Anadolu, pek çok antik medeniyete ev sahipliği yapmış, her biri birbirinden güzel kültürel ve doğal kalıntılarına sahip zengin bir coğrafya. İç Anadolu’dan Karadeniz’e Ege’den Akdeniz’e her bölgede antik dönemde aktif olarak kullanılmış farklı zorluk derecelerinde yürüyüş rotaları bu antik kentleri birbirine bağlıyor. Bahar aylarına girmişken doğa severler, kimi zaman birkaç gün, kimi zaman günübirlik kimi zaman ise birkaç hafta süren yürüyüş yolların için gezginler, keşfetmeyi sevenler planlarını yapmaya başladı. Bu yazıda, en bilinen yürüyüş rotası Likya Yolu, en uzun yürüyüş rotası Karya Yolu ve doğrusal olarak devam etmeyen Frig Yolu’nu anlatacağız. Tarih, kültür, arkeoloji ve doğa ile iç içe uzun süreli yürüyüşler yapmak isteyenler, Türkiye’nin en güzel antik yürüyüş rotalarını keşfetmek için hazır olun!
En çok bilinen Likya, Karya ve Frig Yolları dışında ülkemizde; Hitit Yolu, Aziz Paul Yolu, Pisidya Yolu, Leleg Yolu, Efes-Mimas Yolu da antik yürüyüş yolları listesine eklenebilir, onlar da sonraki yazılarımızın konusu olsun.
Antik Yürüyüş Rotalarını Yürümek için En İyi Zaman
Bu yazıda paylaşacağım rotaları yürüyüş için en iyi zamanları gözetecek şekilde sıraladım. Havaların ilk ısındığı yer olan Akdeniz Bölgesinde yer alan Likya Yolu bu nedenle ilk sıra, Mart ayından itibaren Haziran ayı sonuna kadar yürüyebilirsiniz. Ege Bölgesi’nde yer alan Karya Yolu için havaların biraz daha ısınmasını beklemek en iyisi olur. Nisan ayından itibaren bu yolu yürüyebilirsiniz. İç Ege ve İç Anadolu Bölgesinde yer alan Frig Yolu için ise güneşin biraz daha ısıtması en iyisi olacaktır. Mayıs’tan itibaren yürüyüş planı yapabilirsiniz. Frig Yolu’nu az aylarında da yürüyebilirsiniz, gündüz sıcak olsa da akşam saatleri serin oluyor. Likya ve Karya yürüyüşleri için ise Temmuz ve Ağustos ayları gündüz hava sıcaklığı yüksek olacağından tercih etmenizi önermem. Antik rota olmadığı için bu yazıda yer almayan Karadeniz Yaylaları yaz aylarında yürümek için en uygun rotalar. Yani ülkemizde yürüyüş yolu çok, antik veya değil yılın hemen her mevsimi yürüyecek bir rota mutlaka bulursunuz.
1. Dünyanın En Güzel Doğa Yürüyüşü Rotalarından Biri: Likya Yolu
Likya Yolu, Fethiye’den başlayarak Antalya’da sona eren, son yapılan eklemelerle 530 kilometre uzunluğa ulaşan, Türkiye’nin ilk yürüyüş uzun mesafe yürüyüş rotası. Sadece ülkemizin değil dünyanın en güzel uzun mesafe yürüyüş rotaları arasında sayılan yol Teke Yöresi diye bilinen bölge ve antik Likya Medeniyeti’nin yaşadığı bölgeyi kapsıyor. Likya Yolu’nun en güzel yanlarından biri yürüyüş rotasının hemen tamamı boyunca bir yanınızda Akdeniz manzarası diğer yanınızda ise Toros Dağları’nın zirveleri yürüyüşçülere eşlik ediyor. Yorulduğunuz bir anda başınızı çevirdiğinizde muhteşem güzellikle ve bakir bir koy manzarası görebilir ve o koya yüzmeye inebilirsiniz. Yüzme molası vererek uzun mesafe yürüyüş yapabileceğiniz dünyada başka bir örnek bildiğim kadarıyla yok. Üstelik 19 farklı antik kentin içinden geçiyor rota. Xanthos, Patara, Olympos, Antiphellos, Sdyma, Apollonia, Myra, Letoon, Limyra, Simena bu şehirlerden sadece birkaçı. Ayrıca ülkemizin en popüler tatil rotalarının bir kısmı da rota üzerinde; Kaş, Kalkan, Olimpos, Demre, Çıralı, Fethiye ilk aklıma gelenler. Likya Yolu’nun tamamı yürüyüş yapmak isteyenler için işaretlenmiş durumda, işaretleri veya mobil uygulamaları kullanarak herhangi bir rehbere ihtiyaç duymadan rotayı yürüyebilirsiniz.
