Küllüoba Höyüğü’nü daha önce hiç duymuş muydunuz? Arkeoloji haberlerini takip edenler veya Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde yaşayanlar belki duymuştur. Adı pek duyulmasa da Anadolu tarihi için önemli bir yerleşim Küllüoba Höyüğü. Batı Anadolu’nun ilk şehirleşmesi, dünyada saptanabilen en eski ağrı kesici kalıntılarının bulunması, Kuzey Suriye ve Mezopotamya ile ticaret gibi dünya tarihi için önemli bulguların keşfedildiği bir yer Küllüoba.
1996 yılından bu yana kazıları devam ediyor, kim bilir kazılar devam ettikçe daha neler bulunacak neler! Bu yazıda; Küllüoba Höyüğü’nün tarihçesi, kazı hakkında bilgiler, konumu, ziyaret bilgileri gibi Küllüoba Höyüğü hakkında merak ettiğiniz her şeyi bulacaksınız, keyifli okumalar!
Sosyal medya hesaplarımı takip edenler biliyor, 2023 yılının Temmuz ayında iki buçuk hafta boyunca Küllüoba Höyüğü Kazısı’nda gönüllü olarak çalıştım. Küllüoba Höyüğü ile ilgili öğrendiklerimi paylaşmak istedim.
Bu Yazıda Bulacaklarınız
Höyük Nedir?
Öncelikle “höyük nedir?” onu anlatayım; tarih boyunca insanoğlu aynı yerlere yerleşmeyi tercih etmiş, eski yapıları yıkıp üstüne yenilerini yapmış. Höyük, yerleşimlerin yıkılıp yeniden yapıldığı, katman katman yerleşimlerin bulunduğu tepelere verilen isim. Höyüklerde en üstte günümüze en yakın, en altta ise en eski yerleşim bulunuyor. Ülkemizde çok sayıda höyük var. Benim kazıya katıldığım Eskişehir bölgesinde 200 civarında höyük bulunuyor.
Ülkemizin neredeyse tüm bölgelerinde farklı büyüklüklerde höyükler var. Anadolu’nun bilinen en meşhur höyüklerden bazıları;
- Ankara – Gordion (Yassıhöyük)
- Batman – Demirköy Höyüğü
- Batman – Hallan Çemi Höyüğü
- Burdur – Kuruçay Höyüğü
- Burdur – Hacılar Höyüğü
- Çorum – Alacahöyük
- Eskişehir – Demircihüyük
- Eskişehir – Küllüoba Höyüğü
- Konya – Çatalhöyük
- Tunceli – Sakyol Höyük
Küllüoba Höyüğü’nün Tarihçesi
Küllüoba, İlk Tunç Çağı’nın tüm evrelerini içeren bir höyük. En alt katmanda M.Ö. 3300’e varan kalıntılar bulunuyor. Yani Geç Kalkolitik Çağ sonundan İlk Tunç Çağı sonuna kadar yaklaşık 1350 yıl boyunca kesintisiz yerleşim olan höyüğümüz 350 metre boyunda, 250 metre eninde ve 10 metre yükseklikte.
Höyüğün çağdaşları Mezapotamya’da Sümerler Şehir Devletleri, Akkad İmparatorluğu, Mısır’da ise Mısır Erken Hanedan ve Eski Krallık dönemleri, batıda ise Troya’nın I, II.,III.IV. ve V. yerleşimleri.
Höyüğün güney ve güneydoğusu yönündeki tarlalarda Geç Hellenistik Dönem’e ait bir yerleşme olduğu da tespit edilmiş yani bölgede tarih boyunca yerleşim devam etmiş demek mümkün. Bugünkü köyün de sadece 1,3 km uzaklıkta olması bir tesadüf değil.
Küllüoba Höyüğü Neden Bu Kadar Önemli?
Gelelim Küllüoba’nın neden bu kadar önemli olduğuna!
1) Batı Anadolu’nun İlk Şehirleşme Adımları Burada Atıldı
Küllüoba Höyüğü; kazılarda bulunan yukarı ve aşağı şehir, anıtsal büyüklükte yapıları ve kamusal yapıların olması ile Batı Anadolu’da şehirleşme sürecinin ilk adımlarının burada atıldığını gösteriyor. Bunun dışında her evde ocak ve fırın bulunması, dokuma tezgahları gibi buluntular, burada evlerin aynı zamanda birer atölye gibi kullanıldığını gösteriyor. Evler ve ortak alanlarda bulunan çok sayıda silo ise yoğun üretimi. Bulunan 5bin yıllık boya ezme paletinin çanak çömleğin boyanmasında kullanıldığı yani estetik anlayışının gelişmeye başladığını gösteriyor.
2) Anadolu’nun En Eski Yerleşim Dışı Mezarlığı Burada
Anadolu’nun en eski yerleşim dışı mezarlığı Küllüoba’da ortaya çıkarılmış. Öncesinde Neolitik dönemden beri cenazeler evlerin tabanına gömülürmüş. Bir medeniyete geçiş göstergesi olarak Küllüoba’da yerleşim yerinin mezarlığı yerleşim yerinden görülebilecek bir noktada oluşturulmuş. Yapılan kazılarda ortaya çıkarılan mezarlarda, aralarında çocukların da bulunduğu, 120 kadar insan iskeletine ulaşılmış. Bazı iskeletlerde ise şiddet izleri tespit edilmiş. Cenazeler küplere, sanduka tipi mezarlara veya doğrudan toprağa gömülmüş.
