Gaziantep’te ne yenir, Antep’te ne yenir, nerede yenir deyip yola çıktık. Hafta sonu iki gün, doya doya Gaziantep yemek yerlerini tek tek dolaştık ve damaklarımızı şenlendirdik!

Türkiye‘yi çok sevdiğimi ve her fırsatta ülkemizin tarihi, doğal, kültürel zenginliklerini keşfe çıktığımı bilirsiniz. Sanırım üçüncü kez -dört de olabilir- Antep‘e gittim. Gittiğim yerlere tekrar tekrar pek gitmem aslında ama Türkiye için bu durum biraz farklı. Kendi ülkeme torpil yapıyorum. Gaziantep‘e bu kadar çok gitmemin tek nedeni itiraf edeyim ki Gaziantep yemekleri 🙂

Bu gidişim de bol bol bol yemeli geçti. Hafta sonu Cuma akşamdan gidip Pazar akşamı döndüğüm Gaziantep’te bol bol yedim.

Sakıp Usta

Sakıp Usta
Sakıp Usta

Cuma akşamı uçaktan iner inmez Beyran içmeye Sakıp Usta’ya gittik. Gece 12 gibi gittiğimizde bile oldukça kalabalıktı. Aynı sıradaki Kelebek de önerilen bir başka yerdi. Bi dahaki sefere de orayı deneyeceğiz mecburen, yazık oradakiler üzülmüşlerdir biz gitmeyince.

Beyran Nedir?

Beyran
Beyran

Beyran çorbası ya da Beyran diye geçen bu yerel yemek sabah kahvaltıda yernirmiş Antep’te. Bol baharatlı ve sarmısaklı, içinde kuzu eti ve pirinç de olan yoğunca bir yemek. Benim acıyla pek aram yoktur ama öyle lezzetli ki acıdan ağlaya ağlaya (yani gözlerimden yaş gele gele) afiyetle yedim. Benim bildiğim içinde dil gibi sakatatlar da giriyor ama internetten baktığım tariflerde sadece kuzu eti yazıyordu, ben onların yalancısıyım. Kelebek olur, Sakıp Usta olur, Metanet olur (metanet daha otantik) Antep’e gittiğinizde yemeden dönmemeniz gereken bir lezzettir kendisi…

Orkide Pastanesi

Orkide Pastanesi

Cumartesi sabah için aslında planımız beyran içmek için Metanet lokantasına gitmekti ama bir önceki akşam o işi hallettiğimiz için katmeri ve Antep kahvaltısı ile meşhur Orkide Pastanesi’ne yollandık. Orkide Pastanesinde katmer 25TL, serpme  Gaziantep  kahvaltısı 35tl. Evet biraz pahalı ama özellikle katmeri kesinlikle denemeye değer. 1 tanesi 4 kişiye tadımlık yeter artar bile, benim gibi abartmayın.

Zeugma Müzesi

Kahvaltının ardından Gaziantep’e gidildiğinde mutlaka ama mutlaka görülmesi gereken Zeugma Müzesi’ni gezdim. Daha önce de gezmiştim ama son gidişimden bu yana müze biraz daha genişletilmişti. Bazı kısımları tadilatta, yeni mozaikler ekleniyor. Yani her zaman görülmeye değer.

Gönül isterdi ki, Zeugma şehri baraj suları altında kalmasın. Biz de bu muhteşem mozaikler ve eserleri orijinal yerinde görelim. Kurtaramadık eski şehri ama müzenin de hakkını vermek gerek. Türkiye’de gördüğüm en güzel müzelerden biri. Dilerseniz bütün mozaiklerin hikayelerini kulaklık alıp dinleyebilirsiniz.

Müze kartınız varsa müze girişi ücretsiz. Müze kartınız yoksa sadece 10TL giriş ücreti. Kulaklık almak isterseniz de ekstra 10TL daha veriyorsunuz. Vaktiniz ve ilginiz varsa tek tek tüm eserlerin hikayesini sesli rehberden dinleyebilirsiniz.