Dünyanın En İyi Yürüyüş Yollarından Biri Likya Yolu
Likya Yolu’nun ülkemizdeki en eski yürüyüş rotası olması sayesinde kaynak kitap sayısı artıyor. Yolu yürümeyi planlıyorsanız aşağıdaki kitaplardan biri veya birkaçını edinmenizi tavsiye ederim.
- Altuğ Şenel’in Adım Adım Likya Yolu kitabı,
- Metin Tüzün’ün Likya Yolu Rehberi,
- Bu rotayı ilk kez işaretleyerek turizme kazandıran Kate Clow’un Likya Yolu kitabı.
Likya Yolu’nun tamamını tek seferde yürümek isterseniz 28-29 gün gibi bir zaman ayırmanız gerekiyor. Ancak hepsini tek seferde yürümek zorunda da değilsiniz. Belli rotaları seçenerek günübirlik, 3-4 günlük, haftalık rotalar yapabilir, ister çadır ister pansiyon konaklamalı olarak rotayı yürüyebilirsiniz.
2. Türkiye’nin En Uzun Doğa Yürüyüş Rotası: Karya Yolu
Karya Yolu, Aydın ve Muğla illerini kapsayan antik dönemdeki Karia Uygarlığı’nın yaşadığı bölgede yer alıyor. Karya Yolu, 820 kilometrelik uzunluğu ile ülkemizin en uzun doğa yürüyüş rotasıdır. Bu rota da büyük oranda, Likya Yolu gibi, mavinin her tonunu görebileceğiniz deniz manzaraları eşliğinde ilerliyor. Dağ köyleri, kervan yolları, antik kentler yürüyüş boyunca size eşlik ediyor. Yükseklerde çam, Datça yarımadasında badem, yamaçlarda zeytin ağaçları en sık göreceğiniz ağaçlar.
Maalesef Karya Yolu’nda işaretlemeler Likya Yolu kadar düzgün ve düzenli değil. Bu nedenle yürüyüşün tamamını yapmayı planlıyorsanız, ki tek seferde hepsini yürümek çok zor, mutlaka yanınızda GPS veya pusula bulundurmanız, mobil uygulamalar üzerinden rotayı takip etmenizi öneririm. Ayrıca yol üzerinde tüm rotalarda pansiyon konaklaması imkanı yok, bu nedenle kendi çadırınızı taşımanız gerekeceğini düşünerek yürüyüş planlamanızı yapın.
Karya yolu; Bozburun Yarımadası, Datça Yarımadası, Gökova Körfezi ve Milas-Beşparmak Dağları olmak üzere 4 ana bölümden oluşuyor. Rotanın en popüler kısmı Datça Yarımadası bölümü. İçmeler, Bayır, Bozburun, Selimiye, Hisarönü, Eski Datça, Palamutbükü, Knidos, Akyaka, Ören, Bozalan, Bodrum, Milas, Labranda, Çomakdağ, Kapıkırı yürüyüş rotası üzerinde bulunan popüler turistik destinasyonlardan bazıları.
Deepseasailing ile Göcek Yelkenli Tekne Turu
Karya Yolu için hazırlanmış olan rehber kitaplardan edinmeniz yolu yürürken hayatınızı kolaylaştıracaktır. Altay Özcan tarafından yazılmış olan Karia Yolu Bozburun Yarımadası-Yürüyüş ve Gezi Rehberi kitabını edinebilirsiniz.
3. Midas’ın İzinde Üç Farklı Rotadan Oluşan Frig Yolu
Antik dönemde Friglerin yaşadığı bölge bugün Kütahya, Afyon ve Eskişehir illerimizi kapsayan geniş bir alan. Frig Yolu toplam 506 kilometrelik yürüyüş rotası ile tamamını yürümek isteyenler için neredeyse 20 günlük bir rota. Rotanın tamamını tek seferde yürümeye çalışmak yerine belli bölümlerini yürüyecek şekilde bir plan yapabilir, hem Friglerden kalan eserleri görebilir hem de yürüyüşün tadını çıkarabilirsiniz. Rotanın tamamı işaretlenmiş durumda.
