Batı Karadeniz gezimizin en güzel duraklarından biri kuşkusuz Sinop oldu. Karadeniz’in en Akdenizli şehri diyorum ben Sinop için. Tam bir sahil kasabası, modern, güler yüzlü insanları ve gezilecek görülecek çok sayıda yeri ile Karadeniz’de görülmesi gereken şehirlerden biri. Sinop gezilecek yerler, Sinop’ta ne alınır, Sinop’ta ne yenir, nerede yenir, Sinop’ta nerede kalınır sorularının cevapları ve çok daha fazlası Sinop gezi rehberi niteliğindeki bu yazıda sizi bekliyor, keyifli okumalar!

Sinop'ta Gezilecek Yerler ve Sinop Gezi Rehberi
Sinop’ta Gezilecek Yerler ve Sinop Gezi Rehberi

Sinop Hakkında Kısa Kısa

Sinop Karadeniz Bölgesi’nin marjinal şehri bana göre. Neden marjinal derseniz, Sinop’a gidince kendinizi Karadeniz Bölgesi’nde değil de Ege, Akdeniz sahillerinde bir şehre gitmiş gibi hissediyorsunuz. Sinop diğer Karadeniz şehirlerine kıyasla üretimin ve sanayinin az olduğu, memur hatta emekli şehri dediğimiz şehirlerden. Bu nedenle insanlar genelde rahat ve mutlu.

Sinop, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2014, 2016 ve 2017 yıllarında, Türkiye’nin mutluluk düzeyi en yüksek ili olmuş. Mutluluk kaynaklarını önem sırasında göre şöyle tespit etmişler:

  • Deniz, deniz ürünleri, orman ve doğal güzelliklerimiz bol
  • Nüfusumuz az, trafik derdimiz yok, havamız temiz, stresimiz az
  • Emekli ve yaşlıların yaşayabileceği bir şehirdeyiz
  • Deniz ürünleri ve doğal ürünlerle organik besleniyoruz
  • Hayat ucuz, geçim derdi az, kendi kendimize yetiyoruz
  • Büyük kentlere uzağız
  • Stres atacağımız sosyal ve kültürel imkanlarımız var

Mutlululuk sebepleri de çok güzel değil mi?

2018 yılı verilerine göre Sinop, orta yaş nüfusu ve yaşlı nüfusu en yüksek ilimiz olma özelliğini de gösteriyor. Yaşlar ilerledikçe hayattan beklenti azalıyor, insanlar daha mı mutlu oluyor acaba?

Peki, bu mutlu şehrin adı geçince, insanların aklına ilk gelen yerin “Tarihi Sinop Cezaevi” olması da büyük bir çelişki değil mi?

Batı Karadeniz gezi rotası ve maliyeti hakkındaki yazım da işinize yarayabilir, bir göz atın!

“Gölge Etme Başka İhsan İstemem”

Diyojen’in bu lafını hemen herkes duymuştur, söylenin kim olduğunu bilmese de kullanmıştır mutlaka. Yunan Filozof Diyojen Sinop’ta doğmuş, bir fıçı içinde yaşamış ve felsefeyi seven Makedonya Kralı Büyük İskender’in dikkatini çekmiş. İskender ünlü filozofa yardımcı olmak istemiş ve “benden bir isteğin arzun var mı, dile benden ne dilersen?” diye sormuş, Diyojen’in cevabı ise “gölge etme başka ihsan istemem” olmuş. İşte Büyük İskender’e kafa tutan Diyojen’in torunları bugün Sinop’ta mutlu mesut yaşıyorlar.

Sinop’a giderken kafamda bir sürü soru, Karadeniz sahil yolunda bir yanımızda hırçın Karadeniz, bir yanımızda yemyeşil tepeler bize eşlik etti. Akşam geç saatlerde konaklayacağımız Martı Kamp Alanı’na ulaştık.

