Afrika’da safari deyince aklınıza ilk gelen yer neresi? Kenya olma ihtimali çok yüksek, çünkü her yıl dünyanın pek çok yerinden gezginler, binlerce hayvanın Serengeti Milli Parkı’ndan Masai Mara Ulusal Koruma Alanı’na yaptıkları Büyük Göç’ü izlemek, Big Five (Beş Büyükler) denilen aslan, leopar, gergedan, fil ve bufaloları görmek için Kenya’ya akın ediyor. Kenya, Afrika’daki en popüler turizm destinasyonlarının başında geliyor. Bu muhteşem göçün dışında Kenya doğası ile büyüleyen, kabile yaşantısı ile şaşırtan bir ülke. Kültürel ve doğal zenginlikleri, Hint Okyanusu sahilleri, sarp dağları, yemyeşil ormanları, vahşi yaşamı yerinde görebileceğiniz milli parkları ile tam bir cazibe merkezi Kenya. Gelin bu ülkeyi birlikte tanıyalım!
Kısaca Kenya
Resmi adıyla Kenya Cumhuriyeti, dünyanın neredeyse tam ortasında çünkü Ekvator Çizgisi Kenya’dan geçiyor. Ülke Afrika kıtasının doğusunda, Hint Okyanusu kıyısında yer alıyor. Komşuları ise Etiyopya, Somali, Tanzanya, Uganda ve Güney Sudan.
Kenya adını ülkede bulunan Kenya dağından almış, anlamı ise beyaz dağ. Kenya’nın geçmişinin milyonlarca yıl öncesine dayandığını söylesek yanlış olmaz. Tarih öncesi dönemden pek çok dinozor ve timsah fosili bulunan ülkede, en eski fosil kalıntıları 200 milyon yıl öncesine ait. Dünyanın en eski insan fosilleri ise yine Kenya’da bulunan Turkana Gölü çevresinde bulunmuş. Yaşlı gezegenimizin yaşlı toprakları buralar.
Kenya’ya Gitmek için En İyi Zaman
Kenya’ya gitme sebebiniz Masai Mara’da safari yapmak ve büyük göçe şahit olmak ise en iyi zaman Ekim, Kasım ayları. Büyük Göç, Tanzanya ile Kenya arasındaki milli park içinde park içinde sürekli bir döngü halinde ve döngünün Kenya’ya ulaştığı dönem sonbahar ayları oluyor. Bu dönemde hava denize girmek için de uygun oluyor, çünkü ülkenin yüksek kesimleri hariç yılın her ayı denize girmek için uygun bir iklim var.
Kenya, Türk Vatandaşlarından vize istiyor ancak kapı vizesi yeterli, ülkeye havayolu ile giriyorsanız havalimanında vizenizi alabilirsiniz.
Kenya’da Mutlaka Görmeniz Gereken 9 Yer
Kenya’da şüphesiz görülecek çok sayıda yer var, bunlar arasında mutlaka görmeniz gerekenleri öncelik listesi olarak sıralamak istedim. Listede deniz tatili arayan, dağlara çıkmak isteyen, safari yapmak isteyen herkese göre bir yer var!
1. Başkent Nairobi ile Kenya’ya Tanımaya Başlayalım
Kenya’da mutlaka görmeniz gereken 9 yer listesinin başında yer alan Nairobi ülkenin hem en büyük şehri hem de başkenti. Dünyanın hemen her yerinden Kenya’ya safari yapmaya gelenlerin de ilk durağı burası. Nairobi, koloniyal dönemde çay ve kahve ticareti yapan tüccarların ana durağı idi. Koloniyal renkli mahalleleri, meşhur Kenya kahvesini içebileceğiniz kahvecileri, Nairobi Ulusal Müzesi şehir merkezinde uğranması gereken yerlerden. Nairobi’deki bir başka turistik nokta, Out of Africa kitabının ünlü Danimarkalı yazarının restore edilmiş ikametgahı olan Karen Blixen Müzesi’dir. Şehir merkezinin hemen yanındaki Nairobi Ulusal Parkı ise vahşi yaşamın giriş kapısı gibi, zürafalar, gergedanlar, zebralar bu parkta görebileceklerinizin sadece bir kısmı. Nairobi’deki en popüler turistik aktivitelerden biri de Zürafa Parkı’nı ziyaret edip, zürafalardan öpücük alırken fotoğraf çektirmek. Nairobi, hareketli gece hayatı ve Afrika ile ilgili hatıralıklar alabileceğiniz pazarları ile de ilginizi çekecektir.
