Bilgisayarlarda ve televizyon ekranlarında duvar kağıdı yapılacak kadar güzel ve sakin, Çin’de bir kopyası yapılacak, Nat Geo’nun dünyanın en çok fotoğraflanan 5 yeri arasına girecek kadar popüler bir köye götürüyorum sizi, Hallstatt’a!
Hallstatt, kendi yerleşik nüfusu 1000 kişiden az olmasına rağmen her yıl 1 milyondan fazla turisti ağırlıyor. Tuz madeni, buz mağarası, gölü, rengarenk ahşap evleri ile gezmesi kolay, gidince tadına doyması zor bir köy burası. Hallstatt ziyaretinizi en verimli şekilde yapabilmeniz için; Hallstatt’ta gezilecek yerler, Hallstatt yeme-içme önerileri, Hallstatt’a ulaşım alternatifleri gibi ihtiyacınız olacak tüm bilgileri Hallstatt gezi rehberi niteliğindeki bu yazıda bulacaksınız! Keyifli okumalar!
Bu Yazıda Bulacaklarınız
Hallstatt Nerede, Hallstatt’a Nasıl Gidilir?
Hallstatt, Avusturya’nın güneyindeki göller bölgesinde Salzburg ve Graz şehirleri arasında Alplerin eteğinde Hallstatt Gölü’nün kıyısında yer alıyor. Avusturya ve/veya Almanya’nın pek çok şehrinden Hallstatt’a ulaşmak mümkün.
Hallstatt’a gelmek için Türkiye’den Viyana, Graz, Münih, Salzburg gibi şehirlere direk uçuşlar bulunuyor. Bu şehirlere ulaştıktan sonra araç kiralayarak veya toplu taşıma kullanarak Hallstatt’a ulaşabilirsiniz.
Salzburg’dan/Almanya’dan Tren ile Hallstatt’a Ulaşım
Malum, Avrupa’da tren ağı oldukça gelişmiş. Biz de Salzburg seyahatimize Hallstatt’ı da eklemeye karar verince hemen ulaşım seçeneklerine baktık. Salzburg’dan direkt Hallstatt treni olmaması biraz hayal kırıklığı yaratsa da kolay bir çözüm bulduk.
Salzburg’dan tren ile Attnang’a, Attnang’dan tren ile Hallstatt Gölü kıyısına, oradan da bot ile Hallstatt’a ulaştık. Toplam yolculuk süresi 2,5 saat kadar sürdü. Tren biletlerimizi yolculuğumuzdan birkaç ay önce kişi başı 10-15 Euro gibi fiyatlara almıştık. Hallstatt’a geçtiğimiz botun fiyatı ise gidiş-dönüş 7 Euro idi. Son bot 18:15’te Hallstatt’tan kalkıyor, ona göre dönüş treninizi ayarlayabilirsiniz, biz 18:32 treni ile döndük mesela.
Aşağıda botun çalışma saatlerini görebilirsiniz.
Salzburg Gezi Rehberi yazımı da okumanızı öneririm.
Hallstatt ile İlgili Bir Uyarı! Cepçilere Dikkat!
Biz Hallstatt’a tren yolu ile geldik ve gölün karşısındaki istasyondan bot ile Hallstatt’a ulaştık. Bot iskelesinde iner inmez ilk gördüğümüz yer “cepçilere dikkat edin” uyarı tabelası idi. Hallstatt, özellikle yaz aylarında çok kalabalık iken kapkaç gibi hırsızlık olayları sık yaşanabiliyormuş. Yüksek sezonda köyü ziyaret edecekseniz dikkatli olmanızda fayda var.
Tabelalar; İngilizce, Almanca ve Çince. Çinlilerin ülkelerinde Hallstatt’ın bir kopyasını yaptırmaları boşa değil. Biz Aralık ayında gittiğimizde de turist olarak sadece Türkler ve Uzakdoğulular vardı.
Hallstatt Gezi Haritası
Bu yazıda bahsi geçen yerleri aşağıda bulunan Hallstatt gezi haritası üzerinde işaretledim. Google Haritalar uygulaması üzerinde haritayı görüntüleyebilirsiniz.
Hallstatt’ta Gezilecek Yerler
Dünyanın en çok fotoğraflanan köylerinden biri olan Hallstatt’ta aslında gezecek çok fazla yer yok. Köyün asıl güzel kısmı sokakları, meydanları, manzaraları… Ben yine de size gezilecek yerleri anlatacağım elbette.
Evanjelik Cemaati Kilisesi (Evangelische Pfarrkirche)
Bütün Hallstatt fotoğraflarında gördüğünüz o meşhur kilise Evanjelik Cemaati Kilisesi (Evangelische Pfarrkirche). İçerisi oldukça mütevazi, dikkat çekici bir özelliği olmayan bir kilise ama kulesi ve konumu ile Hallstatt’ın en ikonik yeri haline gelmiş. Geçerken içine girip gezebilirsiniz.
