün 09:00-18:00 arası ziyarete açık.
- Giriş ücreti: Tam: 6 TL Öğrenci: 3.5 TL Öğretmen: 3.5 TL Emekli: 3.5 TL
- Anne, baba ve çocuk (Aile Kart) : 6 TL ( diğer her çocuk için ekstra 1 TL ücret alınıyor)
- Grup indirimleri: 10 kişi ve üzerindeki öğrenci grupları: Kişi başı 2 TL.
Antalya Arkeoloji Müzesi*
Likya, Pamfilya ve Pisidya gibi önemli antik medeniyetlerin kesişme noktasında bulunan Antalya’ya ait buluntular Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Bu kadar büyük medeniyetlere ait kalıntıların sergilenmesi için 30.000 metrekare alan ve 14 ayrı sergi salonu bulunuyor.
Arkeoloji Müzesi öğretmen Süleyman Fikri Erten’in 1.Dünya Savaşı sırasında tarihi eserleri işgal güçlerinden korumak istemesi ile ortaya çıkmış. 1922’de Kaleiçi’ndeki Alaeddin Cami’de kurulan müze ve 1972’de bugünkü binasına taşınmış.
Müze, yaz döneminde 08:30-19:00, kış döneminde 08:30-17:30 saatleri arasında her gün ziyarete açık.
Müzeye giriş ücreti 45 TL, Müzekart geçerli.
Atatürk Kültür Parkı
Müzenin hemen yanında bulunan Atatürk Kültür Parkı’nın bir ucu Konyaaltı sahiline uzanıyor. Karalioğlu parkı gibi bu parkta da pek çok yeşil alan, kafe ve restoran bulunuyor. Parkın içinde; büyük bir yapay göl, açık hava tiyatrosu, cam piramit, Atatürk Kültür Merkezi ve aquapark var. Antalya’nın sıcağından bunaldıysanız burası kaçış noktalarından biri olmaya aday.
Konyaaltı Plajı*
Konyaaltı Plajı Antalya’nın velinimeti olabilir. Şehir merkezinde bu kadar uzun ve güzel bir plaj olması ne büyük bir şanstır bir büyükşehir için. İşten çıkıp kendinizi denize atma fikri kulağa çok iyi gelmiyor mu? Konyaaltı Sahil, şehir merkezinin yani Kaleiçi bölgesinin batısında kalıyor. Yaklaşık 7 kilometre uzunluğundaki sahil halk plajı statüsünde ve mavi bayraklı. Havlunuzu alıp bir ücret ödemeden denize girebilirsiniz, dilerseniz şezlong kiralayabileceğiniz, yeme-içme imkanlarından faydalanabileceğiniz yerler de bulunur..
Tünektepe Teleferiği
Antalya’nın Sarısu ilçesinde bulunan Tünektepe’ye Sarısu sahilinden çıkan bir teleferik bulunuyor. Tünektepe Teleferiği adı verilen teleferiğe çıkarak, 10 dakikalık bir yolculuk ile deniz seviyesinden 605 metre yüksekte yer alan zirveye ulaşıyorsunuz. Tepeden geniş bir panoramadan Konyaaltı Plajı, Sıçan Adası, liman, falezleri izleyebilirsiniz. Teleferikten çıktığınız noktada Sosyal Tesisler bulunuyor. Burada birşeyler yiyip, içip manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Tünektepe Teleferik ve Sosyal Tesisleri hafta içi her gün 10:00-18:00 (Teleferik gişe kapanış), 18:30 (Sosyal tesisler kapanış) saatleri arasında hizmet veriyor. Teleferik ücreti kişi başı 20 TL.
Antalya Merkeze Yakın Gezilecek Yerler
Eğer Antalya’da birkaç günden fazla vaktiniz varsa, Antalya merkezde gezilecek yerler listenize merkeze yakın yerleri de ekleyebilirsiniz. Güver Uçurumu ve kanyonu (ben gittiğimde kapalı idi, açık olup olmadığını kontrol etmekte fayda var), Termessos Antik Kenti, Karain Mağarası, Perge Antik Kenti, Aspendos Antik Kenti, Düden Şelalesi, Kurşunlu Şelalesi listenize eklenebilecek yerlerden bazıları.