Sinop’ta Gezilecek Yerler

Bu yazıda yer alan Sinop’ta gezilecek yerler listesi hem şehir içi hem de şehir dışında yer alan yerleri içeriyor. Sinop’a farklı zamanlarda gittiğimde benzer yerleri ziyaret ettim. Aşağıdaki liste iki seyahatin toplamından oluşuyor. Her iki ziyaretimde de araç ile gezdim, bu nedenle özellikle şehir dışındaki yerlere “toplu taşıma var mı?” diye soracak olursanız bilmiyorum. En hızlı ve pratik yöntem araç ile gezmek.

Hadi o zaman, Sinop’u gezmeye başlıyoruz!

Sinop şehir merkezinde görülecek yerlerin çoğu yürüme mesafesinde. Biz de Sinop’u gezmeye hemen şehrin girişinde yer alan Tarihi Sinop Cezaevi’nden başlıyoruz. Arabamızı cezaevinin karşısındaki açık otoparka bıraktık, bütün gün için 10TL verdik. Normal zamanda o fiyat olmayabilir, bayram zamanı gidince bütün fiyatlar birazcık yükselmiş.

Tarihi Sinop Cezaevi, Sinop Merkez

Tarihi Sinop Cezaevi, Sinop Merkez
Tarihi Sinop Cezaevi, Sinop Merkez

Tarihi Sinop Cezaevi, önce kale sonra zindan, sonra cezaevi olarak kullanılmış. Şimdi de müze olarak hizmet veriyor. Müze Kartınız varsa ücretsiz girebiliyorsunuz. Müze Kartınız yoksa 7 TL giriş ücreti.

Tarihi Sinop Cezaevi, deniz kenarına kurulmuş bir kale aslında. 11 burç tarafından çevrelenmiş 13.000 metrekarelik kocaman bir alan burası. Önce kale, sonra zindan, sonra da 1887’den itibaren cezaevi olarak kullanılmış bu arazi. Denize sıfır konumu ile kale içinde gemi inşaatları da yapılmış.

Cezaevi, 50 kişinin sığabileceği büyüklükteki koğuşları, kadın ve çocuklar için ayrı bölümleri olması ile de dikkat çekiyor. Cezaevinin meşhur olmasının nedeni ise malesef pek çok ünlü sanatçı ve yazarın burada yatmış olması. Bunlar arasında en popüler olanı Sabahattin Ali. “Dışarda deli dalgalar, gelip duvarları yalar, beni bu sesler oyalar, aldırma gönül, aldırma” mısralarını Sinop Cezaevinde yattığı dönemde yazmış. Sabahattin Ali’nin yattığı oda sol blokun 3.katında ziyaretçilere açık. Blok girişinde Sabahattin Ali’nin bestelenmiş olan şiirleri hoparlörden yayınlanırken pek çok şiiri de duvarları süslüyor.

Cezaevinde çekilen çok sayıda film ve dizi de bulunuyor Bunlardan birkaçının dekoru hala korunuyor, “Parmaklıklar Ardında” dizisinin çekildiği koğuş Sabahattin Ali’nin odası ile birlikte cezaevinin en çok ziyaretçi çeken yerleri.

Tarihi Sinop Cezaevinde Çekilen Filmler:

  • Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz
  • Pardon
  • Bizim Hikaye

Tarihi Sinop Cezaevinde Çekilen Diziler:

  • Köpek
  • Parmaklıklar Arasında
  • Esir Şehir Gözyaşları
  • Tatar Ramazan

Cezaevinde görüş odaları, hamam, zindan, hücreler, çocuk ıslah evi gibi ziyaret edilecek pek çok bölüm var. Ayrıca bahçede ve iç mekanlarda bazı anektodların aktarıldığı tabelalar var ki benim oldukça ilgimi çekti. Tarihi Sinop Cezaevi’ni gezmek için birkaç saatinizi ayırmanızı öneririm, öyle hemen çıkamazsınız.

Diyojen Heykeli, Sinop Merkez

Yazının başında bir fıçıda yaşayan Sinoplu filozof Diyojen’den bahsetmiştik. Diyojen’in fıçısı ile birlikte betimlendiği heykeli, Sinop girişinde Tarihi Ceza Evi’nin karşısında arkasına şehir surlarını almış Sinop’a gelenleri karşılıyor. Diyojen’e selam çaktıktan sonra Sinop çarşısına doğru yolunuza devam edebilirsiniz.

