Korona virüsü, karantina günleri, seyahat yasakları derken herkes evde çok sıkıldı, çok bunaldı. Havaların ısınması ve seyahat yasaklarının kalkması ile yavaş yavaş herkes kabuğundan çıkıp yola düşmeye başladı. Bu yeni dönemde, seyahat etmek eski yöntemlerimizi unutup yeni bir yol bulmak anlamına geliyordu. Ben de uzun bir evde kalma döneminden sonra uzun zamandır göremediğim ailemi görmek için yola çıktım. İstanbul’dan memleketim Burdur’a giderken rotamı biraz uzatıp, seyahat etme, yeni yerler keşfetme zevkini çıkarayım, diyerek Kütahya, Uşak ve Burdur’da bazı duraklar belirledim. Bu yazımda kendi adıma Korona döneminde seyahat ederken dikkat etmemiz gerekenler ile ilgili notlarımı paylaşacağım, keyifli okumalar!
Korona Döneminde Seyahat Etmeye Karar Vermek
Bundan çok değil 7-8 ay önce hayatımızın bu kadar değişeceğini söyleseler kim inanırdı? Korona virüsü bize büyük bir oyun oynadı, hayatımız hiç tahmin edemeyeceğimiz, sadece bilim kurgu filmlerinde izlesek inanacağımız şekilde değişti. Değişmeye devam ediyor. İlk günler kendimizi film ve dizi izlemeye verdik, sonra çeşit çeşit ekmekler, yemekler, börekler… Ancak tabiatımız gereği dışarıda olmayı seviyoruz. Sosyalleşmeyi, arkadaş ve ailelerimizle oturup uzun sohbetler etmeyi… Bir anda hepsi bitti, hem de hepsi. Ben ve benim gibi seyahat etmeyi hayatının merkezi haline getirmiş insanlar için ise hayat daha da değişti. Üç gün arka arkaya evde oturamayan ben, günlerce hatta haftalarca evden çıkmadım. Evi botanik bahçesine çevirmekle yetindim doğa sevgimi tatmin edebilmek için.
Bu zor geçen dönemin sonunda yeşil ışık görünür gibi olup seyahat yasakları kalkınca ve herkes sokaklara akın edince dahi ben bir süre daha evde kalmaya devam ettim. Genel olarak hayatımın her alanında tedbirli biriyimdir ve korona da bundan nasibini aldı. Yazlıkçılar yazlıklarına, memleketçiler memleketlerine gidip ortalık biraz sakinleşince ben de artık evden çıkmanın zamanı geldi dedim ve ailemin yanına Burdur’un Karamanlı ilçesine gitmeye karar verdim.
Karar vermesine verdim ama İstanbul’dan Karamanlı’ya yaklaşık 650 kilometre bir yol var. Uçak ve otobüse binmeyi hala güvenli bulmuyorum, ve daha basit bir hayat yaşamak adına aldığımız kararlardan biri nedeniyle son birkaç yıldır kendi aracımız yok. Araç kiralama firmalarına baktığımda ise, en yakın 1 ay sonraya araç bulunabiliyor ve fiyatlar normal zamanlara göre oldukça yüksek. Bu sıkıntılarımı anlattığım yakın arkadaşlarımdan biri olan Hacı Bayhan “benim arabayla birlikte gidelim” dedi. Harika bir teklifti, hemen kabul ettim. Biliyordum ki Hacı da korona dönemi boyunca çok dikkat etmiş, zorunlu haller dışında evden hiç çıkmamıştı. Bu kısım benim için önemliydi çünkü 65 yaşını geçmiş olan anne ve babamı riske atmak istemiyordum.
Korona Döneminde Seyahat Ederken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bu yazıya başlarken aslında amacım Kütahya-Uşak rotamı anlatmaktı, ancak yazmaya başlayınca rotadan önce korona döneminde seyahat ederken dikkat edilmesi gerekenler konusunda kendimin neler yaptığını anlatmanın daha faydalı olacağını düşünüp yazının yönünü tamamen değiştirdim. Bilimsel açıklamalardan daha çok ben nelere dikkat ettim onu paylaşacağım.
