Hürriyet Kampüs ekibi ile Çok Okuyan Çok gezen olmak üzerine keyifli bir röportaj yaptık. Röportajın tamamını aşağıda görebilirsiniz. Hürriyet Kampus sayfasından da okuyabilirsiniz.
Hürriyet Kampüs Röportajı
Öncelikle ‘Çok Okuyan Çok Gezen’ olmadan önceki Sevil Mert’ten, yaşadığı hayattan, okuduğu okullar, yaşadığı şehirler ve kariyer yolculuğundan bahsederek başlayalım.
Burdur’un Karamanlı ilçesinde doğdum, ilkokulu burada, ortaokul ve liseyi ise Burdur’da okudum. Üniversite için İstanbul’a gelip dönemeyenlerdenim ben de. İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde okurken çalışma hayatına başladım. Okulum bittikten sonra bir süre daha bankacılık sektöründe alternatif dağıtım kanallarında pazarlama alanında devam ettikten sonra, Türkiye’de henüz emeklemeye başlamış olan internet sektörüne girdim. Önce inkübatör bir firmada, sonra Sigortam.net’te, son olarak Hürriyet Emlak ve Hürriyet’te pazarlama kariyerim devam etti.
İş hayatımın yoğun temposu içinde seyahatlerim hep vardı. 2008’den bu yana seyahatlerimi yazdığım www.cokokuyancokgezen adlı blogu yazıyordum. 2018 yılı Nisan ayında ise kurumsal hayatıma bir nokta koydum. Şu an seyahat yazarlığı, bloggerlık ve butik geziler düzenleyerek hayatımı kazanıyorum.
Tabii sonra da şehirler, yolculuklar, okuduklarına tamamen kendin karar verdiğin ‘Çok Okuyan Çok Gezen’ yolculuğu başladı. Nasıl bir karar andı kurumsalla bağlarını koparıp kendini bu yolculuğa adadığın an?
Yıllardır hayalini kurduğum, planlarını yaptığım bir şeydi kurumsal hayatıma bir nokta koyup yollara düşmek. Son 7-8 yıldır bütün hayatımı ona göre tasarlamış, seyahatlerimi herşeyin önüne koymaya, birikimlerimi bu şekilde yönlendirmeye başlamıştım. Ancak yine de bir türlü adım atamıyordum. Ta kii 1 Nisan 2018’de facebook bana 5 yıl önce 1 Nisan şakası olarak “işi bıraktım, dünyayı geziyorum” şeklinde yaptığım paylaşımı hatırlatana kadar. İşte o an anladım ki, doğru zaman diye bir şey yok. Birkaç gün sonra istifa dilekçemi vermiştim…
Senin için ideal seyahatin olmazsa olmazları nelerdir? Sevil Mert bir yolculuğa karar verirken nasıl bir planlama, düşünce silsilesi ile hareket eder?
Aslında “ideal seyahat” diye birşey yok. Her yolculukta yeni bir şeyler öğreniyorum. Yolda başınızdan maceralar geçecek ki anlatacak bir hikayeniz olsun 🙂 Yine de ben oldukça planlı hareket ediyorum. Kabaca gideceğim rota, göreceğim yerler, ne yerim, ne içerim, ne gibi aktivitelere katılırım planı çıkarırım. Sonrası rüzgarın nereye eseceğine göre şekillenir, yolun güzelliği de o rüzgarı hissetmektir.
Gezdiğin yerlerden ilk 5 ve gezmeyi hayal ettiğin yerlerden ilk 5 rica etsek?
En beğendiğim yerler listesi yapmak gerçekten zor, o yüzden ülke ismi vereceğim: Moğolistan, Güney Afrika, İzlanda, Fas, Bolivya
Gitmeyi hayal ettiğim: Meksika (bu yıl gidiyorum), Japonya, Venezuela, Namibya, Madagaskar
Elbette Çok Okuyan Çok Gezen’den bir de okuma önerileri rica ediyoruz. Sevil Mert’in önerdiği 5 kitap?
Benim önerilerim tabii ki seyahat kitapları olacak. Alain de Button’dan Seyahat Sanatı mutlaka okunmalı. Jules Verne’in çocukken bize ilham veren Dünyanın Merkezine Yolculuk, Denizler Altında Yirmi Bin Fersah kitapları. Türkiye’den de Özcan Yurdalan’ın İran, Moğolistan, Pakistan gibi rotaları anlatan kitapları mutlaka okunmalı.
Yaşadığın hayatın hayalini kuran sayısız insan var. Ancak malum imkanlar herkes için mümkün kılmıyor bu hayatı. Fakat diğer taraftan da senin gibi örnekler mümkün olduğu konusunda bir ışık veriyor insanlara. Seninki gibi bir hayatı tercih etmek isteyen ancak yeterli motivasyona sahip olmayan okurlarımıza neler söylemek istersin?
İstemek, gerçekleştirmenin yarısı. Öncelikle nasıl bir hayat istediğimize karar vermemiz ve önceliklerimizi buna göre belirlememiz gerekiyor. Bunun bir parçası da vazgeçişler, lükslerinizden vazgeçmek, daha fazla çalışmak sonucunda çok daha mutlu ve özgür bir hayat!
Bir diğer önerim ise ertelemeyin! Yapmak istediklerinizi gerçekleştirmemek, ertelemek için her zaman bir mazeret vardır, o mazeretler yerine çözüm üretin!
Yolda Kalın!