Şehre indiğimde beni en çok etkileyen şey ise havalimanından şehir merkezine doğru ilerlerken yol kenarında zebra ve zürafa görmekti. Türkiye’de nasıl inek, koyun görüyorsak Kenya’da da bizim için çok farklı olan bu hayvanları görüyorsunuz.
2. Kıtaları Ayıran Büyük Rift Vadisi
Kıtalar ayrılırken ayrılmayı unutmuş bir kırık var dünyamızda. O kırık Mozambik’ten başlayıp Suriye’nin kuzeyine kadar devam eden 9.600 kilometre uzunluğunda bir vadi. Coğrafi olarak büyük bir öneme sahip olan bu müthiş oluşum Kenya’da Iten kasabasındaki izleme noktasından bütün ihtişamı ile izlenebiliyor. Kenya ziyaretinizde mutlaka rotanızda olması gereken yerlerden biri.
Kenya’nın en popüler noktaları arasında bulunan Nakuru Milli Parkı, Hell’s Gate Milli Parkı gibi yerlerin pek çoğu Rift Vadisi üzerinde yer alıyor. Sadece Kenya’da Rift Vadisi üzerinde sekiz göl bulunuyor. En popülerlerinden biri olan Naivasha Gölü, su aygırlarından pelikanlara 400’den fazla canlı türüne ev sahipliği yapıyor.
3. Dünyanın En Meşhur Köyü Masai Mara
Masai Mara Ulusal Koruma Alanı, Kenya’daki en önemli turistik noktalardan biri ve ülkenin en popüler safari alanı. Her yıl Masai Mara Ulusal Koruma Alanı, zebra ve antilop göçünü yani Büyük Göç’ü izlemek için buraya gelen binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. “Büyük Göç”, her yıl Temmuz’dan Ekim’e kadar, milyonlarca antilop ve zebranın Tanzanya’daki Serengeti Milli Parkı’ndan Masai Mara Koruma Alanı’na göç etmesiyle gerçekleşiyor. Bu göç sırasında Mara nehrini geçen hayvanların timsahlara yem olması, aslan ve leopar gibi yırtıcıların göç eden hayvanları avlaması gibi sahnelere canlı canlı tanık olmak mümkün.
Ayrıca bu bölgede yaşayan Masai kabilesi dünyanın en popüler kabilesi olarak nam salmış. Bölgeye Büyük Göç’ü izlemeye gelen turistler, Masai köylerini ziyaret ederek kabile yaşantısını yerinde görme imkanı buluyorlar. Ancak belirtmeden edemeyeceğim artık kabile yaşamı büyük oranda turistik bir etkinlik haline gelmiş, gündüz geleneksel kıyafetleri içinde köyünde saz ve çamurdan yapılma evini ziyaret ettiğiniz kabile üyelerini akşam gittiğiniz barda kot, tişört giymiş olarak görünce şaşırmayın.