Diyojen Heykeli, Sinop Merkez
Diyojen Heykeli, Sinop Merkez

Sinop Çarşısı

Diyojen heykelini arkanıza alıp ana caddede yürümeye devam ederseniz Sinop çarşısına giriyorsunuz. Yeni yapılmış çevre düzenlemesi ile oldukça derli toplu burası. Sadece tek şerit ve tek yön trafik akışı nedeniyle bayram yoğunluğunda biraz trafik sıkıntısı var, bayram harici böyle bir sorun olduğunu sanmıyorum.

Çarşıda pek çok markanın mağazaları, kafeler, restoranlar sizi karşılıyor. Hükümet Meydanı’na kadar bu hareketlilik devam ediyor. Çarşıyı arkanıza alıp Hükümet Meydanı’ndan sağa inerseniz de Sinop Limanı’na ve Aşıklar Caddesi’ne doğru iniyorsunuz, orası da deniz kenarında vakit geçirmek için güzel bir alternatif.

Aladdin Külliyesi ve Camisi, Sinop Merkez

Aladdin Külliyesi ve Camisi, Sinop Merkez
Aladdin Külliyesi ve Camisi, Sinop Merkez

Sinop çarşısının tam merkezinde, cadde tarafında yüksek duvarları ile karşılacağınız Alaaddin Külliyesi ve Camii, Selçukluların Sinop’u almasından sonra Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmış, adını da ondan alıyor. Arap camilerini andıran mimarisi ve Selçuklu işlemeleri ile dikkat çekiyor.

Pervane Medresesi, Sinop Merkez

Pervane Medresesi, Sinop Merkez
Pervane Medresesi, Sinop Merkez

Alaaddin Camii’nin arka kapısından çıkarsanız karşınıza yine yüksek duvarlı bir bina karşınıza çıkacak işte o bina Pervane Medresesi. Pervane Medresesi, Selçuklular şehri ikinci kez aldıklarında Selçuklu veziri Muinuddin Süleyman Pervane tarafından yaptırılmış.

Pervane Medresesi bugün el işi, el sanatlarının satıldığı bir çarşı olarak kullanılıyor. Ayrıca içerde bir restoran bir de kafeterya var. Restoran yöresel yemekleri yiyebileceğiniz bir yer.

Çarşıya girince hemen sağdaki dükkan öğretmen emeklisi Hicran hanımın dükkanı. Ninelerinin kıyafetlerinde yer alan desenleri kendi elleri ile işliyor. Hediyelik veya kendiniz giymelik birşeyler alabilirsiniz buradan. Kendisi çok da hoş sohbet, Sinop’un tarihi, kültürü ile ilgili birşeyler de öğrenirsiniz konuşurken.

Sinop Arkeoloji Müzesi, Sinop Merkez

Sinop, Roma, Bizans, Selçuklu gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığından bu bölgede bulunan eserleri Sinop Arkeoloji Müzesi’nde bulabilirsiniz. Arkeoloji Müzesi de Hükümet Meydanı’na bakıyor. Müzekart ile ücretsiz, Müzekartınız yoksa 7 TL’ye müzeyi ziyaret edebilirsiniz.

Deniz Şehitleri Anıtı, Sinop Merkez

Deniz Şehitleri Anıtı, Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde yer alıyor. 1853 yılında Rus Donanması’nın Sinop’a yaptığı baskında hayatını kaybeden bahriyelilerin gömüldüğü yerde yapılmış bu anıt. Arkeoloji Müzesi’ni gezerken buraya da uğramayı ve deniz şehitlerini anmayı unutmayın.

Etnoğrafya Müzesi, Sinop Merkez

Sinop kültürünü görebileceğiniz güzel bir konak Etnoğrafya Müzesi. Alt katı taş, üst katları ahşaptan yapılmış olan bina Sinop mimarisinin de güzel bir örneği. Girişi de ücretsiz.

Hal Sinop Buluşma Merkezi, Sinop Merkez

Eski hal binası şehir hayatına kazandırılmış bir mekan burası. Kapısındaki “her fikre açık mekan” yazısı tam da Sinop’a yakışır. Çarşının başında yer alıyor, Diyojen’den sonra buraya bir uğrayabilirsiniz.