Antalya’da Gezilecek Yerler Haritası
Yukarıdaki listelerde saydığım Antalya’da gezilecek yerler listesinde yer alan yerleri ve yeme-içme yerlerini aşağıda yer alan Antalya’da gezilecek yerler haritası üzerinde görebilirsiniz. Görsele tıklayarak Google Haritalar üzerinde haritayı görüntüleyebilirsiniz.
Antalya merkez dışında, ilçe ilçe gezilecek yerlere dair bir listeyi daha önce hazırlamıştım. Listeyi görmek için Antalya gezilecek yerler yazıma göz atın.
Antalya Gezi Rehberi
Antalya’da gezilecek yerler listesinin üstünden geçtik ama Antalya’nın tarihçesi, ulaşım, gitmek için en iyi zaman, konaklama, yeme-içme konusunda da bilgilere ihtiyacınız olduğunu biliyorum. Çünkü ben bir yere gittiğim ihtiyacım oluyor.
Antalya’nın Tarihçesi
Yapılan araştırmalar ve son dönemde kazılarda ortaya çıkarılan buluntular gösteriyor ki Antalya’nın geçmişi paleolitik çağa kadar uzanıyor. Antalya merkeze 27 kilometre mesafede yer alan Karain Mağarasında M.Ö. 50.000 yıl öncesinde yaşam olduğu tespit edilmiş. 50 bin, söylerken bile insanın inanası gelmiyor. Antalya’nın geçmişi bu kadar eskilere dayanmasına rağmen pek çok kaynak ancak M.Ö. 14. ve 15. yüzyıl Greek efsanelerini referans almaktadır.
Antalya ismini, kurucusu II.Attalos’tan alır ve anlamı Attalos Yurdu’dur. Güçlü Bergama Krallığı’nın sona ermesinden sonra Antalya şehri bir süre bağımsız kalmış ve sonrasında korsanların eline geçmiş. M.Ö. 77’de Komutan Servilius Isauricus tarafından alınarak Roma topraklarına dahil edilmiş. M.S. 130’da Hadrianus Attaleia’yı ziyaret etmiş, onuruna kapılar inşa etmiş, bu ziyaret şehrin gelişmesini ve önem kazanmasını sağlamış. Doğu Roma egemenliği sırasında ise Attaleia piskoposluk merkezi olmuş. 1207’de Selçuklular tarafından ele geçirilerek Türk topraklarına katılmış.
Selçukluların dağılmasının ardından Anadolu’da beylikler dönemi başlamış, Antalya ise Teke Aşireti’nin bir kolu olan Hamitoğulları’nın egemenliğine girmiş. Teke Türkmenleri, 11. yüzyılda Türklerin eski yurdu bugünkü Türkmenistan’dan buraya gelmiş olan bir aşiret. Antalya’nın kuzeyi ile Isparta ve Burdur’un bir kısmı olan Göller Bölgesi, bugün Teke Yöresi olarak anılır.
Osmanlı döneminde güçlenen şehir, Cumhuriyet’ten sonra turizm, tarım, dokumacılık ve hayvancılık sayesinde ülkemizin en önemli şehirlerinden biri haline gelmiştir.
Antalya Nerede, Nasıl Gidilir?
Antalya, ülkemizin güneyinde, Akdeniz kıyısında bulunan en popüler turizm şehrimizdir. Kuzeyinde; Burdur, Isparta, Konya, doğusunda; Karaman, Mersin, batısında ise Muğla bulunuyor. Ve şehrin güneyi 630 kilometreyi bulan Akdeniz sahil şeridinden oluşmaktadır.
Antalya ülkemizin en popüler şehirlerinden biri olduğundan ulaşım seçenekleri de çok fazla. Uçakla hem yurt içinden pek çok şehirden, hem de yurt dışından direk uçuş bulabilirsiniz.
Yaz tatilinin en çok tercih edilen tatil beldelerinden biri olduğu için Antalya uçak bileti fiyatları, yaz mevsiminde özellikle resmi tatil ve bayramlarda yükselebiliyor. Antalya’da yaz tatilinizi erkenden planladığınızda uygun fiyatlı uçak bileti bulmanız kolaylaşır.
Antalya Havalimanı şehir merkezine 20 km mesafede ve raylı sistem yani metro ile ulaşım imkanı var. Antalya merkezinde ulaşım için raylı sistem oldukça uzun bir hatta hizmet veriyor. Havayolu ile Antalya’ya ulaşım için Antalya Havalimanı’na ek olarak Alanya Gazipaşa Havalimanı’nı da tercih edebilirsiniz.