Maske, Eldiven, Kolonya ve Dezenfektan Stoğu ile Yola Çıkmak
Koronanın hayatımıza girmesi ile birlikte hayatımıza giren maske, eldiven, kolonya ve dezenfektan artık olmazsa olmazlarımız. El çantamda seyahat tipi küçük boy kolonya, kolonyalı mendil ve dezenfektan, sırt çantamda ise büyük boyları yanımda idi seyahatim boyunca. Elbette yolda almak mümkün ama yola çıkmadan tedarik etmek bana daha güvenli geldi. Maskeyi de kutusuyla taşıyoruz arabada, her an lazım olabilir diye. Eldiveni ben oldum olası hiç kullanmadım korona döneminde, faydasına dair net bilimsel veriler de paylaşılmadı, bu yüzden ben eldiven almadım yanıma, ama siz tedbiri artırmak için alabilirsiniz. Ben eldiven giymek yerine her fırsatta yıkamayı veya su yoksa dezenfektan ile temizlemeyi tercih ettim.
Toplu Taşıma Yerine Özel Araç ile Seyahat Etmek
Yukarıdaki giriş kısmında bahsettiğim gibi, uzun mesafeli bir seyahat için uçak veya otobüs ile seyahat etmek yerine özel araçla seyahat etmeyi tercih ettim. Bu şekilde hem daha tenha yerlerde istediğimiz zaman durup mola verme imkanımız oldu, hem de kalabalıktan uzak kalmayı başardık. Bu yolculuktan sonra uzun zamandır direndiğim araba alma konusunda geri adım atıp ailemize bir araba aldık, adı Panda. Bundan sonra seyahatlerimizde sık sık kendisini göreceksiniz muhtemelen.
Toplu taşıma yerine özel araç ile seyahat etmek konusunda benimle aynı fikirde olan büyük bir kesim var sanıyorum, çünkü piyasada istediğiniz özelliklerde araç bulmak da biraz zor bu dönemde. Ama biz 2 hafta gibi bir sürede, istediğimiz aracı bulup aldık.
Araç kiralamak da bir seçenek elbette ancak başta söylediğim gibi, pek çok araç kiralama sitesinde yakın tarihli kiralık araç oldukça zor, bulsanız dahi fiyatlar korona öncesine göre epey yüksek.
Molaları En Aza İndirmek
İnsan temasını azaltabilmek için benim çözümlerimden biri yolda verilen molaları en aza indirmek oldu. Bunun için evde kendi kahve veya sıcak / soğuk içeceklerinizi hazırlayıp termos veya seyahat tipi buzluklar ile yanınıza almak, yolluk olarak yine evde hazırladığınız yiyecekler taşımak oldukça işe yarıyor.
Sadece benzin almak veya bacaklarımızı açmak için durup durduğumuz yerde de hızlıca tuvalet ihtiyacımızı giderecek şekilde yolumuza devam ettik. Mola yerlerindeki tuvaletlerde alafranga klozetler yerine alaturka tuvaletleri kullanmak ortak kullanılan yüzeyler açısından bana daha sağlıklı geldiği için hep alaturka tuvaletleri tercih ettim.
650 kilometre yol, arada insan birşeyler yemek veya hava almak için de durmak istiyor. Böyle durumlarda önünde en az araba olan, en az insan olan yerleri tercih ettik. O durumda dahi insanlarla sosyal mesafede konusunda ekstra dikkatli davrandık.