Sinop Kalesi, Sinop Merkez

Sinop Kalesi, şehir girişinden itibaren surları ile sizi karşılıyor. Kale surları 2050 metre imiş. 25 metre yükseklik ve 3 metre genişliği ile şehri koruması için yapılan kale surları M.Ö. 7. yüzyılda yapılmış. Strabon bu surlara “Sinop deniz surları” adını vermiş. Tarihi Sinop Cezaevi’ni geçtikten sonra ilk surlar ile karşılaşıyorsunuz, limana doğru indiğinizde de surları yakından görme imkanı buluyorsunuz.

Balatlar Kilisesi, Sinop Merkez

Halk arasında Balatlar Kilisesi olarak anılan yer esasında bir kazı bölgesi. Kilisenin yanı sıra hamam, çarşı gibi başka binaların da kalıntılarına rastlanmıştır.

Aşıklar Caddesi, Sinop Merkez

Sinop sahil şeridinde yer alan geniş caddeye Aşıklar Caddesi adı verilmiş. Bir yanı sahil hattı diğer yanı kafe ve restoranların yer aldığı cadde özellikle akşam saatlerinde yürüyüşe çıkanlar ile oldukça kalabalık oluyor. Cadde üzerinde yer alan mantıcılarda Sinop Mantısı yemeyi unutmayın.

Şahin Tepesi, Sinop Merkez

Şahin Tepesi, Sinop Merkez
Şahin Tepesi, Sinop Merkez

Sinop’u yukarıdan izlemek için önerilen yer Şahin Tepesi. Sinop’a ilk gittiğimde tepeye çıkmış ama manzaradan pek etkilenmediğim için ikinci gidişimde rotama eklememiştim. “Ben yine de bakmak istiyorum” derseniz, araç ile çıkmanız lazım.

Sinop Limanı

Sinop Limanı, Sinop’taki hareketli noktalardan biri. Aşıklar Caddesi üzerinde alkollü pek mekan bulunmazken limana doğru geldiğinizde eski balıkçı barınakları olduğunu tahmin ettiğim yerler alkollü restoranlara dönüşmüş. Akşam saatlerinde gün batımını izleyip burada birşeyler içmek isteyebilirsiniz.

Ayrıca hemen limanın yanından kalkan tekne turları ile Sinop çevresinde bir tur atabilir, hem şehrin hem denizin tadını denizden çıkarabilirsiniz.

İnceburun Deniz Feneri

İnceburun Deniz Feneri
İnceburun Deniz Feneri

İnceburun Deniz Feneri, Anadolu’nun en kuzey ucunda yer alması ile çok özel bir yer. Sinop şehir merkezine yaklaşık 20 kilometrelik bir yol ile fenere ulaşılabiliyor.

Fenerde yaşayan aile burada küçük bir kafeterya açmış, çay, kahve, gözleme bulabilirsiniz. Fener binasına girilmiyor ancak çevresindeki yürüyüş yollarından harika manzarayı izleyebilirsiniz. Buraya özel araçla gelmek dışında ulaşım sanırım yok.

İnceburun’a araçla gelirken çok büyük arazilerde ağaçların öbek öbek kesildiğini gördük. Ağaç kesilen alanlarda “endüstriyel ağaç kesimi” şeklinde tabelalar var. Çıkan haberlerde bu ağaç kesiminin İnceburun’da yapılması planlanan nükleer santral için yapıldığı yazılmış. Eğer gerçekten öyle ise durum içler acısı… Kesilen ağaç sayısının 650bini geçtiği söyleniyor. Bu konuyla ilgili habere şuradan ulaşabilirsiniz.

