Her gezginin rüyası bir gün Güney Amerika’nın renkli ülkesi Peru’ya gitmek ve Macchu Pichu’yu görmektir. Peru, İnka Medeniyeti ve öncesine ait pek çok gizemli kalıntısı, dağlar, vadiler, çöller ve Amazonların süslediği muhteşem doğası, gittikçe yükselen bir popülerlik yakalayan mutfağı ile dünya üzerindeki en popüler turistik destinasyonlardan biri ve bu popülerliği kesinlikle hak ediyor!
Peru’ya gitmek sizin de hayalleriniz arasına yer alıyorsa bu yazı tam size göre!
Bu Yazıda Bulacaklarınız
Peru’ya Gitmek için En İyi Zaman
Peru’ya gitmek için en iyi zamanı netleştirelim. Ülke geniş bir coğrafyaya yayılmış durumda, çöller, okyanus ve Amazonlar gibi iklimi etkileyen farklı faktörler var. Ama siz en iyisi planınızı Machu Picchu’ya göre yapın. Haziran-Eylül arası Machu Pichhu’nun da içinde bulunduğu bölge için kuru sezon yani en az yağmurun düştüğü dönem, doğanın tadını çıkarmak için en iyi zaman.
Peru’ya Nasıl Gidilir?
Peru’ya Türkiye’den direkt uçuş maalesef yok. Bu nedenle Brezilya, Şili gibi diğer Güney Amerika ülkeleri üzerinden birden fazla aktarma yaparak Peru’ya ulaşabiliyorsunuz. Bu da Peru seyahat masraflarını artıran etkenlerin başında geliyor.
Peru’da Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler
Kısa bir girişten sonra Peru’da mutlaka görmenizi önereceğim yerlere geçebiliriz. Aşağıdaki yerlerin sıralamasının Peru’nun başkenti Lima’dan Peru seyahatinize başlayıp ilerleyeceğiniz rotaya göre belirlendiğini de belirlemeden geçmeyeyim.
1. Peru’nun Başkenti Lima
Bir ülkeyi gezmeye başlamanın en doğru noktası en büyük şehri veya başkentidir. Yaklaşık 33 milyon kişinin yaşadığı Peru’nun neredeyse üçte biri yani 10 milyon kişi ülkenin en büyük şehri ve başkenti olan Lima’da yaşıyor. Lima’ya indiğinizde sizi kalabalık, trafik, kaosun yanı sıra lezzetli yemeklerin kokuları ve tarihi şehir merkezi bekliyor.
İspanyollardan kalma koloniyal eski şehir merkezi tarihte bir gezintiye çıkmanızı sağlarken okyanus kıyısındaki Miraflores bölgesi sizi Lima’nın yeni modern ve bohem yüzü ile tanıştıracak. Lima’ya gittiğinizde bir yemek turuna katılmak ve güzel deniz ürünlerinin tadını çıkarmak da listenize eklenebilecek aktiviteler arasında yer alıyor.
2. Paracas Ulusal Koruma Alanı
Peru seyahatinize Lima’dan başladığınızı düşünecek olursak Lima’ya 250 kilometre mesafede yer alan Paracas Ulusal Koruma Alanı’nı ikinci durağınız olarak belirleyebilirsiniz. Okyanus kıyısında yer alan milli park zengin arkeolojik alanları, çarpıcı manzarası ve vahşi yaşamı ile hem karadan hem denizden gezilebilen bir bölge. Koruma alanı içinde yer alan, okyanus dalgalarının oluşturduğu muhteşem kaya oluşumları, çok sayıda deniz hayvanına ev sahipliği yapan Ballestas Adaları’na tekne gezileri ile ulaşmak mümkün. Tekne gezisi sırasında Nazca çizgilerinin benzerlerinin kayalıklar üzerine bu bölgede de olduğunu görebilirsiniz.
3. Çölde Bir Vaha Huacachina
Peru’daki en eğlenceli yerlerden biri kesinlikle Huacachina. İlk seferde telaffuz etmek için boşuna uğraşmayın, yapamayacaksınız. Peru’nun güneybatısında yer alan Ica şehrine çok yakın olan Huacachina, kum tepeleri ile çevrelenmiş bir bir vahadan oluşuyor. Bu kum tepelerinde yürüyüşe çıkabilir, kum sörfü yapabilir, Buggy denilen 4 tekerli araçlarla çöl safarisine katılabilirsiniz. Pek çok eğlenceli aktiviteye ev sahipliği yapan vahanın en güzel saatleri ise gün batımı saatleri, bu saatleri sakın kaçırmayın.
