Eminönü’nden Fener-Balat yönüne ilerleyip Haliç kıyısında devam ederseniz yol sizi Eyüp Sultan’a götürür. İstanbul’un en kutsal yerlerinden biri olan Eyüp Sultan ve çevresinde gezilecek yerler; başta Eyüp Sultan Türbesi, Eyüp Sultan Camii ve Piyerloti Tepesi olmak üzere oldukça uzun bir listede oluşuyor. Günübirlik bir İstanbul gezisi yapmak, biraz İstanbul’da nostalji, biraz içinize dönmek, belki gerçekleşmesini istediğiniz hayalleriniz için dua etmek ve Haliç manzarasında bir kahve içmek için bu bölge alternatif bir İstanbul gezi rotası.
Bu Yazıda Bulacaklarınız
Eyüp Sultan Kimdir?
Eyüp Sultan’a gitmeden önce ilk öğrenmeniz gereken şey kesinlikle Eyüp Sultan’ın kim olduğu. Bunu öğrenmeden gidince orada kalabalığı, dua edenleri, duaları gerçekleşenleri görünce anlamak mümkün değil. Sizi biraz gerilere 668-669 yılına götüreceğim. Hz.Muhammed’in bayraktarı olan ve birçok savaşta ona eşlik etmiş olan Ebu Eyüp El-Ensari, Emevilerin İstanbul kuşatması sırasında hayatını burada kaybeder. Asıl adı Halid Bin Zeyd Ebu Eyyub El-Ensari.
Hz. Muhammed’in Medine’ye hicreti sırasında, devesi Ebu Eyüp El-Ensari’nin evinin önünde çöker. Hz.Muhammed’i evinde 7 ay kadar misafir eden Ensari, İstanbul’un fethine tanık olmak için 90 yaşlarında olmasına rağmen sefere katılır. Amacı İstanbul’un fethini müjdeleyen hadisi şerife tanık olmaktır. Ancak ömrü yetmez.
1453 yılında İstanbul’un fethinden hemen sonra Fatih Sultan Mehmet’in öğretmeni Akşemseddin, El-Ensari’nin mezarının burada olduğunu söyler. Mezar bulununca başına bir ağaç dikilir, halen türbenin bahçesinde bulunan çınarın hikayesi de böyledir. Fatih de İstanbul’un fethinden sonra yapılacak ilk caminin buraya yapılmasını ve Eyüp Sultan’a adanmasını emreder. Ebu Eyyub El-Ensari‘nin İstanbul’un manevi koruyucusu olduğu inanılır.
Camii inşa edildikten sonra, pek çok kişi, özellikle saray eşrafı buraya, Eyüp Sultan’ın yakınına gömülmek ister ve türbeler inşa ettirmeye başlar. Padişahların kılıç kuşanma ve tahta çıkma törenleri de Eyüp Sultan Camisinde yapılmaya başlar.
Eyüp Sultan ve Çevresinde Gezilecek Yerler
Eyüp Sultan Türbesi çevresinde çok sayıda camii, Osmanlı sarayında yaşayan ve çalışanlara ait türbeler ve birbirinden güzel işçiliklere sahip mezarlar, tekkeler, medreseler, külliyeler bulunuyor. Artık Eyüp Sultan’ı tanıdığımız göre, bu bölgede gezilecek yerlere birlikte bakalım.
Eyüp Sultan Meydanı
Eyüp Sultan’a geldiğinizde çevresindeki küçük sokaklarda hediyelik eşya, namaz malzemeleri, kafe ve restoranların çevrelediği oldukça geniş ve ortasında bir süs havuzu bulunan Eyüp Sultan Meydanı’na çıkarsınız. Meydanın her köşesinde sizi irili ufaklı, rengarenk kediler karşılar. İstanbul’da kedi nüfusunun fazla olduğunu biliyoruz ama Eyüp en çok çok kedi gördüğüm yerler arasında ilk sıralarda.