Küşlemeci Halil Usta

Küşlemeci Halil Usta
Küşlemeci Halil Usta

Zeugma müzesinde tarihe doyduktan sonra sıra karnımızı doyurmaya geldi. Müzeye 200 metre mesafede, Gaziantep yemek yenecek yerler listesinin ilk sıralarında yer alan, Meşhur Küşlemeci Halil Usta‘ya karnımızı doyurmaya gittik. Gerçi kahvaltının üstüne henüz acıkmamıştık ama olsun 🙂 Halil Usta nostaljik bir kebapçı. Küşleme oranın en meşhur kebabı. Halil Usta’nın fakir dostu olduğu, o çevredeki fakir çocukların da mutlaka karınlarıını doyurduğu söyleniyor.

Küşlemeci Halil Usta Salatası
Küşlemeci Halil Usta Salatası

Kasada kendi oturuyor ve her gelenle mutlaka hoşbeş ediyor. Bir diğer özelliği de kasada insanların tipine göre hesap söylemesi. Mesela biz 4 kişi en az 120-140TL hesap ödememiz gerekirken 80TL ödedik. Koca kasede gelen salatası ve ayranı da en az küşlemesi kadar lezzetli.  Öğlen 14:00 gibi en geç dükkanı kapatıyorlar, o yüzden geç kalmadan mutlaka gidin. Gittiğinizde kalabalığı görünce korkmayın, o kalabalığa rağmen servis gayet hızlı.

Küşleme Nedir?

Koyunun omurgasının iki tarafından uzanan yaklaşık 15 cm uzunluğunda bir et parçası küşleme. Yağsız ve sinirsiz olan bu et çok az bulunduğu için en pahalı etlerden biri. Sinirsiz olduğu için de en yumuşak koyun eti ve terbiyesiz sadece tuzlanarak mangalda hafif pişirilerek servis ediliyor. Et değil lokum gibi yeniyor da diyebiliriz.

Koçak Baklava

Koçak Baklava
Koçak Baklava

Halil Usta’dan sonra yemeğin üstüne baklava yiyelim diyip Koçak Baklava’ya gittik, neredeyse koşarak 🙂 Antep’te çok baklavacı var tabii ki, ne de olsa baklavanın ana vatanı. Ama Koçak’ın sırasında 5-6 baklavacı vardı, dolup taşan sadece Koçak’tı. Üstelik turistler değil, yerliler alıyor. Klasik baklava gelmesin sadece aklınıza. Şöbiyet, sarma, kaymaklı, kaymaksız, fıstıklı, cevizli… İnsan kendini cennette hissediyor. Benim favorim yaprak şöbiyet oldu.

Bu kadar yemenin üstüne artık biraz da gezelim dedik. 🙂 Antep’te gezilecek yerler için yarım gün yetti. Daha önce gittiğimde detaylı yazdığım için listeyi tekrarlamayayım dedim.  Gaziantep gezilecek yerler yazımı ziyaret edebilirsiniz.

Hanlar, Bakırcılar Çarşısı, Almacı Pazarı, Bey Mahallesi, Tahmis kahvesi derken epey yorulduk. Otele dönelim, akşam yemeği için biraz dinlendikten sonra çıkalım dedik. Demesine dedik ama otele dönerken ciğer kokularına dayanamadık. Azıcık ciğer yiyelim diye girdiğimiz Ciğerci Mustafa’dan birer porsiyon yiyerek çıktık. Çok da güzeldi hiç pişman değilim 🙂 Ciğerin porsiyonuna 17TL verdik.

Akınal Gar Lokantası

Akınal Gar Lokantası
Akınal Gar Lokantası

Akşam için Akınal Gar Lokantasına rezervasyon yaptırmıştık. Küçük bir sorunumuz vardı ki bütün gün yediklerimizi eritememiştik. Ama bu durum bizi durdurmadı. Gar Lokantası yıllanmış usta ve garsonları, yüksek tavanlı, eski usül meyhane havasında çok güzel bir yer. Ancak yakın zamanda Gar kapanacağı için burası da kapanacakmış, yani bu ara gittiniz gittiniz gitmediniz belki hiç gidemeyeceksiniz.