Frigya Coğrafyasında Frig Yolu Yürüyüşü ve Frig Vadileri
Frig Yolu, diğer antik yürüyüş yollarından farklı olarak tek bir hat üzerinde bulunmuyor. Yolun kesişme noktası Friglerin dini merkezi olan Midas’ın şehri Yazılıkaya Anıtı’nın bulunduğu yer. Midas’ı merkez alan üç ayrı kolda yürüyüş rotaları bulunuyor.
- Birinci rota Afyonkarahisar (Seydiler-Yazılıkaya): Afyonkarahisar rotası toplam 140 km’lik yürüyüş parkuruna sahip.
- İkinci rota Kütahya (Yenice – Yazılıkaya): Kütahya rotası 147 km’lik yürüyüş parkuruna sahip.
- Üçüncü rota Eskişehir – Ankara (Yazılıkaya-Gordion): Eskişehir rotası 219 km yürüyüş parkuruna sahip.
Bu üç rota üzerinde Yazılıkaya Vadisi’ndeki Yazılıkaya-Midas Anıtı; Köhnüş Vadisi’ndeki Aslantaş, Yılantaş ve Maltaş; Avdalaz Vadisi’nde yer alan Avdalaz Kalesi, yerleşkesi ve kiliseleri mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Rota üzerinde çok fazla konaklama seçeneği olmadığı için tüm rotayı yürümeyi düşünüyorsanız çadır konaklaması yapacak şekilde yürüyüş planınızı yapabilir veya bir noktayı merkez alarak araç ile yürüyüş noktalarına gidip günü sonunda konaklama yerinize dönecek şekilde bir plan yapabilirsiniz.
Frig Yolu’nu kendiniz yürümek isterseniz detaylı hazırlanmış bir rehber kitap veya mobil uygulamadan faydalanabilirsiniz.
- Hüseyin Sarı’nın yazdığı Frig Yolu kitabı, detaylı rota açıklamaları, tarihi eserlerin detaylı anlatımı ile tatmin edici bir rehber.
- Bilge Umar‘ın Frigya kitabı detaylı tarih bilgisi içeren başka bir alternatif kitap.
- Ayrıca hem android hem de ios telefonlar için hazırlanmış olan “Frig Yolu Mobil Uygulaması” da kalacak yerlerden tarihi eserleri, rotalardan haritalara kadar pek çok malzeme sağlıyor.
Yukarıda anlattığım yürüyüş rotaları içinde işaretlenmiş bisiklet rotaları da bulunuyor. Bu yollarda yürürken bisiklet ile geçen kimseye rastlamadım ama düşünen varsa bisiklet rotalarına özel bir araştırma yapabilir. Her rotanın ayrı güzellikleri olduğunu, hepsinin başka tadı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bahar aylarında Likya yolu’nu yürürken sıcaktan bunalıp serin sulara kendini bırakmak, yaz aylarında Frig Yolu’nu yürüyüp İç Ege ve İç Anadolu’da bu kadar yeşil rotalar olduğuna şaşırmak, Karya Yolu’nu yürürken ülkemizde hala bakir, insan görmeden gezilebilecek yerler olduğunu görmek paha biçilmez. Bu muhteşem yürüyüş rotalarımız maalesef yeterli ilgiyi görmüyor, daha fazla ilgi görse daha çok insan yürüse hem işaretlemeler sık güncellenir, hem yeme-içme hatta su kaynakları ve konaklama seçenekleri artar. Yürüyüş rotalarımız daha iyi tanıtılabilirse dünyadan da doğa severler, macera düşkünleri, aktivite tatili sevenler tarafında da ciddi talep görecekleri şüphesiz. İşte burada biz gezgin ve seyahat yazarlarına iş düşüyor, daha çok yazalım, daha çok paylaşalım ki daha çok insana ulaşsın.
Yolda kalın, sağlıkla kalın.
2 Yorumlar
Oooo çok teşekkürler. Kısacık ama bilgilendirici bir yazı. Likya Yolu hayat hedeflerimden biri 🙂
Umarım en kısa zamanda yürürsünüz