Büyük şehirler ve yakın illerin tamamından ise otobüs ile ulaşabilirsiniz.
Antalya’ya Gitmek için En İyi Zaman
Antalya ülkemizin gün ışığını en fazla alan şehirlerinden biri. Yılın 9 ayı güneş yüzünü gösteriyor. Antalya’ya gitmek için en kötü dönem Aralık-Ocak-Şubat. Bu aylar dışında ne zaman giderseniz gidin yapacak bir aktivite bulabilirsiniz. Eğer benim gibi sıcak ile aranız iyi değilse Temmuz ve Ağustos aylarında Antalya sıcaklığına ek olarak yüksek nem görülen bir yer. Bu da hissedilen sıcaklığın artmasına neden oluyor. Bu yüzden deniz tatili dahi yapmak için Temmuz-Ağustos iyi bir dönem olmayabilir. O tarihlerde giderseniz de öğle saatlerinde ve güneşin tepede olduğu saatlerde dışarıda olmamaya çalışın.
Antalya’ya benim gibi doğa ve tarih için gidiyorsanız ilkbahar ve sonbahar ayları en iyi dönemler. Hem güneş çok yakıcı değil, hem de hava ılık. Hiç gölgenin olmadığı antik kentlerde güneşin yakıcılığı olmadan dolaşmak için ideal dönemler.
Antalya Merkez – Nerede Kalınır?
Antalya merkezde konaklamak için önerim Kaleiçi’ne yakın bir noktada konaklamanız olur. Kaleiçi’nde çok sayıda eski Antalya evi restore edilmiş ve butik otel olarak hizmet veriyor. Ben Antalya merkezdeki konaklamalarımda Best Westen Khan Otel ve Akra Barut Otel’i tercih etmiştim.
Hafta Sonu Antalya Kaçamağı yazıma da bir bakın.
Antalya Merkez – Ne Yenir, Nerede Yenir?
Antalya şehir merkezine gittiğinizde yemeden dönmemeniz gereken üç yiyecek var:
- Yanık kokulu dondurma: Ne yazık ki Antalya Kaleiçi’nde veya şehir merkezindeki turistik noktalarda yanık dondurma bulma imkanınız yok. Maraş dondurması var, İtalyan dondurması var, Amerikan dondurması var ama Antalya’nın meşhur yanık dondurması yok. Kime sorsanız Akdeniz Pastanesi’nde bulursun diyecektir. Biraz yolunuzu değiştirip Akdeniz Pastanesi’ne gitmeye değer mi derseniz, daha önce tadına bakmadıysanız kesinlike değer.
- Tahinli piyaz: Antalya’nın en meşhur yemeği tahinli piyaz desek yalan olmaz. Kaleiçi’ne yakın Piyazcı Sami veya Piyazcı Ahmet, Perge Antik Kenti’ne giderken Aksu Şimşek Köftecisi – Köfteci İsa tahinli piyaz yemek için sadece birkaç isim. Ama piyazı yapması basit, eminim nerede yeseniz belli bir lezzeti yakalarsınız. Aksu Şimşek Köftecisi – Köfteci İsa’nın fiyatları çok uygun, ayran, yeşillik, çay ve tatlı ikram, sadece köfte ve piyaz için ödeme yapıyorsunuz.
- Antalya döneri: Antalya’nın döneri meşhur ama Kaleiçi’nin hemen çıkışındaki Dönerciler Çarşısı’nda önerilen bir dönerci maalesef yine yok. Hatta Dönerciler Çarşısı’nda iki tane Berlin Dönercisi gördüm, ama iyi bir Antlaya dönercisi yok. Döner için Antalyalılardan aldığım isim Arzum Döner.
- Turunç Reçeli: Antalya’nın başta turunç reçeli olmak üzere reçelleri de meşhurdur. Yenigün markası ile hem Antalya içinde hem de Türkiye’nin pek çok yerinde bu reçelleri bulabilirsiniz.
Yukarıda paylaştığım haritada önerdiğim yerlerin hepsinin konumları işaretli durumda.
Antalya şehir merkezinde akşam birşeyler içmek, müzik dinlemek, şehrin akşam saatlerinde de tadını çıkarmak isterseniz yine en uygun yer Kaleiçi veya Yat Limanı bölgesi olacaktır.
Sağlıkla kalın!
1 Yorum
Harika