Hamsilos Koyu ve Tabiat Parkı

Hamsilos Koyu ve Tabiat Parkı
Hamsilos Koyu ve Tabiat Parkı

Hamsilos Koyu’nun da içinde yer aldığı Hamsilos Tabiat Parkı, Sinop’ın doğal güzelliklerinden biri ve oldukça popüler. Sinop’u ziyaret eden turistlerin %80’inden fazlası burayı da ziyaret ediyormuş. Karaya doğru bir dil gibi uzanan denizin oluşturduğu bir doğa haritası burası. Çevresindeki orman zenginliği de bu güzelliği destekliyor. İlk kez Sinop’a geldiğimde okuduğum kaynaklar buranın fiyord özelliği taşıdığını yazıyordu ancak ikinci gelişimde bu doğal oluşuma ria kıyı tipi dendiğini öğrendim. Akarsu yatağının kuruması, deniz seviyesinin yükselmesi veya toprak çöküntüleri bu kıyı tipinin oluşmasına sebep olabiliyormuş.

Kısa bir coğrafya dersinden sonra Hamsilos Koyu’na geri dönelim. Sinop’a 14 kilometre mesafede yer alan koy girişi Akliman Koyu’nu geçtikten birkaç kilometre daha ilerleyince karşınıza çıkıyor. Aracınızı bırakabileceğiniz park alanları var, tuvalet ve mescit var girişte. Buranın girişi ücretsiz. Girişten koyu göreceğiniz yere çok kısa bir yürüyüş mesafesi var, en fazla 100 metredir. Koy çevresinde çardaklar, yürüyüş yolları yapılmış ve oldukça düzenli ve temiz olması beni çok mutlu etti, çünkü ilk geldiğimde burası hem çok düzensiz hem de çöp içindeydi. Büyük bir aşama kaydedildiğini söylemem gerek.

Hamsilos Koyu, gemiler için bir barınak, korsanlar için ise korunma yeri olarak kullanılmış tarihte.

Hamsilos Koyu’ndan yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz girintinin olduğu bölüme doğru 2 kilometrelik bir patika yol da. 2 kilometre gidiş, 2 kilometre dönüş toplam 4 kilometre orman içinde böğürtlen yiyerek yürüyüş yapabilirsiniz. Biz patikada 500-600 metre kadar yürüyüp geri döndük, yürümesi kolay bir rota, ancak yine de yürüyüş ayakkabısı ve yanınıza su almayı ihmal etmeyin.

Bir de buranın adı koy olunca plaj, denize girilecek bir yer gibi düşünmeyin, koyun kıyısı sarp kayalıklardan oluşuyor. Burada yürüyüş veya piknik yapabilirsiniz ancak. Denize girmek için Akliman’ı tercih edebilirsiniz.

Akliman Tabiat Parkı ve Mesire Yeri

Akliman Tabiat Parkı ve Mesire Yeri
Akliman Tabiat Parkı ve Mesire Yeri

Akliman Tabiat Parkı, Hamsilos yolu üzerinde, Sinop’a 9 kilometre mesafede yer alıyor. Akliman Koyu, coğrafi konumu nedeniyle oldukça sakin bir koy ve bu nedenle balıkçıların uğrak yeri olmuş, zamanla da piknikçilerin uğrak yeri olmuş.

Ücretli girişi olan mesire yeri olduğu gibi ücretsiz olarak hem denize girebileceğiniz hem de piknik yapabileceğiniz alanlar var. Bayram zamanı gittiğimizde çok kalabalık olduğundan durmadık.

Yukarıda yer alan, Sinop şehir merkezi ve yakın çevresindeki yerleri aynı gün içinde gezmek mümkün. Fazla gününüz varsa aşağıdaki önerilerimi okumaya devam edin.

Erfelek Tatlıca Şelaleleri, Erfelek

Erfelek Tatlıca Şelaleleri, Erfelek
Erfelek Tatlıca Şelaleleri, Erfelek

Sinop’a gelirseniz mutlaka görülmesi gereken yerler arasına Erfelek Tatlıca Şelaleleri’ni almalısınız. 28 şelalelenin aktığı bir yerden bahsediyoruz, biraz yürümeye, biraz ıslanmaya hazırlıklı olun.

Sinop şehir merkezine 47 kilometre mesafede yer alan şelalelerin olduğu yerde büyük de mesire yeri var, bu nedenle piknik yapmaya gelen de çok insan oluyor.