3) Dünyanın En Eski Ağrı Kesici Kalıntıları Burada Bulundu
Küllüoba’daki kazılarda günümüzden 4500 yıl öncesine ait dünyada saptanabilen en eski ağrı kesici kalıntıları ve bitkisel ilaçlara ait izler burada saptandı.
Kazılar sırasında bir adak çukurundan çıkarılan 4.500 yıllık çömleklerde yapılan analizlerde ağrı kesici etken maddesi salisilik asit kalıntısı tespit edildi. Salisilik asit, günümüzde kullanılan kinin ve aspirin türü ağrı kesicilerin söğüt ağacının kabuğundan elde edilen temel ham maddesi. Bu keşif dünyada bulunan ilk ağrı kesici örneği olması nedeniyle Küllüoba’yı çok özel bir yer kılıyor.
Küllüoba Kazısı
Küllüoba Kazısı, Eskişehir Arkeoloji Müzesi başkanlığında ve İstanbul Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Turan Efe bilimsel yönetiminde 1996 yılında başlamış, evet yanlış okumadınız 1996! Yıllar boyunca höyüğün farklı bölümlerinde bilimsel kazılar yapılmış ve pek çok önemli buluntuya ulaşılmış. Kazı, 2019 yılından itibaren ise Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Murat Türkteki başkanlığında devam ediyor. Kazıya başkanlık eden Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi ekibine ek olarak, Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü ve Batman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü destek veriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yanı sıra Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Knauf firmasının desteği ile kazılar finanse ediliyor. Kazılan alanların düzgün bir şekilde sergilenebilmesi ve güneş, yağmur, rüzgar gibi doğal etkenlerden korunabilmesi için daha fazla finansal desteğe ihtiyaç olduğu ise aşikar.
Ben de 2023 yılı Temmuz ayında Murat Türkteki Hocamın kazı ekibine gönüllü olarak katıldım. Beni kazıya kabul ettiği için buradan bir kez daha teşekkür ederim, çok güzel bir deneyimdi benim için.
Daha fazla bilgi için Küllüoba Kazısı’nın resmi internet sitesini inceleyebilirsiniz.
Küllüoba Höyüğü Nerede?
Küllüoba Höyüğü, Eskişehir’in 35 km güneydoğusunda, Seyitgazi İlçesi’nin 15 km kuzeydoğusunda ve Yenikent Köyü’nün 1.3 km güneyinde yer alıyor. Küllüoba,şimdi kurumuş olan Kireçkuyusu Deresi’nin yatağının kuzey kenarında kurulmuş. Küllüoba Höyüğü’nün Google Haritalar uygulaması üzerindeki konumu için tıklayın.
Höyüğün Ankara, Konya ve Afyon civarından gelen tüm doğal ulaşım hatlarının bağlantı noktasında olmasından dolayı stratejik bir konumu var. Küllüoba’dan batıya, Eskişehir, İznik, İnegöl ovalarına uzanan yollar, Kuzey Ege, Güney Marmara, dolayısıyla Balkanlar’a kadar devam ediyor. Höyük, doğudan batıya ticaret yolları üzerinde bir yerleşim olması nedeniyle önem taşıyor.
Küllüoba Höyüğü Ziyaret Bilgileri
Küllüoba Höyüğü’nün katmanları kerpiç olduğundan korumak ve sergilemek çok zor. Höyükten çıkan buluntuların çok kısıtlı bir bölümü Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Her yıl Temmuz ayı ortasından Ağustos ayı sonuna kadar, kazı yapılan dönemde, siz de Küllüoba Höyüğü’nü ziyaret edebilirsiniz. Şanslıysanız kazı başkanımız Murat Türkteki sizi bizzat gezdirir. Kazı yapılan saatler boyunca höyük ziyarete açık olduğundan gitmeden önce @kulluobakazisi instagram hesabı ile iletişime geçmeniz iyi olur. Aynı hesaptan kazının aktif dönemlerini takip edebilirsiniz.
Küllüoba Höyüğü’ne Nasıl Gidilir?
- Küllüoba’ya kendi aracınız ile gelecekseniz; Eskişehir-Ankara arası D100 yolunun 25. kilometresinde Yenikent Köyü’ne doğru devam etmeniz gerekecek. 11 km sonra Küllüoba Kazıevi, 12,5 km sonra ise Küllüoba Höyüğü’ne ulaşırsınız.
- Küllüoba’ya toplu taşıma ile gitmek isterseniz; Küllüoba Höyüğü’ne Eskişehir-Seyitgazi arası çalışan Odunpazarı Durağı’ndan kalkan Kırmızı 75 numaralı belediye otobüsleri ile ulaşım mümkün. Otobüs şoförüne höyükte ineceğini mutlaka belirtin, aksi halde köyden höyüğe 1,5 km kadar yürümek zorunda kalırsınız.
Yazılıkaya Anıtı veya Yazılıkaya Vadisi’ne biz gezi planlıyorsanız, rotanıza Küllüoba’yı da eklemenizi öneririm. Plan yapmadan önce Yazılıkaya Vadisi yazıma da mutlaka göz atın.
Ülkemizin her köşesinde başka bir zenginlik yatıyor, gidip görmek bize kalıyor!
3 Yorumlar
eline sağlık abla. Tekrar bekliyoruz 🙂
Bak gelirim 🙂
biz tamamız. Sen gel 😀