Gidip önce mezelerimizi seçtik, şef garsonun önerilerine ve ağız tadımıza göre humus, arap mezesi, acılı biber ve daha hatırlamadığım birşeyler sipariş ettik.

Mezelerden sonra  çok doymuş olmamıza rağmen, mutlaka denememizin önerildiği yenidünya kebabını da denedik. Kapanışta tatlı istemeyince müessemiz çok basit ama bir o kadar lezzetli çilek-tahin-pekmez ikram etti. Yemelere içmelere doyamadık yani 🙂

Yeni dünya kebabı
Yeni dünya kebabı

Rakımız, mezemiz, kebabımızla kişi başı 50TL ödedik. Sanırım İstanbul’da bu yemeği yesek 120-150 arası öderdik.

Katmerci Zekeriya Usta

Katmerci Zekeriya Usta
KatmerciZekeriyaUsta

Pazar sabahı yine erkenden ayaklandık. Bu kez kahvaltı için Katmerci Zekeriya Usta’ya gittik. Sıcak sütle ikram ediliyor burada katmer. Burası daha esnaf işi, daha mütevazi bir işletme ama Zekeriya Usta’nın oğlu gelen herkesle tek tek ilgilenip sohbet ediyor. Katmerin yapımını da gösteriyor size. Benim 1 yılda yediğim kaymağı onlar bir katmere katıyorlar 🙂 Katmer’in tanesi 14TL burada.

KatmerciZekeriyaUsta
KatmerciZekeriyaUsta

Kahvaltıdan sonra kiraladığımız araçla önce Zeugma Antik Kenti’nin sulardan kalan kısmını görmeye sonra da Halfeti’ye doğru yola çıktık. Araç kiralama için bir kampanya yakalayıp günlük 80TL’ye kiralama yaptık, 4 kişi olunca oldukça ekonomik oldu. Zeugma Antik Kenti Gaziantep’e 50 km mesafede, giriş ücretsiz. Halfeti ile Zeugma-Belkıs köyü arası da 50-60 km kadar. 

Halfeti yazıma da mutlaka göz atın.

Birecik Gülbaba Lokantası

Birecik Gülbaba Lokantası
Birecik Gülbaba Lokantası

Halfeti’den dönüşte, dünyanın en iyi patlıcan kebabını yemek için Birecik’te durup Gülbaba Restorant’a uğradık. Patlıcan kebabı yanında haşhaşlı kebap da yemeyi unutmayın sakın. Çocukluğumda kalmış olan bardak içine konan peçete yerine kullanılan kağıtları burada görmek de nostalji oldu.  Üstelik hesap da kişi başı sadece 17 TL geldi.

Antep’e geri döndüğümüzde salçadır, fıstıktır, baklavadır alınacaklar alındı. Koçak’a bir kez daha uğranıp yeniden baklavalar mideye indirildi. Fıstığın, baklavanın, salçanın, toz biberin kaç çeşit olduğunu görünce insanın aklı şaşıyor. Bir Antep klasiği olan Tahmis kahvesine gidilip kahveler yeniden içildi.

İmam Çağdaş

İmam Çağdaş
İmam Çağdaş

Altın vuruş için kapanış İmam Çağdaş’ta yapıldı. Benim favorim sarmısaklı lahmacun, simit kebabı ve ali nazik kebabı. İmam Çağdaş hakkındaki olumsuz yorumları hiçe sayıyorum, her gidişimde süper kebaplar ve iyi hizmet aldım. Daha ne isterim ki. Kebaplar 20TL civarında. Biz kebapları ortaya söylediğimiz için kişi başı 18TL ödedik.

Vedat Milor Gaziantep Önerileri

Bir yere gitmeden önce nerede, ne yenir diye baktığım iki yer var: birincisi Vedat Milor’un gittiğimde yer ile ilgili önerisi var mı? Löplöpçüler gideceğim yere gitmiş mi, onların önerisi var mı. Bu güne kadar ikisi de beni hayal kırıklığına uğratmadı. Vedat Milor Gaziantep önerileri de benim için kıymetli idi tabii ki.