Erfelek Tatlıca Takım Şelaleleri olarak adlandırılmış ören yerine giriş ücretli. Araç ile gelirseniz araç başına ücret alınıyor. Biz aracımızı biraz ileride bırakıp yaya olarak giriş yaptık, kişi başı 5 TL giriş ücreti.

Ören yerine ilk girdiğinizde gördüğünüz en büyük şelale, o şelalenin yanından başlayan patikada devam ettikçe irili ufaklı pek çok şelale ile karşılaşıyorsunuz. Bir noktadan sonra patika oldukça zorlaşıyor, bu nedenle gidebildiğiniz yere kadar gidip güvenli bulmadığınız noktada geri dönmeniz en güzeli.

Patika yol üzerinde çay içebileceğiniz, gözleme yiyebileceğiniz birkaç yer de vardı ben yıllar önce geldiğimde. Son gidişimizde kalabalık nedeniyle yürümemeye karar verdik, bir değişiklik oldu mu bilmiyorum.

Şelalelere yürümek isterseniz en az 3-4 saatinizi buraya ayıracak şekilde bir plan yapmanızı öneririm.

Bazalt Kayalıkları Tabiat Anıtı, Boyabat

Bazalt Kayalıkları Tabiat Anıtı, Boyabat
Bazalt Kayalıkları Tabiat Anıtı, Boyabat

2018 yılı Eylül ayında gittiğimiz İzlanda seyahati sırasında İzlanda’nın meşhur Reynisfjara sahilindeki bazalt kayalıklardan fotoğraf paylaşınca, bir takipçim “bunun aynısı Sinop’ta da var, gelin görün” demişti. O günden beri aklımın bir köşesinde Boyabat’taki bazalt kayalıklarını görmek vardı. Ağustos 2019’da da bu hayalim gerçek oldu.

Boyabat Bazalt Kayalıkları Tabiat Anıtı, Boyabat merkezine 15 kilometre uzaklıkta yer alan bir vadi içinde yer alıyor, Büyük Bazalt Vadisi ve Küçük Bazalt Vadisi olarak iki bölüme ayrılmış.

30-40 metre yükseklikte 4-5-6 köşeli sütunlardan oluşan bazalt kayaları muhteşem bir görüntü oluşturuyor. Ne yazık ki burası koruma altına alınmadan önce taş ocağı olarak işletilmiş ve dünyada örneğine nadir rastlanan bu kayalıkların büyük bir bölümü patlatılmış. İnsanın aklı almıyor değil mi? Neyse ki birileri buradaki değerin farkına varmış, şu an koruma altında.

Bazalt Kayalıkları Tabiat Anıtı, Boyabat
Bazalt Kayalıkları Tabiat Anıtı, Boyabat

Tabiat parkı girişi ücretsiz. Patika yollar ve tabelalar güzel bir şekilde düzenlenmiş. Büyük bazalt vadisinin sonunda yer alan şelaleye kadar 1-1,5 kilometrelik bir yürüyüş parkuru var. İçeride herhangi bir tesis olmadığı için yanınıza mutlaka su alın, özellikle bizim gibi sıcak bir zamanda gittiyseniz.

Şelaleden çok çok az su damlıyordu biz gittiğimizde, bahar sonu yaz başı daha güçlü akıyor imiş buradaki su.

Parkur içinde izleme terasları, piknik masaları bir de eğitim alanı var. Bazalt Kayalıkları bu bölgede kesinlikle görülmesi gereken yerlerin başında geliyor bence. Müthiş bir doğa harikası!

Boyabat Kalesi, Boyabat

Boyabat’a kadar gelirseniz Boyabat Kalesi’ne de uğramadan geçmeyin. M.Ö.7. yüzyıla tarihli kalede Roma, Bizans ve Osmanlı izlerini görmek mümkün. Yapılmış olan restorasyon ile surları oldukça sağlam ve Boyabat merkezdeki pek çok noktadan görünüyor.

Sinop Nerede, Nasıl Gidilir?

Sinop, Karadeniz bölgesinin neredeyse tam ortasında yer alıyor. Anadolu’nun en kuzey ucunda yer alan bu güzel şehir hem gün doğumunu hem de gün batımını keyifle izleyebileceğiniz nadir şehirlerden biri, çünkü bir yanı doğuya bir yanı batıya bakıyor coğrafi konumu sayesinde.