Market Meydanı (Marktplatz)
Hallstatt’ın merkezindeki en hareketli ve büyük meydan Marktplatz. Meydanda bir Kutsal Üçlü Heykeli varmış ama kış aylarında heykelleri koruma amaçlı kapattıklarından biz kendisini göremedik. Meydanın çevresinde restoran, kafe ve mağazalar, rengarenk binaların içinde çok sevimli görünüyorlar.
Kemik Evi (Beinhaus)
Kemik Evi, Meryem Ana Kilisesi’nin arka bahçesindeki mezarlığın içinde bulunuyor. Hallstatt’taki en ilginç yapı bu ev olabilir. M.S. 12. yüzyıldan bu yana Hallstatt sakinlerinin ölülerinin kemikleri ve kafatasları bu yapıda saklanıyor, burayı büyük bir mezar odası gibi düşünebilirsiniz.
Kemik Evi’nde 610 tanesi boyalı olmak üzere toplam 1200 adet kafatası bulunuyor. Kafatasları ailelere göre sıralanmış ve ölüm tarihleri işaretlenmiş şekilde saklanıyor. Bu gelenek eğer kişinin vasiyetinde yer alıyorsa hala uygulanmaya devam ediyormuş.
Uygulama kısmı daha da ilginç. Bir cenaze gömüldükten 10-15 yıl sonra mezarı açılıyor, kafatasları ve kemikler mezardan çıkarıp temizleniyor, birkaç hafta renkleri açılsın diye güneşte bekletiliyor, kafataslarının üzerindeki semboller ressamlar tarafından boyanıyor. Gelenek devam etse de en son kafatası 1983’te vefat eden bir kadına ait olup Kemik Evi’ne 1995’te konmuş.
Kemik Evi’ne giriş ücreti 2 Euro, girişte Türkçe bilgilendirme dökümanı da veriyorlar.
Hallstatt Müzesi
Hallstatt şehir merkezinde küçük bir müze bulunuyor. Sokaklarda gezmeye dalınca müze aklımıza gelmedi açıkçası. Giriş ücretli ama girmediğimiz için ne kadar bilmiyorum. Müzelere ilginiz varsa vakit ayırmayı düşünebilirsiniz.
Hallstatt Tuz Madeni (Salz Welzen)
Hallstatt’ın tepelerinde bulunan tuz madeninin dünyanın en eski tuz madeni olduğu söyleniyor. Hallstatt’ın kurulması ve belki de bu kadar güzel olmasının sebebi de bu maden işletmesi. Madene füniküler veya dik bir tırmanış yolu ile çıkmak mümkün.
Yukarıdaki görselde füniküler ve maden girişi için 2024 yılı fiyatlarını görebilirsiniz. Çıktığınız noktada Skywalk adınd, cam teras şeklinde izleme noktası bulunuyor, isterseniz sadece izleme noktasına çıkıp madeni gezmeden dönebilirsiniz ama o kadar çıkmışken madeni de gezmek lazım bence. Biz fünikülere gittiğimizde çok yoğun yağmur vardı ve izleme noktasından manzarayı göremeyeceğiz diye düşünerek yukarı çıkmadık, siz açık bir havada giderseniz çıkmayı düşünün mutlaka. Alpler, Hallstatt Gölü ve köyü yukarıdan görmek eminim çok güzel olur.
Hallstatt Şelalesi
Hallstatt’a gitmeden önce pek çok blog yazısı okudum ama ilginçtir, kimse şelaleden bahsetmemiş, ben bahsedeyim. Köyün hemen üstünden gürül gürül akan bir şelale var. Köyün içinden çıkan merdivenlerle şelalenin yakınına kadar çıkabiliyorsunuz, pek çok yerde tabelaları da var. Şelaleye çıktığınız noktada Kichenweg izleme noktası bulunyor, oradan da köyü yukarıdan görebilir, nefis manzarayı izleyebilirsiniz.
Köyün içindeki Baderplatz Meydanı’ndan da şelalenin güzel bir manzarası var (üstteki fotoğraf), yukarıya çıkmaya üşenirseniz bunu kaçırmayın bari.
Manzaralara Götüren Merdivenler
Hallstatt Köyü’nde sizi köyün dik yamaçlarına doğru çıkaracak çok sayıda merdiven göreceksiniz. O merdivenlere tırmanmaktan korkmayın, çünkü o merdivenler sizi harika manzaralara götürecek. Merdivenlerin bazılarının üstü kapalı, özellikle yaz sıcağında veya bizim gibi yağmurda geziyorsanız bu üstü kapalı olanlar kesinlikle çok daha konforlu.
Hallstatt Göl Turu
Bizim mevsim itibariyle yapamadığımız ancak önerilen aktivitelerden biri de Hallstatt Göl Turu. Kuğu şeklinde komik şeylerle tur yapanlar var ama daha komik olmayan gezi tekneleri de mutlaka vardır. Lahn adlı iskeleden kalkan teknelere binebilirsiniz. Bu turlar biraz pahalı olabilir. Daha ekonomik bir seçenek ararsanız bizim tren istasyonundan geldiğimiz minik bot gidiş-dönüş 7 Euro ve 7 dakika sürüyor tek yön. Onu kullanmayı da düşünebilirsiniz.
