Evden çalışmak! Yakın zamana kadar herkesin biraz mesafeli yaklaştığı bu kavram korona virüsü sayesinde birden bire hayatımıza giriverdi. Pek çok kişinin hazırlıksız yakalandığı evden çalışma durumunu ben bir süredir tecrübe ediyordum. Deneyimlerimi, evden çalışmanın incelikleri ve ipuçları olarak sizlerle paylaşmak istedim. Kurumsal hayatı bırakmamın 2. yılını doldurmam şerefine bu yazıyı kaleme alıyorum, umarım işinize yarar!
Bilmeyenler için 2 yıldır evden çalışıyorum. Kurumsal hayatı bırakma hikayemi şurada yazmıştım.
Evden çalışmak, İngilizce tabiri ile home office çalışmak dışarıdan kulağa çok güzel gelip herkesin “hayat sana güzel” dediği bir çalışma şekli iken, son 1 aydır evden çalışmaya başlayan arkadaşlarımın sürekli yakınmalarını dinlemeye başladım. Davulun sesi uzaktan hoş gelir her zaman tabii. 9-6 çalıştığınız, düzeni belirli, saatleri ve mekanı sınırlandırılmış işinizden evden çalışmaya geçince, mekan, zaman algınız birden değişir ve buna uyum sağlamanın dünyada kabul görmüş genel geçer bir takım incelikleri vardır.
Evden Çalışmanın İncelikleri
Öncelikle şuradan başlayalım; evden çalışmaya başlayan herkes ilk başta bir düzen oturtana kadar bocalıyor. Bunu kabul edip, kendinize zaman vermenizde fayda var. Ben 19 yıl kurumsal hayatta çalıştıktan sonra bu düzene geçebildiysem, siz de kolayca geçebilirsiniz.
Seyahatte olmadığım zamanlarda İstanbul’daki evimde blog yazıları, dergi yazıları gibi içeriklerimi üreterek ve danışmanlık yaparak hayatımı kazanıyorum. Evden çalışma rutinim ve tecrübe ettiğim olumlu-olumsuz ne varsa aşağıda sıraladım.
Çalışma Saatlerinizi Belirleyin
Evden çalışmanın en önemli maddesi bence bu. Nasıl ki ofise giderken her sabah kalkıp işinize gidiyorsanız, evden çalışırken de belli bir rutin oluşturmanız gerek. Benim kendi düzenimde sabah 09:00 işe başlama saati. Kalkma saatim kaç olursa olsun, 09:00’da masa başına geçmiş olmayı hedefliyorum. Tıpkı ofiste çalışırken olduğu gibi çay-kahve molaları, öğle yemeği molası veriyorum mutlaka.
İlk evden çalışmaya başladığımda sabah bilgisayar başına oturuyor ve su içmeyi, yemek yemeyi unutuyor, her tarafım tutulmuş olarak akşam saatlerinde masadan kalkıyordum. Bunun önüne geçmek için çok basit bir yöntem buldum. Bilgisayarımın bir ayarı var, her saat başında bana sesli olarak saati hatırlatıyor. Böylece zaman kavramımı kaybetmeden gerektiğinde mola vermem gerektiğini hatırlamış oluyorum.
Ayrıca evden çalışmak demek, gece-gündüz birbirine karışarak çalışmak olmamalı. Hem birlikte iş yaptığınız insanlarla çalışma saatlerinizi tutturmak hem de çalışma verimliliğinizi üst düzeyde tutabilmek için işinize mutlaka bir bitiş saati koyun. Benim bitiş saatim 17:00. Tabii ki bunu aştığım zamanlar oluyor ama genel olarak planımı 17:00’ye göre yapıyorum. Böylece günlük çalışma sürem, o süre içinde yapabileceklerime dair net bir düzen oluşturabiliyorum.
Uzmanlar “pijamanız ile çalışmaya başlamayın, üstünüzü değiştirip kendinize çeki düzen verip öyle çalışmaya başlayın” diyor ama ben bu konuda özel bir şey yapmıyorum.
Evde Kendinize Bir Çalışma Alanı Yaratın
Evde çalışmak deyince herkesin gözünün önüne laptopını kucağına almış, televizyon karşısında oturan biri canlanıyor. Gerçekler öyle değil, öyle olursa evden çalışamazsınız zaten.
Evde kendinize bir çalışma alanı yaratıp her sabah ofisteki masanıza gider gibi o alana gidip çalışmaya başlarsanız çalışma rutininizi oturtmanız kolaylaşır. Benim evdeki en sevdiğim yerler; kış aylarında salondaki yemek masası, yaz aylarında ise balkonumuz. Evde bir çalışma odası olmasına rağmen oranın ışığı ve sıkışık olması beni pek sarmadığı için salondaki yemek masasında çalışmayı tercih ediyorum.
