Kamboçya’nın göz bebeği, Güneydoğu Asya’nın en önemli dini ve mimari yapısı, 400 kilometrekareye yayılan alanıyla dünyanın en büyük tapınaklar topluluğu muhteşem Angkor Wat; tarih, kültür ve doğa sevenler için mutlaka görülmesi gereken yerler listesinde en üst sıralarda.  

Angkor Wat
Angkor Wat

Meru Dağını simgeleyen lale biçimli kubbeleri, tapınakların çatılarından koridorlarına kadar heryerini süsleyen heykel ve taş oyma işleri ile tapınaktan çok sanat eserini andıran Angkor Tapınakları, tam anlamıyla bir çekim merkezi, Kamboçya ulusal bayrağına da ilham olmuş.

Angkor Tapınakları’nın Geçmişi

Kamboçya’nın kuzeyinde yer alan Angkor şehri, Kimer Krallığının başkenti idi. Krallığın gücünün göstergesi olarak 12. yüzyılda çok geniş bir araziyi kapsayacak şekilde, tapınaklar topluluğu olan Angkor Wat inşa edildi. Angkor şehri Sanayi Devrimi’ne kadar dünyanın en büyük şehri olma ünvanını elinde tutmuştu, 1 milyona yakın insan yaşıyordu. Angkor Wat ise dünyanın en büyük tapınaklar topluluğu.

Angkor Tapınakları, Hindu Tapınağı olarak inşa edilmiş olsa da sonradan Budist Tapınağı’na dönüştürüldü. Yapının 30 yıl sürdüğü ve inşaatında yüzlerce insanın çalıştığı biliniyor. Kimerlerin başkenti Phnom Penh’e taşınmasından sonra unutularak yıllarca toprak altında kaldı, taa ki 1858’de Fransız bir doğa bilimci olan Henri Mouhut tarafından yeniden keşfedilene kadar. 1900’lü yıllarda temizlenerek yeniden ortaya çıkarıldı ve Hollywood filmleri sayesinde birden popülaritesi arttı. 1992 yılında Angkor Thom şehri ile birlikte tapınaklar topluluğu Unesco Dünya Kültür Mirası listesine girdi.

Angkor Tapınaklarına Ulaşım

Angkor Tapınakları ana girişi, Siem Reap şehrine sadece 5,5 km uzaklıkta. Şehir veya ülke dışından gelip Angkor Tapınakları’nı görmek isteyenlerin ana durak noktası olan Siem Reap şehri tam anlamıyla bir turist şehri. Çok fazla konaklama seçeneği, hem Kamboçya hem de Batı mutfağından örnekler bulabileceğiniz çok sayıda kafe ve restoran, gece turistlerin eğlenmesi için bol bol bar, kulüp şehri doldurmuş durumda.

Siem Reap’ten tuktuk (Güneydoğu Asya’da pek çok yerde görebileceğiniz, önü bisiklet veya motosiklet, arkası iki kişinin oturabileceği şekilde tasarlanmış bir araç) kiralayarak, taksi kiralayarak veya bisiklet kiralayarak Angkor Wat girişine ulaşmanız mümkün.

Burası bir tapınaklar topluluğu ve tapınaklar çok geniş bir alana yayılmış olduğundan içeride gezmeniz için mutlaka bir araca ihtiyacınız var. Size rehberlik de edebilecek bir tuktuk şoförü ile anlaşırsanız hem tapınak gezisi sırasında rehberlik almış hem de ulaşım konusunu çözmüş olursunuz.

Kendim gezmek istiyorum derseniz, zaten size girişte bir harita veriyorlar. Yürüyerek heryeri gezmeniz mümkün olmadığı için bisikletle gezmek bir seçenek olabilir. Ancak naçizane önerim bisiklet konusunda ısrarcı olmamanız, çünkü Kamboçya genel olarak sıcak ve nemli iklime sahip. Tapınakları gezeyim derken başınıza güneş geçmesin 🙂 Sabah erken saatlerde alana gelip bol su tüketmek iyi bir çözüm olabilir.

Bangkok’tan Angkor Wat Tapınakları’na ulaşım yazıma da bir göz atın.

Angkor Gezi Planı

Angkor’a gelmeden önce gezi planı yaparken göz önünde bulundurmanız gerekenleri bir başlık altında toplamak istedim.

Angkor Tapınakları’na Giriş Bileti

Angkor Wat girişi için, günlük, 3 günlük veya 7 günlük bilet satın alabiliyorsunuz. Bu kadar büyük bir alanı bir günde gezmek mümkün olmadığından önerim 3 günlük bilet almanız olur. 7 gün gerçek anlamda tüm alanı gezmek için iyi bir süre olsa da, eğer tarih ve arkeoloji ile ilgilenmiyorsanız 7 gün biraz fazla gelebilir. 2018 yılı için bilet fiyatları; 1 gün 37usd, 3 gün 62usd, 7 gün 72usd. Biletleri sadece girişteki bilet ofisinden alabiliyorsunuz.