Eyüp Sultan Meydanı, aslında Eyüp Sultan Camisinin külliyesinin bulunduğu yer. Meydanı açabilmek için külliyenin medrese ve imarethanesi yıkılmış, külliyeden geriye sadece meydanın üst köşesinde yer alan hamamı kalmış maalesef.
Eyüp Sultan Camii
Meydanı geçince ihtişamlı kapısı ile Eyüp Sultan Camii sizi karşılıyor. Fatih’in İstanbul’u fethinden sonra inşa edilen ilk camii olan Eyüp Sultan Camii, 1458’de tamamlanmış. Zaman içinde depremlerden zarar görüp yenilenmiş.
Biz tam ezan saatinde oradaydık. Ezan sesi eşliğinde oraları gezmek epey etkileyici oluyor. Bu çevrede çok sayıda camii var ancak Eyüp Sultan Türbesi’ni içinde barındıran ve Osmanlı döneminde padişahların kılıç kuşandıkları camii olması nedeniyle Eyüp Sultan Camii özel bir yere sahip. Camii yüksek kubbesi ve ihtişamlı avizesi ile oldukça etkileyici.
Eskiden padişahların ibadet ettiği yere çıkan merdivenli koridor ve devamındaki yer alan bölüm şimdi kadınlara ayrılmış.
Eyüp Sultan Türbesi
Türbenin bulunma hikayesini anlattığım için burada tekrarlamıyorum. Eyüp Sultan Türbesi hem iç hem dış dekorasyonunda kullanılan yoğun çini süslemeleri ile dikkat çekiyor. Türbenden içeriye girmek için bir kapıdan girip, bekleme yapmadan diğer kapıdan çıkılıyor. Dua etmek isteyenler ise türbenin dışında açılmış olan pencerenin önünde dua ediyorlar. Bizim gittiğimiz dönemde pek kalabalık değildi ama normalde hem türbe hem de caminin bahçesi dua edenler, duaları kabul olduğu için adak dağıtanlarla dolup taşar.
Osmanlı döneminde padişahlar savaşa çıkmadan önce türbeyi ziyaret edip dua ederlermiş.
Eyüp Mezarlığı
Sokullu Mehmet Paşa, Sultan Reşat Türbeleri Eyüp Sultan bölgesinin meşhur türbeleri iken, Piyerloti Tepesi’ne çıkan çok büyük bir mezarlık Eyüp Mezarlığı. Fevzi Çakmak, Ahmet Haşim ve Necip Fazıl Kısakürek gibi ünlüler, bu mezarlıkta yatıyor. Ünlü kişilerin mezarları genellikle tabelalar ile gösterilmiş.
Ayrıca İstanbul’daki iki cellat mezarlığından birinin burada olduğu biliniyor, buradaki en eski mezarlar cellatlara aitmiş. Karyağdıbaba Tekkesi’nin az ilerisindeki bölümde yer alan cellat mezarlarını mezar taşlarından ayırt edebilirsiniz. Genelde bunlar isimsiz, doğum tarihi olmayan mezarlar. Amaç, isimleri açık edilip beddua almalarına engel olmak ve yakınlarının hayatlarını korumak imiş.
Mezarlıkta yürümek zaten yeterince tüyler ürpertici iken, böyle hikayeleri öğrenmek de ilginç oluyor.
Cülus Yolu
Cülus Yolu, Eyüp Sahili ile Eyüp Sultan Camii arasında kalan, dört bir yanı türbe, mezarlık ve külliyeler ile çevrilmiş olan taşlık yolun adı. Cülus ise, Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişah tahta çıkarken yapılan törene verilen addır. Bir nevi tören yolu diyebiliriz. Buraya Cülus Yolu denmesinin nedeni de zaten Eyüp’e kayıkla gelen şehzadeler, bu yolu geçerek Eyüp Sultan Camisi’ne ulaşır ve burada kılıç kuşanarak tahta geçerlermiş. Hala güzelliğini koruyan yolun iki yanı yüksek duvarlarla çevrili.
Hüsrev Paşa ve Mihrişah Valide Sultan Külliyeleri, Adile Sultan Türbesi bu yolun kenarında bulunuyor.