Kalabalık Olmayan Seyahat Rotaları Tercih Etmek
Benim bu seyahatim Haziran ayının sonu idi. Hem üniversite hem de lise giriş sınavlarından önceki hafta yola çıkmaya özen gösterdim çünkü çocuklu aileler sınavlardan sonra yola çıkacaklardı, yıllardır bu böyle olur, değişmez. Seyahat tarihi belirlerken kitleleri etkileyen bu gibi dönemlere ben hep dikkat ederdim, kalabalık sevmediğim için, korona döneminde çok daha fazla dikkat etmek gerek.
Bir diğer önemli nokta ise tam yaz başı, herkes denize gitmek istiyor. Ben ne yaptım? Kütahya-Uşak rotasında antik kentler, yaylalar, kanyonlardan oluşan bir gezi rotası belirledim. Gittiğimiz yerlerde bizim dışımızda 3-5 kişi ancak vardı. Aynı dönemde Ege ve Akdeniz sahilleri dolup taşmaya başlamıştı. Korona döneminde bulaş riskini en aza indirmek istiyorsanız kalabalık olmayan seyahat rotaları tercih edin. Ülkemizde deniz kıyıları dışında gezilecek görülecek çok yer var, illaki tatil yapmak, seyahate çıkmak istiyorsanız kalabalıkların tercih etmeyeceğini düşündüğünüz rotalar bulup oralara gitmek en güvenlisi.
Konaklama için Çadır veya Karavan Kampı veya Aile Evi
Bu kısa yolculuğum sırasında en çok sorulan sorulardan biri nerede kaldığım, nerede konakladığım oldu. Uçak ve otobüsü hala güvenli bulmadığım gibi otel ve benzeri konaklama şekillerini de hala pek güvenli bulmayanlardanım. Virüsün katı yüzeylerde uzun süre yaşadığına dair bulgular var. Siz kendinizi ne kadar dezenfekte ederseniz edin, kalacağınız yerde sizde önce kalan veya orayı temizleyen kişilerin ne izler bıraktığını bilme şansımız maalesef yok. Kendi çadır veya karavanınız varsa hijyen standartlarını kendiniz belirleyerek daha rahat seyahat edebilirsiniz diye düşünüyorum.
Otel ve benzeri konaklama şekillerine güvenemediğim için korona döneminde ilk kez yolculuğa çıkarken yanımıza çadırımız ve tüm kamp malzemelerimizi alarak çıktık. İlk planımız 3 gece çadırda konaklamak iken yolda huzursuz olduğumuz için onu 1 geceye indirdik ve bir an önce ailemin evine varıp oradan günü birlik geziler yapmayı tercih ettik. Bayram döneminde de benzer şekilde 2 gece eşimin ailesinin Didim’deki yazlığında, 2 gece benim ailemin Karamanlı’daki evinde kaldık.
İlk seyahatimizde bir geceyi de Murat Dağı’nda geçirmeye karar vermiştik, ancak dağa ulaştığımızda gök delinmiş gibi yağmur yağdığı için Murat Dağı’nda Gediz Belediyesi’nin işletmesinde olan bungalovlarda konaklamak zorunda kaldık. Yemeği bungalovun verandasında açık havada (üstü kapalı tabii) yedik, gece kendi uyku tulumlarımızın içinde yattık. Yine de çok huzurlu olduğumu söyleyemem. Çadır veya karavan kampı veya aile evinde kalmak hala korona döneminde bana en güvenli gelen konaklama şekli.
Ayrıca katlanır masa ve sandalye gibi kamp malzemeleri ile gittiğimiz yerlerde ortak kullanılan masa, sandalye gibi eşyaları da kullanmaktan kurtulmak iyi oluyor.
Eğer mutlaka otel ve benzeri bir yerde konaklayacaksanız Güvenli Turizm Sertifikası olan otelleri tercih etmeye çalışın.
Korona döneminde seyahat ederken dikkat edilmesi gerekenler diyerek yola çıkıp koronada yaptığım ilk seyahatin rotasını da detaylarıyla paylaştığım bu yazı umarım işinize yarar, umarım size biraz fikir vermiştir.
Sağlıkla kalın.