Sinop İstanbul arası mesafe yaklaşık 680 kilometre, kendi aracınızla 8 saat gibi bir sürede ulaşabilirsiniz. Otobüsle gitmek isterseniz 11-12 saat arası sürüyor ve 130 TL civarında bilet fiyatları. Ayrıca Sinop’ta havaalanı da var. İsterseniz İstanbul’dan uçakla da gelmeniz mümkün. Günde 2 sefer var, hem THY hem de Pegasus uçuyor ve uçuş süresi 1saat 15dakika.

Sinop’tan Ne Alınır?

Sinop'tan Ne Alınır?
Sinop’tan Ne Alınır?

Sinop’a kadar gitmişken “Sinop’tan ne alınır?” derseniz; Sinop konumu nedeniyle denizcilik ile hep iç içe olmuş bir şehir. Ancak şimdilerde denizcilikten çok ahşaptan yaptıkları maket gemileri meşhur. Sinop’a giderseniz, limanın arka sokağında bu ahşap gemileri yapan pek çok dükkan var, en küçüğü 8 TL’den başlıyor, boyutuna ve modeline göre fiyatları değişkenlik gösteriyor.

Bu gemiler dışında hem çarşıda hem Pervane Medresesinde hem de Sinop Kalesi’nin yanımdaki Hanımeli Çarşısı’nda pek çok el dokuması veya el işlemesi kıyafet bulabilirsiniz.

Sinop’ta Ne Yenir, Nerede Yenir?

Sinop’ta ne yenir? sorusunun çok net bir cevabı var: Sinop Mantısı. Mantı dışında Sinop Simidi, Nokul ve pide de Sinop’ta bulabileceğimiz meşhur yemekler.

Sinop Mantısı

Sinop Mantısı
Sinop Mantısı

Kayserililer veya mantısı ile meşhur başka iller hiç kusura bakmasın, benim en sevdiğim mantı Sinop Mantısı. Sinop şehir merkezinde pek çok yerde bulabilirsiniz mantıyı.

Sinop mantısı yemek için yer önerilerime gelirsek; Pervane Medresesi girişindeki yöresel yemekler yapan restoran ve Aşıklar Caddesi üzerindeki Mantıcı Hala ve Teyzenin Yeri ise en meşhur olanları.

Mantıcı Hala ve Teyze’nin yeri yanyana iki restoran. İsimlerinde de belli olduğu üzere rekabet halindeler. Halacılar ve teyzeciler olarak mantı sevenler ikiye ayrılmış durumda. Ben ilk gidişimde tercihimi teyzeden yana kullanıp çok beğenmiş olduğum için ikinci gidişimde de tereddütsüz Teyzenin Yeri’ne gittim.

Teyzenin Yeri’nde vitrinde pırıl pırıl kadınları mantı açarken izleyebiliyorsunuz. Mantıyı yoğurtlu veya cevizli isteyebilirsiniz. Cevizli olunca üstüne aşağıdaki fotoğraftaki gibi dövülmüş ceviz konuluyor. Ben ikisini de sevdiğim için karışık söylüyorum. Bu tabağın fiyatı 25 TL.

Pide

Ayrıca Sinop, Bafra ve Samsun’a yakın olması sebebiyle bolca pideciye de ev sahipliği yapıyor. Eğer Bafra’ya kadar gidemeyiz derseniz, ki bence vaktiniz varsa kesin gidin, Sinop’taki pidecilere de uğrayabilirsiniz. Üşünmeyip Bafra’ya giderseniz, Alış Pide önereceğim pideci olacak.

Sinop’ta akşam alkollü birşeyler içeyim, balık yiyerim derseniz limanda Barınak Kafe en çok önerilen yer. Barınak kafenin yanında yeni açılmış olan Cem’s Kitchen ise pub yemekleri bulabileceğiniz modern bir mekan.

Sinop’ta Nerede Kalınır?

