Moğolistan’ın beni çekmesinin en önemli nedeni uçsuz bucaksız bozkırları hemen sonra Gobi çölü -okyanuslar ve çöller hep çeker beni kendisine- ve bizim bilinen en eski köklerimizin oralara dayanması… Şaman kültürü, hala orada yaşayan Türk ve Şaman topluluğu olan Dukalar… Moğolistan’a gidene kadar orayla ilgili kitaplar, bloglar yazıları, fotoğraflar, belgesellerle kendimi beslemeye çalışıyorum. Moğolistan Günlüğü yine bana hediye gelen kitaplardan biri idi.
Kitap en güzel hediyedir!
Yıldırım Büktel’in yazdığı kitap hem tarih hem de coğrafya bilgisi ile dolu. Tarih kısmını okurken sıkılmıyor, coğrafya ve insanlarla ilgili kısmını okurken ise heyecanlanıyorsunuz. Aslında hikaye sanırım en fazla 2 haftayı anlatıyor ama dolu dolu 2 hafta… Moğol tarihini tekrar hatırlamak, o tarih içinde Türk boylarının yerini anlamak kitabın akışı içinde basit ve sürükleyici bir dille anlatılmış.
Cengiz Han’ın dünyaya hükmeden zengin ülkesinden kendi halinde, biraz unutulmuş ve fakir Moğolistan’a geçen yolculuğu da yazarın yolculuğu boyunca takip etmek mümkün.
Yol olmadan günlerce süren seyahatler, Moğol çadırlarında (yurt) geçen geceler, Türklerin izleri derken kitabı okurken insan kendini Moğolistan bozkırlarında hissediveriyor. Ulanbatur’un yeni dünyaya ayak durmaya çalışan gençleri ile yurtlar arasındaki çelişkiler…
Eğer Moğolistan’a gitme niyetiniz varsa mutlaka okuyun derim. Kitabın ücreti 9TL ile 12TL arası değişiyor, oldukça ucuz, pek çok yerde de bulabilirsiniz.