Hallstatt Instagram Fotoğraf Noktaları
Hallstatt’a gidince şüphesiz en iyi fotoğrafları çekebileceğiniz, instagramda en çok beğeni alabileceğiniz yerleri kovalayacaksınız, kaçışınız yok. Hallstatt’ta en iyi fotoğrafları çekebileceğiniz Instagram noktalarını yazıyorum. Yazıyorum ama, siz yine de gördüğünüz bütün merdivenlerden çıkın, ara sokaklarda dolaşmak çok keyifli ve her köşede başka bir manzara sizi bekliyor.
Hallstatt’ın en güzel ve en popüler 1. fotoğraf noktası
Hallstatt’ın sembolü olan Evangelische Pfarrkirche Hallstatt Kilisesi’nden kuzeye doğru 500 metre kadar yürürseniz her yerde gördüğünüz klasikleşmiş Hallstatt manzarasını göreceğiniz noktaya ulaşacaksınız. Buraya geldikten sonra etrafta kalabalık olmadan fotoğraf çekmek artık sizin maharetinize kalmış. Haritada Panaromic Viewpoint olarak bulabilirsiniz. Konumu için tıklayın.
Hallstatt’ın en güzel ve en popüler 2. fotoğraf noktası
Bizim gibi Almanya tarafından tren ile geldiniz ve bot ile Hallstatt’a ulaştıysanız; bottan indikten ATO Hallstatt Market Boat Station’dan sonra sola dönüp köyün içine devam eden yolu 800 metre kadar takip ederseniz otobüs duraklarına ve Hallstatt Lahn bot iskelesine ulaşacaksınız. Bu kıyıdan köye doğru manzara çok güzel, zaten yol boyunca da birbirinden güzel manzaralar göreceksiniz merak etmeyin. Kalabalık sezonda durum ne olur bilmiyorum ama biz gittiğimizde çok sakindi (Aralık 2024). Yaklaşık konumu için tıklayın.
Marktplatz Meydanı
Hallstatt’ın en büyük ve en güzel meydanı burası. Yanyana sıralanmış rengarenk yapıların görüntüsü harika. Burayı boş yakalayabilirseniz harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Biz Aralık ayında ve yağmurlu bir günde orada olduğumuz için boş yakalamayı başardık.
Marktplatz’tan Baderplatz’a giderken Gasthof Simony’nin önü
Marktplatz’tan Baderplatz’a giderken Gasthof Simony’nin önü harika bir fotoğraf noktası. Arkada Hallstatt’ın sembolü haline gelmiş kilisenin çan kulesi ile harika görünüyor! Köyün her sokağı güzel ama burayı da ayrı bir sevdim.
Hallstatt’tan Ne Alınır?
Hallstatt, dünyanın ilk tuz madenine ev sahipliği yapıyor. Dolasıyla hemen her yerde “tuz dükkanı” göreceksiniz. Tuzdan yapılan türlü hediyelik eşyanın yanısıra binbir çeşit tuz alabilirsiniz. Soğanlı, pancarlı, baharatlı, çok farklı içerikte tuzları 3-5 Euro civarına alabilirsiniz. Biz günlük tuz aldık ve tadı gerçekten çok iyi çıktı, marketten aldığımız sıradan tuzlarla ilgisi yok.
Hallstatt’ta Ne Yenir, Nerede Yenir?
Hallstatt, Avusturya mutfağının lezzetlerinin tadına bakmak için güzel bir yer. Biz şnitzel yemek istiyorduk ve tamamen tesadüf eseri ara sokakta bulunan Gasthof Weisses Lamm restorana girdik. Mekanın kocaman bir bahçesi de var ama Aralık’ta gittiğimiz için bahçe açık değildi, içerisi de son derece tatlı bir mekandı. Çalışanlar güler yüzlü ve ilgili idi.
Üstelik Hallstatt kadar turistik bir köye göre fiyatları bize çok uygun geldi. 2 gulaş çorbası, bir şnitzel, salata ve 4 kadeh yerel şaraba iki kişi toplam 37 Euro ödedik. Yediklerimiz ve içtiklerimiz ise gayet lezzetliydi, yani gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum.
Hallstatt’a Ne Zaman Gidilir?
Hallstatt’ta yapılacak aktivitelerin hemen hepsi dışarıda olduğundan bizim gibi kış ortasında değil de havaların daha güzel olduğu ilkbahar veya sonbahar aylarında şehri ziyaret etmeyi planlamanızı öneririm. Yaz aylarında turist akını olduğundan her yer çok kalabalık oluyormuş, bu nedenle bahar en iyi dönem olabilir.
Bizim kış döneminde gittiğimizde şansımız; kalabalık olmaması, gittiğimiz her yerde insan seli ile karşılaşmamış olmamız idi. Bir de karlar altında burayı görmeyi çok isterdim ama denk gelmedi. Kar manzaraları için Ocak-Şubat ayları daha uygun olabilir.
Özetle; Hallstatt hangi mevsimde giderseniz size başka bir güzellik sunacak ancak açık havadan faydalanmak istiyorsanız, bahar aylarını tercih edebilirsiniz.