Kendinizi iyi hissedeceğiniz, oturma pozisyonunuzun rahat olduğu, derli toplu, düzenli bir çalışma masanız mutlaka olsun. Dizinizin üstünde kanepede çalışma moduna geçmek çok zor. Bir sistematiğe oturunca her yerde çalışabilir hale geliyor insan ancak özellikle başlangıçta bir rutin oluşturmak önemli.
Bütün bunları anlatıyorum ama seyahat halindeyken bir hostelin ortak alanında, otelde yatakta, dere kenarında, kampta kamp sandalyesinde dahi kolayca çalışıyorum ben artık. Ama bu herkes için böyle olacak diye bir koşul yok. Siz evden çalışmaya yeni başladıysanız en iyisi rutin oluşturmak.
Yemek ve Kahve Molaları Vermeyi Unutmayın
Ofiste çalışırken farkında olarak veya olmayarak verdiğiniz molaları düşünün. “Sevil, bir kahve molası verelim mi?”, “Ay çok darlandım, 10 dakika aşağıya iniyorum” diyen iş arkadaşlarınızı hatırladınız mı? Çalışırken molalar vermek verimliliğinizi artırır. Evden çalışırken de kendinize “mantıklı” molalar vermeniz, günün geri kalanında daha verimli çalışmanızı sağlayacaktır.
Benim günlük rutinim sabah kahvesi ile güne başlayıp 09:00’da masa başına geçmek, 10:30-11:00 arası bir kahvaltı molası vermek öğleden sonra 14:00 – 15:00 civarında tekrar bir kahve molası vermek ve 17:00’de çalışmayı bırakıp 18:00 civarında akşam yemeği şeklinde. Geç kahvaltı ve erken akşam yemeği ile günde 2 öğün yemek düzenine geçtim evden çalışma sayesinde.
Bu düzen ile, eğer çalışmaya devam etmem gerekirse, akşam oldukça uzun zamanım oluyor.
Ekstra Hareket Edin
Evden çalışmanın en kötü yanı hareketliliğin en aza inmesi. Yatak odasından çalışma odasına, oradan banyoya evde gün içinde 200 adımı geçmeyen hareketlilik bir süre sonra öğün sayınızı azaltsanız da tonbik yanaklar olarak size geri dönüyor.
Günlük rutininize sabah, akşam veya öğlen saatlerinde sporu eklemeye çalışın. Tercihen açık havada bir saat kadar yürümek en güzeli, ancak yapamıyorsanız evde yapabileceğiniz pek çok seçenek var. Ben youtube’daki spor kanallarından faydalanıyorum. “Walk at home by Leslie Sansone” en popüler olanlarından biri. Kardiyo, yoga, zumba gibi ilginizi çeken, sizi mutlu edecek bir seçenek bulabilirseniz her gün yapmak için daha istekli olursunuz.
Belirlediğiniz Çalışma Saatlerinde Ev İşlerine Hiç Bulaşmayın
“Nasıl olsa evdeyim, çamaşırları makinaya atayım, yıkansın”, “Yatak odasını toplayıp öyle çalışmaya başlarım”, “birkaç ütü vardı, onları halledeyim de ondan sonra çalışırım”…. Bunlar ve benzerleri evden çalışmanın baş düşmanları. Evdeki “ufak tefek işler” sandığımız işler, genellikle “ev hanımlığı” iş tanımında yer alan ve neredeyse bütün gününüzü kaplayabilecek işler. O yüzden belirlediğiniz çalışma saatleri içinde bu işlere hiç bulaşmamanızı öneririm. Bir yerden başlarsanız, sonunun gelmesi zorlaşıyor. Mutlaka yapmanız gereken bir ev işi varsa belirlediğiniz mola saatlerinde veya mesai saatiniz bittikten sonra o işlere zaman ayırın.
Evde Aklınızı Çelebilecek Her Şeyden Uzak Durun
Evde aklınızı ne çelebilir? Tabii ki en başta televizyon, veya Netflix… Evden çalışmanın bir başka düşmanı da kendinizi televizyon başında buluvermeniz. “Sabah haberlerini izleyip kapatacağım” diye kendinizi kandırmayın, o alet bir kez açılınca kolay kolay kapanmıyor.