Sinop’a ilk geldiğimde Sinop Antik Otel’in misafiri olmuştur. Şehir merkezine yakın olması, kendi plajının olması gibi pek çok avantajı var. Eğer Sinop’a gittiğinizde otelde konaklamak isterseniz kesinlikle tavsiye edeceğim bir yer.

Bu kez gittiğimizde önce Sinop merkezine 4-5 kilometre mesafede Havalimanı ile Akliman arasında yer alan Martı Kamp Alanı’nda kaldık. Kamp alanı olarak çok güzel, elektrik, duş, mutfak gibi olanakları var, önünde çok uzun bir plaj var. Ancak bir kamp alanı için oldukça pahalı, kendi çadırınız ile konaklamak için kişi başı 65 TL fiyatı. Biz iki kişi 100TL’ye anlaştık ama yine de fazla geldi. Bayram olduğu için fiyatlar ekstra yüksek olabilir.

Sinop’ta bir gece de otelde kalalım dedik ancak tabii ki bayram zamanı daha önce kaldığım Antik Otel’de yer bulamadım. Sinop merkezine 2-3 kilometre mesafede yer alan Karakum plajına yürüme mesafesindeki Ufuk Apart Pansiyon’da kaldık. İki kişi oda+kahvaltı için 185 TL ödedik. Oda ve restoran bölümü son derece temiz, çalışanlar ilgili, fiyatına göre çok iyi bir seçenek diyebilirim.

Sinop’ta tabii ki çok sayıda pansiyon ve otel seçeneği var, ben kendi deneyimlerimi paylaşmak istedim.

Sinop’a Gitmek için En İyi Zaman

Ben Sinop’a iki kez gittim, biri Haziran biri de Ağustos ayında idi. İkisinde de hava çok güzeldi. İlk gidişim Haziran başı olmasına rağmen denize girebildim. Hatta nasılsa hava soğuk olur diye yanımıza mayo/bikini almamıştık, Sinop’tan alıp deniz keyfi yapmıştık o zaman. Ağustos ayında gittiğimizde ise yine hava çok açık olmasına rağmen oldukça rüzgarlı idi. Ama tamamen şans olabilir. Eğer Sinop’ta denize girmek istiyorsanız Haziran-Eylül arası deniz keyfi yapabilirsiniz.

Sinop’a tekrar gidersem ilkbahar veya sonbaharda gitmeyi çok isterim. Özellikle sonbaharda doğada renkler değişmeye başladığında bu doğayı görmeyi çok istiyorum. Eğer hedefiniz denize girmek değil daha çok doğa ile iç içe olmak ise bahar ayları daha uygun olabilir.

Boyabat Bazalt Kayalıkları Tabiat Anıtı’nı görmeye gidecekseniz suyun daha güçlü olduğu bahar ayları veya yaz başı uygun olacaktır. Biz Ağustos’ta görmeye gittiğimizde şelaleden neredeyse hiç su akmıyordu, oradan su akarken görmek eminim çok daha güzel olurdu.

Karadeniz bölgesine ait tüm yazılarım için KARADENİZ GEZİ YAZILARI sayfama göz atabilirsiniz.

Yazılarımdan keyif aldıysanız bir de Youtube Kanalıma göz atın; Çok Okuyan Çok Gezen

Anlık paylaşımlarımı ise instagramdan takip edebilirsiniz; Çok Okuyan Çok Gezen

Yolda Kalın!

"Çok okuyan mı bilir çok gezen mi?" diyerek yola çıktım, hala cevap arıyorum. Hayallerimin peşinden yolculuklara çıkıyor, deneyimlerimi blogumda, gazete ve dergilerde paylaşıyorum. Gezmeyi, okumayı, yazmayı ve hayal kurmayı seviyorum.

4 Yorumlar

  1. Sinop’a tekrar giderseniz ilçesi olan Gerze’ye de uğramanızı öneririm. Karadeniz’in incisi Sinop u çok güzel anlatmışsınız. bir Sinoplu olarak özlemimi giderdiniz.ayrıca mantı konusunda da size katılıyorum muhteşemdir.Yazı ayrı sonbaharı da ayrı güzeldir tekrar giderseniz sonbahar da da görmenizi tavsiye ederim.

Yorumunuzu Yazın