4. Flamingo Cenneti Nakuru Gölü Milli Parkı
Büyük Rift Vadisi’nin sekiz gölünden biri olan Nakuru Gölü’nü içinde barındıran Nakuru Gölü Milli Parkı, binlercesine ev sahipliği yaptığı pembe flamingo sürüleri ile meşhurdur. Milli park içinde yer alan ve suyunun sodalı olması ile bilinen Nakuru Gölü bu kuşlar için çekim merkezi. Aynı anda milyondan fazla flamingonun gölde olabildiği söyleniyor. Nakuru, 450’den fazla kuş türüne, aslan, leopar, yaban domuzları, piton yılanları ve soyu tükenmekte olan beyaz gergedanların da yaşam alanı. Göl çevresi safari araçları ile gezilebiliyor ve soyu tükenmekte olan beyaz gergedanlar belli bir mesafeden izlenebiliyor. Gölü çevreleyen geniş çayırlık alanların devamında kayalık uçurumlar ve akasya ormanları bulunuyor. Milli parkın çarpıcı manzaralarını görmek için Baboon Cliff’in yüksek gözetleme noktalarından birine gidebilirsiniz.
Nakuru, Afrika’nın en büyük sütleğen ormanını da barındırıyor. Uzun, dallı ve sulu meyveleri olan bitki bölgenin endemik türleri arasında.
Milli parkın içinde kamp alanları ve bir de lüks konaklama deneyimi sunan lodge bulunuyor. Milli park dışındaki yerleşimlerde de otel konaklaması yapmak da mümkün.
5. Barış Manço’dan Öğrendiğimiz Ekvator Çizgisi
Nakuru Gölü’nden biraz daha kuzeye devam ederseniz dünyanın ortadan sanal bir çizgi ile ayıran Ekvator Çizgisi’nin geçtiği tahmin edilen bir noktaya ulaşıyorsunuz. Buraya “Ekvator Çizgisi’ni Geçiyorsunuz” şeklinde bir tabela koymuşlar. Bu tabela önünde fotoğraf çektirmek de Kenya’daki turistik aktivitelerden bir diğeri.
Eğer benim gibi Barış Manço’nun 7’den 77’ye programı izleyerek büyüdüyseniz ve dünyayı gezme merakı kanınıza o sayede işlediyse, bu çizginin bizim için bir anlamı daha var. Dünyanın döndüğünü ispatlama deneyi!
Çizginin geçtiği düşünülen noktanın kuzeyi ve güneyinde huni kullanarak bir şişeyi doldurmak isterseniz, kuzey yarımküredeki huniye dökülen su saat yönünde, güney yarım küredeki huniye dökülen su saat yönünün tersine dönerek, sıfır noktadaki huniye dökülen su ise doğrudan dökülerek boşalıyor. Dünyanın manyetik alanından kaynaklanan bu durumu ilk kez televizyonda Barış Manço’dan izlediğimdeki şaşkınlığımı hiç unutmam!
6. En Güzel Kilimanjaro Dağı Manzarasının Adresi Amboseli Ulusal Koruma Alanı
Afrika’nın en yüksek zirvesine ev sahipliği yapan Kilimanjaro Dağı Tanzanya’da bulunuyor. Ama dağın en güzel manzara izleme noktası Kenya’da. Amboseli Ulusal Koruma Alanı, önde fil sürüleri arkada Kilimanjaro Dağı manzarasını izlemek isteyen turistleri ağırlıyor. Doğu Afrika’daki en güzel milli parklar arasında sayılıyor bu güzel park.
Amboseli adı ise Maasai dilinde “tuzlu toz” anlamına geliyor. Kocaman fillerin koca ayakları altında ezilen toprağın toza dönüşmesi nedeniyle bu ismi almış olması muhtemel. Büyük fil sürüleri başta olmak üzere, zürafa, aslan, çita, ceylan gibi hayvanlar, 600’den fazla kuş türü koruma alanında doğal alanında izlebiliyor. Ayrıca Masai kabilelerini görebileceğiniz yerleşimler de bulunuyor.
7. Afrika’da Kar Görebileceğiniz Kenya Dağı
Kenya Dağı Milli Parkı, ekvator çizgisinin hemen altında olmasına rağmen 5.199 metre yüksekliği ile kar görebileceğiniz nadir yerlerden biridir. Kenya’da Unesco Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan yerlerden biri de bu milli parktır. Volkanik patlamalar ile oluşmuş olan Kenya Dağı, buzullarla kaplı üç tepeden oluşuyor. En yüksek tepesi Batian olmasına rağmen en zorlu tırmanışı olan Nelion Tepesi’dir. En alçak olan Lenana Tepesi ise tırmanması en kolay olanıdır.