Ben müzik ile çalışamayan insanlardanım, müzik başlayınca eşlik etmeye başlıyorum. Oldum olası hiç müzik ile çalışamadım. Ancak evde çalışırken şöyle durumlar olabiliyor; alt katta durmak bilmeyen çocuklar, yan dairede kulakları iyi işitmediği için televizyonu son ses izleyen yaşlı amca, üst katta bütün gün yüksek sesle dua eden yaşlı teyze… Benim buradaki çözümüm komşuların sesini bastırmak için televizyonu açmak, ve onu duymamayı öğrenmek. Yanda birşey mırıldanıyor ama benim dikkatimi dağıtmıyor. Özellikle ilginizi çekmeyen programlar açarsanız daha etkili. Benim çalışırken konsantrasyon sorunum hiç bir zaman olmadı, her türlü gürültüde, ortamda çalışabiliyorum. Ama bu çok kişisel bir durum, herkeste durum aynı olacak diye birşey yok. O yüzden kendi çözümünüzü üretmeniz gerek.
İş Listeleri Oluşturun
Evde çalışırken zaman ve mekan duygusunu kaybedebileceğimizden bahsetmiştim. Bu durumu çalışma saatlerimizi belirleyerek düzeltmeye çalışabiliriz. İkinci yöntem ise; tıpkı ofiste olduğu gibi iş listeleri oluşturmak. Benimle çalışanlar bilir, hep excelde hazırlanmış iş listelerim olurdu, şimdi de var. Konusu, hedef tarihi, durumu takip edebileceğim, filtreleyebileceğim bir excel daha doğrusu google drive’da e-tablo kullanıyorum. Böylece hem telefonumdan hem bilgisayarımdan, istediğim yerden kolayca ulaşabiliyorum.
Bu planlamalar beraber çalışmanız gereken kişilerle birlikte yapmanız gereken toplantıları da mutlaka içermeli. Toplantılarınızı online olarak yapsanız da o da iş planınızın bir parçası.
Günlük – Haftalık – Aylık – Yıllık Hedefler Koyun
Kurumsal hayatın içinde en çok duyduğumuz laf değil miydi “hedef”. Evet, kurumsal veya değil, işlerinizin bir düzen içinde ilerlemesini istiyorsanız kendinize kısa ve uzun vadeli hedefler koymalı ve bu hedeflere uymak için kendinizi zorlamalısınız, aksi halde olduğunuz yerde saydığınızı göreceksiniz.
Ben ilk işten ayrıldığımda kendime fazla agresif hedefler koymuş ve gece-gündüz çalışma düzeninde kendimi fazlasıyla zorlamıştım. Bu durumu fark edince hedeflerimi daha gerçekçi rakamlara çekip biraz daha insani koşullarda çalışmaya ve yukarıda anlattığım düzenimi kurmaya başladım. Bu düzenin oturması öyle hemen olmadı, benim için aylar aldı…
Hedef koymanın en önemli sebebi motivasyon sağlaması. Evde tek başınıza çalışırken motivasyonunuzu sürekli yüksek tutmak zor oluyor. Burada hedefler devreye giriyor, ulaştığınız bir hedef, yakaladığınız bir rakam sizi ertesi gün yataktan kalmak için motive ediyor.
Alışmadığınız bir düzene ayak uydurmanız zaman alabilir, ancak bu çalışma düzeninin pek çok avantajı olduğunu da söylemek lazım. Her gün trafikte geçen zamanının tamamen size kalması, ofiste sürekli sizi bölen, konsantrasyonunuza engel olan iş arkadaşlarınızın evde olmaması, rahat kıyafetlerle çalışabilmek, topuklu ayakkabılarla bütün gün ayaklarınıza işkence etmemek… liste daha da uzatılabilir.
Kurumsal hayatı bırakıp evden çalışmaya geçişimin 2.yılı şerefine bu yazıyı kaleme aldım. Kurumsal hayatı bırakma hikayemi burada, işi bıraktıktan sonraki bir yılımı Hayallerin Peşinde 1 Yıl yazımda anlatmıştım. Blog yazarak para kazanmak mümkün mü? yazım da ilginizi çekecektir. Bu yazılar da size pek çok konuda fikir verecektir.
Sizin evde çalışırken uyguladığınız formülleriniz varsa bu yazıya yorum olarak eklemeyi unutmayın.
Şimdilik evde kalın!
6 Yorumlar
Pomodoro sistemi üzerinde çalışıyorum. Kesinlikle tavsiye ederim. Böylece zaman kavramımı kaybetmeden gerektiğinde mola vermem gerektiğini hatırlamış oluyorum.
Öneri için çok teşekkürler
Aslında iş düzenini ve disiplini eve getirebilirseniz başarılı olabilirsiniz. Sİz de hiç boşluk bırakmadan düzeni kurmuşsunuz:)
aynen, birazcık öyle.
biraz zor geliyor bana neden bilemiyorum am yazında bahsettiğin tv, müzik, ev işlerine yönelmeyi kesinlikle kesmek lazım. Deneyeceğim, sevgiler
aslında biraz odaklanma meselesi