Tam olarak ne zaman bilmiyorum ama Youtube’de bir video izlemiş ve “mutlaka görmem gerekenler” listeme eklemiştim Bolivya Ölüm Yolu rotasını. Benim izlediğim videoda bir motosikletli döne döne dağdan inen bozuk yoldan ilerliyor, arada tepesine şelaleler iniyor, daracık toprak yolda aniden karşıdan bir kamyon geliyor ve burun buruna geliyorlardı. O gün o yoldan bir gün ben de geçmeliyim dedim. Aradan zaman geçti, Ölüm Yolu’nun alternatifi ana bir yol yapıldığını ve o yolu kullanan araç sayısının azalmasıyla yolun bisiklet turlarına açıldığını öğrendim.
Bolivya Ölüm Yolu Hakkında
Güney Amerika’ya gitmeye karar verdiğim anda da “mutlaka görülecek yerler” listemin tozlu sayfalarından çıkardım Ölüm Yolu’nu. Adının Ölüm Yolu olmasının nedeni, Şeytanın Köşesi dedikleri bir kıvrımdan çok sayıda aracın aşağı uçması… Rivayete göre orada şoförler yolun devam ettiği halüsülasyonunu görür ve uçurumdan aşağıya uçarlarmış birkaç saniye içinde.
Ölüm Yolu Gezisi
Bolivya rotamın ilk gününe Ölüm Yolu’nu almıştım. Gece La Paz’a gelmiş, ertesi sabah erkenden yola çıkmak üzere yapmıştım planımı.
Benim Bolivya programımda çokça tur olduğu için hepsini aynı şirketten almış ve oldukça ekonomik bir program çıkarmıştım. Ölüm Yolu için bisikletin tipi, sizin sürüş deneyiminize göre tur grubunuzu belirliyorlar.
Sabah La Paz’a 40 dakika mesafede 4800 metrelerde başlıyor program. Yükseklik nedeniyle karlar arasındayız. Malum Bolivya’da benim gittiğim mevsim kış. İlk 30-40 dakika ısınmak için asfalt yolda gidiliyor. Asfalt bitişinde bir sandviç molası ve burası milli park olduğu için park giriş ücreti ödedikten sonra asıl yol başlıyor. Toprak, taşlı, dar bir yolda ormanın içinde sık sık mola vererek ilerliyoruz. Grubumuz 10-12 kişi, 2 araç, 4 tane de rehberimiz var. Güvenlik önlemleri oldukça sıkı. Korumları kıyafetleri giymeden bisiklete binmeniz kesinlikle yasak. Yolda kafanıza göre duramıyor, gruptan ayrılamıyorsunuz. Yolun çok büyük kısmı yokuş aşağı. O yüzden kısmen kolay. Ancak yol çok taşlı ve sürekli virajlı ve halen trafik akışı olduğu için eller sürekli frende. Bir süre sonra parmaklarınız uyuşmaya başlıyor. Manzaralar ise muhteşemmmmm. Bir süre sonra yağmur ormanının içine girdik bile. Yolu kesen minik şelaleler, uçurumu saymazsak uçsuz bucaksız orman içinde döne döne inen harika bir yol. Ayrıca yol çok taşlı olduğu için ne selülit kalıyor ne böbrek taşı 🙂
Aldığımız toplam yol 67 km. Bol bol fotoğraf molası ile 4-5 saatte alıyoruz yolu. Yolun sonunda yağmur ormanı içinde bir köyde önce soğuk içecek molası, sonra da yemek molası. Aldığınız tur paketine göre, yemek yediğiniz yerde havuza girmek de opsiyonlar arasında. Ben daha ekonomik bir paket tercih ettiğim için sadece sıcak duş vardı. Ama onda toz, çamur ve yol sonunda duş da gayet iyi geldi. Dönüş için yeni yapılan ana yolu kullanıyoruz. Ama La Paz’a dönmemiz 4 saati buluyor. Tabii La Paz’ın akşam trafiği bunun başlıca nedeni.
Dönüşte fotoğraf ve videolarımızdan oluşan bir CD ile, Ölüm Yolu tshirtlerimizi de alıyoruz.
Yolunuz Bolivya’ya düşerse ve bu deneyimi yaşamazsanız çok ama çok pişman olursunuz! Tabii bisiklet kullanabiliyor olmak ana şart J Benim grubum tamamen Avrupalılardan oluşuyordu ve hepsi çok iyi dağ bisiklet bisikleti kullanıyordu, 8 yaşında bir çocuk ve 60larında bir kadın da vardı turda, yani biraz cesareti olan herkes yapabilir.
Haydi biraz cesaret!