4. Nazca Çizgileri
Erich Von Daniken’in yazdığı Tanrıların Arabaları kitabını okuyup da Nazca Çizgilerini merak etmeyen kimse yoktur sanıyorum. Gizemi hala çözülememiş olan devasa hayvan figürleri ve geometrik desenleri net olarak görebilmek için en iyi yöntem küçük uçaklarla yapılan turlara katılmak. Uçağa bütçem yetmez derseniz Pan Amerikan otoyolu üzerindeki bir gözlem noktasından üç figürü görebilmek mümkün. Ama benim gibi şanslı gününüzde değilseniz, kum fırtınasına denk gelirsiniz, uçuşlar iptal olur, gözlem noktasından dahi çizgileri göremezsiniz.
5. Kutsal Vadi’ye Giriş Kapısı: Cusco
Bir zamanlar İnka İmparatorluğu’nun başkenti olan Cusco, bugün Peru’nun en turistik şehri. Pek çok komşu ülkeden ve ülke içinden Cusco’ya direkt uçuş bulmanız mümkün. Machu Picchu’ya ve İnkaların muhteşem Kutsal Vadisi’ne giriş noktasıdır Cusco, yani gezginlerin Peru’daki ana duraklarından biridir. İspanyollar ülkeyi işgal ettiklerinde asırlık İnka Tapınakları ve Sarayları’nı yok edip üzerine bugünkü Cusco şehrini kurmuşlar. Şehrin kalbi olan Plaza de Armas çevresinde pek çok otel, hostel, restoran, kafe, tur şirketleri İnka eserlerini görmeye gelen binlerce turisti ağırlamak için hazır bekliyor. Şehrin hemen yukarısında İnkalardan kalma bir mühendislik harikası sayılan Sacsayhuaman bölgesi yürüyerek ulaşabileceğiniz mesafede yer alıyor. Ve ne yazık ki, yine telaffuzu zor olduğundan turistler hatırlasın İngilizce “Sexy Woman” olarak anılıyor.
Cusco, And Dağları’ndaki Quechua kültürünün de merkezi. Cusco’daki çarşılarda Quechua yerlilerine özgü el sanatlarına ait pek çok ürün bulabilirsiniz. Cusco doğa severler için de tam bir cennet, yakın çevredeki yürüyüş rotaları ve kaplıcalar da cazibe yaratıyor. Tek kötü yönü 3400 metrelik rakımı nedeniye yükseklik hastalığına sebep olabilmesi.
6. İnkaların Kutsal Vadisi
And Dağları arasında yer alan, bir zamanlar İnka İmparatorluğu’nun başkenti olan Cusco’dan başlayıp Machu Picchu’ya çıkış noktası olan Aguas Calientes’a kadar devam eden vadiye İnkaların Kutsal Vadisi (Sacred Valley) adı verilmiş. Vadi üzerinde çok sayıda İnka şehri ve antik kalıntılar yer alıyor. Kutsal Vadi, doğa yürüyüşleri, kaya tırmanışı, rafting gibi pek çok aktiviteye ev sahipliği yaparken Quechua kültürünün en güzel örneklerini görebileceğiniz el sanatları pazarları vadi içinde yer alan şehirlerde kuruluyor.
Bu gizemli rota boyunca sıkışmış muhteşem sömürge kasabaları, uzak köyler, renkli pazarlar, Pisac, Chinchero ve Ollantaytambo kaleleri gibi büyüleyici İnka antik kalıntıları yer alıyor. Pisac şehrinde yer alan eraslı tepeleri keşfetmek ve köyün ünlü el işi pazarına göz atmak için mutlaka zaman ayırın.
Kutsal Vadi’yi geçmeden bir yolu da “Inca Trail” veya “Salkantay Trail” denen yürüyüş yolunu takip etmek. 4 gün ve daha uzun rotaları seçebilir, İnkaların kayıp şehri Machu Picchu’ya And Dağlarında yapacağınız muhteşem bir yürüyüş sonunda ulaşabilirsiniz. Bu yürüyüşlere katılmak için kişi kısıtlaması olduğundan özellikle yoğun sezonda aylar öncesinden rezervasyon yaptırmanız gerekebileceğini unutmayın.
7. Gezginlerin Kabesi Machu Picchu
Peru’da görülmesi gereken yerlerin başında şüphesiz ki İnkaların Kayıp Kenti Machu Picchu geliyor. And Dağları’nın arasında 2430 metre yükseklikte bir tepeye kurulmuş olan antik kent o kadar korunaklı bir yere inşa edilmiş ki yüzyıllarca kimse varlığından haberdar dahi olmamış.