Vedat Milor’un Gaziantep’te nerede, ne yenir önerileri;

  • Metanet veya Arasa’da paça çorbası yani beyran çorbası,
  • İmam Çağdaş’ta soğanlı lahmacun,
  • Zekeriya Usta’da katmer,
  • Zeki İnal’da şöbiyet,
  • Koçak’da baklava.

Zeki İnal dışında hepsini denedim ben de altına imzamı atarım!

Gaziantep birkaç gün ayırmalık, hafta sonu kaçamağı yapmaya çok uygun, dolu dolu ve doya doya zaman geçirebileceğiniz bir şehir.

Gitmeden önce diğer Gaziantep gezi yazılarıma da göz atabilirsiniz.

Yolda kalın.

"Çok okuyan mı bilir çok gezen mi?" diyerek yola çıktım, hala cevap arıyorum. Hayallerimin peşinden yolculuklara çıkıyor, deneyimlerimi blogumda, gazete ve dergilerde paylaşıyorum. Gezmeyi, okumayı, yazmayı ve hayal kurmayı seviyorum.

16 Yorumlar

  1. Bence antep değilde Urfa mutfağına göz atın. Çünkü asıl yemekler orada tatlılar orada yapılıyor ama antep pazarlıyorz. Yöresel Ürünler bile çoğu Urfanın diyebilirim.

  2. kardeşim orkide pastanesi ni sil benceadamlara 120 tl hesap ödedim çay vermediler garsona sitem ettim çayın hesabımı olur dediğimde patron çayın hesabını yapıyor verdirtmiyor dedi sakin ha sakin orkideye gitmeyin

  3. dürümcü muzo yu atladınız karsıyaka emniyet tin karşı sokagında bulunuyor süper tat yemeden sakın dönmeyin
    tatlıyıda celebiogulları tek gecerim hepsini denedim celebiogulları süper tat.

  4. Beyran için şöyle bir teklifte bulunacağım, sabah kahvaltı için saat 6 civarında metanete gidilip orada içilmesi gerekir. Diğer mekanlarda beyranı farklı yaptıkları için burada daha güzel oluyor.

    Kelebek’e gelince burada içilmesi gereken çorba ise Beyran değil, paçadır. Türkiye’de en güzel paça antepte içiliyor.

    Halil usta çok doğru bir tercih, ama halil ustanın saatini kaçıranlar için oğlunun açtığı ikinci bir restoran Metro (market) içersinde ibrahimli tarafında mevcut, akşam saatleri dahil olmak üzere açık.

    Gitmişken taze sıkılmış meyve suları da yol üstü mekanlarda denenmeli, yine buralarda atom içilmelidir.

    Ayrıca kale altında tostçuyu bulursanız mutlaka yemeniz gerekir, (adını tam hatırlamıyorum ama tostu kadir olabilir)
    Baklava konusunda rahat olun koçak süperdir ama bir miktar tuzludur, ama sakın aldanıp güllüoğlu ünlü diye gitmeyin. Bütün fıstıklı baklava tercih edin. Ucuz lezzetli tavsiye ise merkezdeki atatürk heykelini geçtikten bir miktar sonra hacı usta.

    Ve unutmadan tavuk incik, nur ocak başında (karşıyaka mahallesi) denenmesi gereken bir lezzet.

    Ayrıca asla yemeden antepten çıkmayın dediğim şey ise nohut dürümdür. Dürüm deyip geçmeyin asla, Fiko’da mutlaka nohut dürüm-onun dışında bir kaç ünlü usta daha mevcut. Daha sonra lahmacun konusu var antepin ünlü lahmacunları, genelde lokanta olarak Çıtır ünldür fakat benim tavsiyem, (hem daha ucuza getirmek hemde daha lezzetlisini tatmak için) antepte her mahallede kasap-manav-fırın üçlüsü yanyanadır, birine girin ve toplam kaç lahmacun istediğinizi söyleyin. Fırsatı kaçırmadan 🙂

Yorumunuzu Yazın