Mihrişah Valide Sultan Külliyesi ve Çeşmesi
Eyüp Sultan çevresindeki en büyük külliyelerden biri III.Selim’in annesi Mihrişah Valide Sultan için yapılmıştır. Türbe, okul, imarethane ve muhteşem bir işçilik ile yapılmış olan çeşme külliyenin parçalarını oluşturuyor. Cülus Yolu üzerindeki çeşmeyi görmemeniz mümkün değil.
Zal Mahmut Paşa Külliyesi
Eyüp’teki en dikkat çekici camilerden biri Zal Mahmut Paşa Külliyesi içinde yer alan Zal Mahmut Paşa Camii. Eyüp Sultan’a Eminönü yönünden gelirken ihtişamlı mimarisi ve kocaman bahçesi ile Eyüp Sultan Camii burası mı yoksa dedirten bir yer burası.
Mimar Sinan’ın 1570 yılında yaptığı camii bol pencereli duvarları ile dikkat çekiyor. Evliya Çelebi seyahatnamesinde bu camii için, “İstanbul’daki en güzel camilerden biri” demiş. Külliye içinde iki medrese türbe ve medrese bulunuyor.
Kimdi bu Zal Mahmut Paşa diyecek olursanız, kendisi Kanuni Sultan Süleyman’ın veziri olur. Şehzade Mustafa’yı boğması ile meşhur olmuştur.
Piyerloti Tepesi
Eyüp Sultan’dan devam edip yukarıya tepelere gözünüzü dikerseniz göreceğiniz yer Piyerloti Tepesi. Eyüp sahilinden teleferik ile veya Eyüp Mezarlığı’nın içinden yürüyerek tepeye ulaşmak mümkün. Piyerloti Tepesi’ne ulaştığınızda pötikareli masa örtüleri ile bir çay bahçesine ulaşacaksınız. İşte bu tepeden harika bir Haliç manzarası göreceksiniz. Burada çay veya kahve içerek manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Eyüp tepelerindeki bu yerin adı neden Piyerloti Tepesi?
Fransız bir asker olan Pierre, Selanik görevi sırasında bir kıza aşık olur. Aşık olduğu kız bir adamın 3.eşidir. Kız ailesi ile birlikte İstanbul’a taşınınca Pierre de arkalarından gelir, aşkına karşılık bulur ve Eyüp’ün tepesinde gizli gizli buluşurlar. Ancak kader ağlarını örer, Pierre görev için ülkesine geri çağrılır. Pierre’in Aziyade romanına adını veren genç kadın ise genç yaşta ölür ve bir daha kavuşamazlar. Bu hikayenin kahramanları konusunda farklı rivayetler de var, ben en aklıma yatanı paylaştım. Pierre’in İstanbul sevgisi devam eder. Anadolu’nun Avrupalılar tarafından işgal edilmesi sırasında Türkleri savunur ve direnişe destek verir. Bu destekleri nedeniyle bir zamanlar yaşadığı evin olduğu Divan Yolu üzerindeki bir caddeye ve Eyüp’teki tepeye adı verildi. Bu destek konusunda da bir takım karşıt fikirler var. Hatta Nazım Hikmet’in Pierre Loti’yi eleştiren bir şiiri de var.
Pierre Loti’nin CAN ÇEKİŞEN TÜRKİYE adında bir kitabı var, Türkçe olarak da yayınlanmış, onu okuyup bu gizemi çözmek en doğrusu olabilir.
Eyüp Sultan ve Çevresinde Gezilecek Diğer Yerler
Eyüp Sultan’daki gezinizi tamamlamanız 3-4 saat sürecektir.
Eğer vaktiniz varsa;
- Eyüp’e gelmeden Haliç kıyısında yer alan Feshane binasına uğrayabilir,
- Haliç’in karşı kıyısına geçip, Türkiye ve dünyadaki pek çok binanın minyatürlerini görebileceğiniz Miniatürk Müzesi’ni gezebilir,
- Özellikle erkeklerin bayıldığı, Rahmi Koç Müzesi‘ne geçebilirsiniz.