Angkor Tapınakları Hakkında Genel Bilgi

Angkor Tapınaklar Topluluğu’nu anlamak için birkaç ön bilgi vermek iyi olacaktır.

  • Angkor diye bahsettiğim bölge 400 kilometrekare alanı ve 150’den fazla yapıyı kapsayan bir tapınaklar ve şehir topluluğu.
  • Angkor Wat, bu tapınak topluluğu içindeki en büyük ve en iyi korunmuş tapınak. Suyun üzerine kurulmuş olması, ve her biri 55 metreyi aşan kuleleri ile Angkor fotoğraflarında en fazla gördüğünüz yer burası.
  • Angkor Thom ise bu bölgenin en büyük şehri, anlamı da büyük şehir demek. Kimer Krallığı’nın başkentliğini yapmış olan şehir, bölgenin tarihi merkezi.

Angkor Tapınakları Haritası

Angkor’a gezi planı yaparken elinizde mutlka bir harita olmasında fayda var. Haritadan sırayla görmek istediğiniz tapınaklara karar vererek rotanızı ona göre belirleyebilirsiniz.

Harita linkini örnek olması için buraya koyuyorum. 

Angkor’a Gelmek için En İyi Zaman

Angkor’a gelecekseniz iklim açısından en iyi zaman Kasım ile Mart ayları arasında. Kuru, serin sezon olan bu dönem aynı zamanda herkesin de bölgeyi görmek için tercih ettiği dönem. Bu nedenle çok kalabalık olacağını önceden kabul etmeniz gerekir. Benim böyle durumlarda taktiğim yüksek sezon başlamadan veya bittikten 1 ay önce/sonra bu tarz yerlere gitmek oluyor. Ne havadan dolayı çok sıkıntı yaşıyorum ne de o anormal kalabalıkla uğraşmak zorunda kalıyorum.

Sabah erken saatler bölgeyi görmek için en uygun saatler. Zaten Angkor Wat’ın gün doğumunda fotoğrafını çekmek isteyeceğiniz için erken derken gerçekten erken gelmenizi öneriyorum. Hava çok ısınmadan ana tapınakları da görebilirsiniz böylece.

Angkor Tapınakları’nda Ne Giymeli?

Burada gezeceğiniz yerlerin çoğunun ibadethane olduğunu da unutmamak gerek, bu nedenle kıyafetlerinizin fazla açık olmamasına da özen göstermelisiniz. Kıyafetlerinizin omuz ve dizleri kapatan kıyafetler olması gerekiyor tapınaklara girebilmeniz için.

Uzun uzun tapınaklar ve binalar arasında yürüyeceğiniz, taş tapınaklara tırmanacağınız için rahat bir spor ayakkabıyla gitmenizi kesinlikle öneririm. Siem Reap ve Angkor’da gezerken çok sayıda kolu, bacağı sarılı turist gördüm. Nedenini ise bölgeyi gezmeye başlayınca anladım. Tapınaklara tırmanırken veya aralarda yürürken çok fazla düşen oluyor. O yüzden kaymayan bir ayakkabı tercih edin mutlaka.

Şapka, güneş gözlüğü ve güneş koruyucu yine mutlaka yanınızda olsun. Bütün gün güneş altında dolaşmak gerçekten hiç kolay değil.

Angkor’da Mutlaka Görülmesi Gereken Tapınaklar

400 kilometrekare bir alanı gezmek için mutlaka görülmesi gerekenler listesi yapmakta fayda var. Tapınak, şehir, göller derken bu bölgede keşfedilmeyi bekleyen çok fazla yer var.

Angkor Wat

Bölgeye adını veren, her yıl 2 milyondan fazla insanı buraya çeken en büyük ve en iyi korunmuş tapınak olan Angkor Wat hemen girişte sizi karşılayacak. Yapımında Mısır piramitlerinden daha fazla taş kullanılmış olan Angkor Wat, her bir taşındaki taş işçiliği ile de dikkat çekiyor. Duvarlara işlenmiş rölyefler, simetrik işlemeler, lotus çiçeği formuna benzetilmiş olan kuleleri ile tam bir sanat eseri. Hele bir de içeride dolaşan rahiplere de rastlarsanız, görüntü tamamlanmış oluyor.

Angkor Wat’ı ziyaret etmek için en güzel zaman gündoğumu. Her gün yüzlerce insan güneş doğarken bu mimari şaheseri fotoğraflamak için buraya geliyor. Etrafını çevreleyen hedek ve içndeki suya yansıyan Angkor Wat silüeti kesinlikle görülmeye değer.

Angkor Thom ve Wat Bayon

Bu kocaman arkeolojik alanın merkezi Angkor Thom şehri. Şehrin kapısından girerken geçeceğiniz köprü, köprünün üstündeki heykeller, şehri çevreleyen duvarlar ve ortasında yer alan Bayon Tapınağı ile muhteşem bir eser sizi bekliyor.