Bugün çok iyi korunan kente gitmek için en iyi zaman gündoğumu, antik kenti çevreleyen tepeler üzerinden güneşin doğuşunu izledikten sonra kendinizi bir masal dünyası içinde bulacaksınız. Tarım yapılan teraslar ve sulama sistemi, yaşam alanları, tapınaklar, çeşmeler ve hamamları gezdikten sonra Machu Picchu’yu tepeden görmek için iki tepeden birini seçmelisiniz. Huayna Picchu veya Wayna Picchu tepelerine tırmanıp öğlene kadar şehre geri dönmelisiniz çünkü öğleden sonraları şehrin üstünü bulut denizi kapladığından güvenlik riski taşıyor tepelerde dolaşmak.
Machu Picchu’ya çıkış için de kişi kısıtlaması var, bu nedenle biletinizi mutlaka önceden almanızı öneririm. İnternet sitesinden biletinizi alabiliyorsunuz.
Machu Picchu’ya Nasıl Gidilir, Kaça Mal Olur?
Machu Picchu Giriş Bileti Nereden Alınır?
8. Arequipa ve Colca Kanyonu
Arequipa, Peru’nun en büyük ikinci şehri. Beyaz volkanik kayalar ile yapılan evleri nedeniyle “Beyaz Şehir” olarak anılıyor. Burası İnka izlerini en az bulabileceğiniz, çevresi volkanik dağlarla çevrili, 2380 metre yükseklikte koloniyal mimari özelliklerini taşıyan bir şehir.
Gezginlerin Arequipa’ya gelmesinin en önemli sebebi Peru’nun en önemli turistik yerlerinden biri olan Colca Kanyonu’nu ziyaret etmek. 3.270 metre derinliğe inen kanyon, dünyadaki en derin kanyonlar arasında sayılıyor. Doğa yürüyüşü ve doğa sporları sevenler Colca Kanyonu’nu Peru rotalarına eklemeyi unutmasınlar.
9. Titicaca Gölü ve Puno
Puno, Titicaca Gölü’nde bulunan yüzen adalara ulaşım için kullanılan liman kenti. Peru’nun pek çok noktasında olduğu gibi Puno da 3800 metre ile oldukça yüksek bir rakımı ile yükseklik hastalığı ile mücadele etmeniz gereken bir başka nokta.
Puno limanından kalkan tekneler ile dünyanın en yüksekte bulunan gezilebilir gölü olarak bilinen Titicaca Gölü içinde bulunan yüzen adalara ulaşım sağlayabilir, bu farklı hayatı, sazlıklarda yaşayan Uros Kızılderililerini yerinde görebilirsiniz.
10. Peru Amazonları – Iquitos
Peru’nun her noktası farklı güzellikler sunsa da Amazonlar insanın kendini bir belgeselin içinde gibi hissettirmesi nedeniyle en özel bölgesi olabilir. Iquitos, Peru Amazonlarının kuzey kesimlerinin çoğunu kapsayan Loreto bölgesinin başkentidir. Bir avcı-toplayıcı kabilesi tarafından kurulan bir kasaba olan Iquitos, şu anda yol erişimi olmayan dünyadaki en büyük şehir.
Iquitos’a ulaşmak biraz zor olsa da – uçmanız ya da tekneyle gitmeniz gerekiyor – sonucu buna değer. Çevredeki orman, ülkedeki en iyi vahşi yaşamı izleme fırsatlarını sunmaktadır. Amazon Nehri boyunca yapılan tekne gezilerinin maymunları, timsahları ve kötü şöhretli anakondaları görmek için ana üssü burasıdır. Lagunas yakınlarındaki Pacaya Samiria Ulusal Koruma Alanı’nı ziyaret etmeyi de unutmayın.
Ben Güney Amerika seyahatim sırasında Amazonlar’a Bolivya’dan giriş yaptığım için Peru’da gitmemiştim. Bir dahaki sefere artık.
Peru, Dünyanın en özel ülkelerinden, gezginlerin iste liste başında yer alan ülkelerden biri. Ülkenin her bir bölgesinin sunduğu doğal ve kültürel zenginlik bu ününü kesinlikle hak etmesini sağlıyor. Sadece Machu Picchu bile bu muhteşem ülkeyi seyahat planlarınız arasına almaya yeter.
23 Gün Güney Amerika Gezi Rotası
23 Günlük Güney Amerika Seyahati Maliyeti
Bu yazının düzenlenmiş versiyonu Skyroad Dergisi Mart 2021 sayısında yayınlanmıştır.
Yolda kalın!