Mardin uzun zamandır görmek isteyip sürekli ertelediğim gezi rotalarından biri idi. Aylar önce ucuz bilet fırsatı yakalayınca Kasım’da Mardin’e gitmek için Diyarbakır’a, Mart’ta da Antep’e biletlerimi almıştım. Zaman geldi, geçtiğimiz Cuma akşamı Diyarbakır’dan başlayan Mini GAP gezisi yolculuk duraklarım sırayla; Hasankeyf, Midyat, Mardin ve Dara köyü oldu.
Mini GAP Gezisi
Çok yoğun bir iş temposunun arasına sıkışan bu gezim için de Kapadokya gezisinde olduğu gibi fazla hazırlık yapamamıştım, toparladığım bilgileri minik bir kitapçık haline getirmiştim ama onu da son dakika işten apar topar çıkınca masamda bırakıp çıkmışım. Neyse ki google dökümanlardaki dosyaya heryerden ulaşabildik 🙂
Gezinin kısa özetini yazayım detayları vakit buldukça daha sonra anlatırım.
Mardin, Türkiye’de son yıllarda en fazla turist çeken yerlerden biri, havaalanı ulusarası hale getirileceği için 1 yıldır kapalı, umarım en kısa zamanda tamamlanır. Ancak benim önerim eğer Mardin’i merak ediyorsanız birkaç yıl daha bekleyin, ciddi bir restorasyon ve kurtarma çalışması var tüm şehirde.
Rotaya geri dönecek olursam;
- İlk gün gece Diyarbakır’a ulaştık. Sur içini (eski şehrin olduğu bölüm) gece hızlı şekilde dolaşıp meşhur ciğer kebaplarının tadına baktık.
- İkinci gün kiraladığımız araçla Mardin yolunu uzatarak önce Hasankeyf’e gittik. Yollar sanılanın aksine son derece güvenli, en ufak bir tereddütünüz olmasın. Hasankeyf mutlaka görülmeli.
- Öğleden sonra Hasankeyf’ten Midyat’a geçtik. Dinler ve diller şehri Midyat. Süryani kültürünün en etkili olduğu yer. Bolca gümüşçü ve şehrin ara sokakları görülmeye değer.
- Akşam geç saatlerde Mardin’e ulaştık. Booking.com üzerinden rezervasyonunu yaptığım otel 1000 yıllık bir taş konak çıktı: Kasr-i Abbas Oteli. Müthiş Mezopotamya manzarası ile tam bir Mardin evi. Mardin’e gitmek isteyenlere şiddetle öneriyorum.
- Üçüncü gün Mardin’in içinde gezmeyi planlamıştık ama birşeyi unuttuk, Pazar günü kiliseler kapalı, Pazartesi günü de müzeler kapalı. Pazar sabahtan Mardin Müzesi ve Sabancı Mardin Kent Müzesi’ni gezip Mardin’e 30 km. mesafedeki Dara Köyüne gittik. Binlerce yıllık bir medeniyet kocaman bir şehir, yarı toprak altında yarı toprak üstünde.
- Dördüncü gün Mardin’de medreseler, kiliseler, ara sokaklarda geçti, günü de Mardin’e 5 km mesafedeki Deyrulzeferan manastırında bitirdik.
- Beşinci ve son gün sabah erkenden Diyarbakır’a geri döndük. Gece kapalı gördüğümüz suriçini bu kez tüm hareketliliği ile gezdik. 14:45teki uçağımıza kadar, demirciler çarşısı, bakırcılar çarşısı, surlar, Gazi köşkünü gezdik.
Gezginin Notu
- Doğu insanı çok misafirperver, çok canayakın. Güvenlikle ilgili şüplerinizden kurtularak Gap Turu yapabilirsiniz.
- Diyarbakır’da Kürtçe, Mardin’de ise Arapça asıl konuşulan diller o yüzden Türkçe konuştuklarında anlamakta zorlanabilirsiniz 😉
- Son olarak ülkemizin her köşesinde ayrı bir kültür ayrı bir medeniyet yatıyor, fırsat bulursanız mutlaka gidin görün.
Yolda kalın.
2 Yorumlar
Mardin benimde çok gitmek ve gezmek istediğim yerlerden biri. Eşim ile yakın zamanda gitmek istiyorum sizce güvenlik konusunda sıkıntı yaşar mıyım ?
Midyat’ın eşsiz ve büyüleyici mekanlarını gezmenize eşlik edecek rehber hizmeti verilir..
iletişim : 0534 08 08 500