Şehir duvarlarının ortasında yer alan Bayon Tapınağı kulelerinde yer alan insan yüzleri ile ünlü. İnsan yüzü derken taşlara oyulmuş devasa yüzlerden bahsediyorum. 216 tane gülümseyen devasa yüz size bakıyor ve hepsi birbirinden farklı!

Ta Prohm

İşte Angkor Tapınakları’nın en meşhurlarından biri daha! Onu Angelina Jolie’nin oynağını Tomb Rider filminden tanıyoruz. Bu tapınağın özelliği ağaç köklerinin tapınağı yutmuş olması. Yutmuş olması diyorum çünkü ağaçlar tapınağın üzerinde öyle büyümüşler ki kökler binaları sarıp sarmalamış, restorasyon sırasında da ağaçların bırakılması uygun olanlarını öylece bırakmışlar ve ortaya harika görüntüler çıkmış.

Yukarıdaki üçlüyü tamamladığınızda Angkor Wat’ta küçük tur denen kırmızı hattı tamamlamış oluyorsunuz. Eğer bir günlük biletiniz varsa ancak bunu yapabilirsiniz. Belki buna bir de Banteay Srei Tapınağı’nı ekleyerek günü tamamlayabilirsiniz.

Preah Khan Tapınağı

Angkor şehrinin duvarlarından çıkıp girişte olduğu gibi harika heykellerin süslediği bir köprüden çıkarak Preah Khan Tapınağı’na ulaşıyorsunuz. Burası Kimer zamanında eğlencelerinin yapıldığı yer imiş.  Ayrıca burada gelişmiş Kimer su sisteminin nasıl işlediğini görebileceğiniz havuzlar yer alıyor.

Neak Pean Tapınağı

Angkor Tapınaklarının bulunduğu konum itibarıyle en güzel tapınağı Neak Pean olabilir. Göl veya hendek ile çevrelenmiş olan tapınağa uzun bir köprüden geçerek ulaşabiliyorsunuz ve bu köprünün ve çevresinin manzarası muhteşem. Bu tapınak ve üzerinde bulunduğu adacık hastane gibi kullanılıyor imiş Kimerler zamanında.

Phnom Bakheng Tapınağı

Gün doğumunu Angkor Wat’ta karşıladık, peki ya gün batımı diyenler için işte harika bir tapınak. Tapınak yukarıya doğru tırmanış gerektiren bir tapınak ancak yönü nedeniyle gün batımında Angkor Wat’ın muhteşem manzarası buradan çok güzel izlenebiliyor.

Yukarıdaki grubu da tamamlarsanız bu kez büyük tur olan mavi turu tamamlamış oluyorsunuz. ilk gün küçük, ikinci gün büyük turu yapmak oldukça mantıklı.

Bakong, Preah Ko, Lolei Tapınakları ve Tonle Sap Gölü

Tonle Sap Gölü, Sieam Reap’e yakınlığı ve göldeki yüzen evlerinin ünü ile hafızalara kazımış. Gölde yüzen evleri görmek için tekne turları düzenleniyor, ancak bu tekne turlarında görülen yerlerin tamamen turistik olduğu, gerçek olmadığına dair o kadar çok şey okudum ki tekne turu yapmaktan vazgeçtim. Ancak gölü görmek, göre doğru ilerlerken köy yaşamını görmek ve yol üstündeki tapınaklara uğramak kısmı çok daha güzeldi.

Bu yolculuğu birlikte yaptığımız tuktukçu bizi; timsah çiftliğinden, deri atölyesine kadar bütün turistik atraksiyonlara sokmak istese de başarılı olamadı. Sadece tapınaklar ve göl kıyısında bir gezinti ile gezimizi tamamladık.

Banteay Srei Tapınağı

Tapınak bölgesine 37 kilometre uzakta olan Banteay Srei Tapınağı “Kadınlar Tapınağı” olarak biliniyor. Kızıl kumtaşından yapılmış olan tapınak, bu bölgenin en güzel tapınaklarından biri.

Başta da belirttiğim gibi Angkor Tapınakları çok geniş bir alana yayılmış durumda, tüm tapınakları görmek isterseniz 1 haftanızı ayırmanız gerek.

Mimari, dini, sanatsal olarak büyük öneme sahip Angkor Tapınakları’nı mutlaka seyahat planlarınıza ekleyin!

Bu yazı Skyroad dergisi Eylül 2018 sayısında kapak konusu olarak yayınlanmıştır. 

"Çok okuyan mı bilir çok gezen mi?" diyerek yola çıktım, hala cevap arıyorum. Hayallerimin peşinden yolculuklara çıkıyor, deneyimlerimi blogumda, gazete ve dergilerde paylaşıyorum. Gezmeyi, okumayı, yazmayı ve hayal kurmayı seviyorum.

2 Yorumlar

  1. Gün doğumu görmeye değer. Havalimanı çıkışında tuktuk kiralamıştım. İçeriyi gezmek çok daha mantıklı. Çünkü Sevil’in dediğin gibi içerisi büyük. Gitmeyenler bucket list ekleyin mutlaka.

Yorumunuzu Yazın