Eyüp Sultan ve Çevresinde Gezilecek Yerler Haritası
Eyüp Sultan ve çevresinde gezilecek yerler haritası Google Haritalar üzerinde düzenlenmiş şekilde aşağıda bulabilirsiniz. Görsele tıklayarak haritanın detaylarına ulaşabilirsiniz.
Eyüp ilginizi çektiyse diğer İstanbul gezi yazılarıma da bir göz atın!
Eyüp Sultan Gezi Videosu
Eyüp Sultan ve Piyerloti Tepesi’ni gezdiğimiz gezi videosuna aşağıdaki bağlantı üzerinden izleyebilirsiniz. Videoyu beğenirseniz kanalıma abone olmayı unutmayın.
Eyüp Sultan Nerede, Nasıl Gidilir?
Eyüp Sultan, Haliç’in en iç kısımlarında yer alıyor. İstanbul’un Eyüp ilçesinde bulunan bölge, Haliç kıyısı ile Piyerloti Tepesi arasında yer alır.
Eyüp Sultan’a nasıl gidilir diye soracak olursanız, oldukça kolay:
- Eminönü’nden Eyüp Sultan son durağı olan otobüslerden birine binebilirsiniz.
- Taksim’den otobüs ile ulaşabilirsiniz.
- Haliç hattını kullanarak vapur ile Eyüp iskelesine gelebilirsiniz.
Eyüp Sultan’da Ne Yapılır?
Eyüp Sultan’a gidenler çoğunlukla bir dileklerinin gerçekleşmesi için Eyüp Sultan Türbesi’ne dua etmek için giderler. Türbenin içinde bekleme yapmaya izin verilmediği için türbenin dışında dua eden pek çok insanla karşılaşmanız mümkün.
Dilekleri gerçekleşen kişiler ise, ihtiyaç sahiplerine zaman yemek vererek, kurban kestirerek veya en basit haliyle camii avlusundaki kişilere şeker dağıtarak dileklerinin gerçekleşmiş olmasının adağını tutarlar.
Ramazan aylarında, özellikle iftar saati ve sonrasında burası çok hareketli olur. O dönemde gelip Ramazan coşkusuna da şahit olabilirsiniz.
Eyüp’te Ne Yenir?
Benim gençliğimde Eyüp’e gidilince Piyerloti Tepesi’ne çıkılır, simit alınır, tepedeki çay bahçesinde bir de çay söylenir, çay-simit manzara eşliğinde yenirdi. Şimdi ise, Piyerloti Çay Bahçesi‘nde manzaraya karşı kahve içmek popüler oldu. Bu çay bahçesinde tatlıdan böreğe kadar yiyip içebileceğiniz pek çok seçenek var. Ben yine de çay veya kahve ile manzarayı birleştirmeyi tercih ederim.
Piyerloti Tepesi’ne kadar çıkmaya gerek kalmadan Eyüp Sultan Meydanı’na yakın, Caferpaşa Medresesi’ni geçer geçmez Eyüp Belediyesi’nin işletmesi olan Ensar Konağı yeme-içme için bir diğer seçenek. Eski bir konak restore edilmiş, hem iç hem de dış mekanda oturacak oldukça fazla yer var.
Ensar Konağı’nı beğenmez veya yer bulamazsanız tam karşısında Emirgan Sütiş‘in bir şubesi var. Burası da eski bir konağın restore edilmesi ile kullanılmaya başlayan bir mekan.
Tam Eyüp Sultan Camii’nin karşı köşesinde yer alan Tarihi Sultan Sofrası bir diğer seçenek. Daha basit bir yemek isterseniz, Meşhur Erol Usta Güveç Salonu‘nda adına güveç dedikleri küçük etli pidelerin tadına bakabilirsiniz.
Eyüp Çarşısında aklınıza gelecek her türlü yemek alternatifini kolayca bulabilirsiniz. Aç kalmazsınız, merak etmeyin.
Sağlıkla kalın!