Kenya Dağı, çarpıcı manzaralar, buzullar, göller, dereler, yoğun bambu ormanları gibi pek çok güzelliği bir arada görebileceğiniz bir milli park. Beyaz kolobus maymunları, bufalo, fil, ağaç yaban faresi, leopar, sırtlan yaban hayatın size sunacaklarından sadece bir bölümü.
8. Deniz Tatili için Mombasa
Kenya’nın ikinci büyük şehri ve en büyük limanı olan Mombasa, safariden sonra kültür ve deniz tatili yapmak isteyenler için çok güzel bir alternatif. İngiliz, Portekiz, Arap, Hint ve Asya kültürlerinin karıştığı mimari ve mutfağı ile turistler için bir cazibe merkezi. Mombasa 480 kilometrelik bir sahil ve Mombasa Deniz Ulusal Parkı içinde mercan resifleri ile hem yüzme hem de dalış severler için bir cennet vaad ediyor.
Mombasa, sahil boyunca dar sokakları, Swahili konutları, pazar yerleri, hediyelik eşya dükkanları, 16. yüzyıldan kalma limanı ve eski şehir merkezi ile tarih ve kültür gezisi sevenler için de çok seçenek sunuyor.
Bu araya bir not girmeliyim. Genelde Kenya’ya safari için gelenler, deniz tatili, yüzme ve dalış için Zanzibar Adası’nı tercih ediyor, ki ben de öyle yapmıştım. Ancak Mobasa sahilleri ve su altı da en az Zanzibar Adası kadar güzel.
9. Farklı Kültürlerin Mükemmel Karışımı Lamu Adası
Hint Okyanusu kıyısından kuzeydoğuya doğru devam ettiğinizde Lamu Adası ile karşılacaksınız. Bu küçük adanın eski şehir merkezi Unesco Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Burası geçmişi 12. yüzyıla kadar uzanan Kenya’nın en eski sürekli yerleşim yeri olması nedeniyle bu listeye girmiş. Ada ticaret zengini. Arap dünyası, Avrupa ve Hindistan tacirler sayesinde bu farklı kültürler Swahili kültürü ile birleşerek mimariye yansımış. Şehrin labirent sokaklarında ahşap kapılar, mercan taşları ile süslenmiş binalar, gizli avlular, çatı teraslı binalar görebilirsiniz.
Sokaklarda gezerken kendinizi tarihte zaman atlamış gibi hissedebilirsiniz. Sokaklarda çok az sayıda motorlu araç görürsünüz, çoğunlukla eşekler kullanılır. Lamu’nun nüfusunun çoğu müslümandır ve hem kadınlar hem erkekler hala geleneksel kıyafetlerini giyerler.
Adada Lamu Müzesi, Lamu Kalesi ve Eşek Tapınağı görülecek yerler arasında. Siz zamanınızın bir kısmıı beyaz kumlu plajların tadını çıkarmak için ayırmayı unutmayın!
Kenya’da listenize alabileceğiniz pek çok milli park ve vahşi yaşam koruma alanı bulunuyor. Daha geniş zamanınız varsa, listenize ekleyebilecekleriniz; Cehennem Kapısı Ulusal Parkı, Ol Pejeta Koruma Alanı, David Sheldrick Fil Yetimhanesi, Naivasha Gölü, Shaba Ulusal Koruma Alanı, Tsavo Ulusal Parkı.
Kenya, Afrika’nın dünyaya açılan kapısı, Tanrı’nın bu dünyaya lütfu olan bir ülke. Eğer Afrika’ya ilk kez gidecekseniz başlamak için kesinlikle doğru yer!
Bu yazının düzenlenmiş versiyonu Skyroad Dergisi Eylül 2021 sayısında yayınlanmıştır.